Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 
 

Yunus Emre Öztopaloğlu

http://blog.milliyet.com.tr/yunusoz

21 Ekim '11

 
Kategori
Sinema
 

"Bir Gün" ün bize kazandırdıkları

"Bir Gün" ün bize kazandırdıkları
 

Bir Gün


Bir film izliyorum veya bir kitap okuyorum. Bu bile beni çok etkiliyor. Hemen kendimi O karakter yerine koyup "Acaba ben bu durumda olsaydım napardım." diyorum kendi içimden.

İşte geçen günlerde izlediğim bir roman uyarlaması olan "Bir Gün" filmi de buna bir örnek. Filmde üniversite mezuniyet balosunda tanışan Emma ve Dexter karakterleri aslında sevgili mi arkadaş mı olduklarına karar veremeyen bu iki şahsiyetin öyküsü beni gerçekten derinden etkiledi. Acaba neden bu kadar kararsızlar? Neden ne olmak istediklerine bir türlü karar veremiyorlar? İki insanın arasında olan bir ilişkinin adını koymak çok mu önemlidir? Bu sebeple de insan kendine sınırlar koyar. Hep öyle davranmaya çalışır. Hiç istediği gibi, içinden geldiği gibi davranamaz bir türlü. Bizi bu seçimlere zorlayan etrafımızdaki insanlardır aslında. Hep onlar yüzünden kendi istediğimiz biçimde davranamayız. Hep ilişkilerimize, beraberliklerimize bir ad bir sıfat takmak zorundayızdır hep. İşte böyle olduğunda da içimizde kalır hep yaşamak istediklerimiz.

İşte bu yüzden de hayat bizi hiç yaşamak istemediğimiz olaylara ve onun yol açtığı sonuçlara doğru iter bizi. Başka hayatlar yaşarız, başkalarıyla evlenip yuva kurarız. O insanı unutmak için sırf. Ama bu ne kadar doğrudur ki. Birini unutmak için başka bir insanı da kendi yanlışımızın içine çekeriz. Yaşamak istemediklerimizi yaşarız hep. Sonra o insanı da yanlışlıklara sürükleriz. İşte iki insan arasında olan bir şey nasıl yayılıp çoğalır etrafa böylece. Sonra yıllar geçip kendi istediğimiz gibi yaşamaya başlayınca, bir süre her şey çok muhteşem gider. Çok mutlu oluruz. Ama bir gün hiç istemediğimiz bir biçimde, acı bir biçimde son bulur mutluluğumuz. Geride kalan hayatımızı aramaya başlarız. Keşke gibi çok acı bir kelimeyi kullanmak zorunda kalırız. "Keşke bunca seneyi böylece heba etmeseydim. Dilediğimi dilediğimce ve dilediğimle yaşasaydım." gibi cümleler sarfederiz.

Biz böyle hayatı ciddiye almazsak hayat ta böyle en acı şillesini yüzümüze patlatır işte. Hiçbir şeyi geri döndürme gibi bir gücümüz de yoktur üstelik. İşte bu yüzden siz siz olun kendinizi sınırlamayın. O an içinizden nasıl davranmak geliyorsa öyle davranır. Bir isim takmaya çalışmayın. Yeter ki onun yanında olayım gerisi boş diyebilin.

Bu blog Sinema sitesinde de yayınlanmaktadır

 
Toplam blog
: 13
: 748
Kayıt tarihi
: 04.07.11
 
 

Ege Üniversitesi İletişim Fakültesi Radyo, Televizyon ve Sinema Bölümü öğrencisi.....