Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

17 Ekim '07

 
Kategori
Blog
 

"Bir mukabele iyi bayramlar"

"Bir mukabele iyi bayramlar"
 

Bayramda tebrik gönderebildiğim yazar arkadaşlardan bir hayli cevap mesajı geldi. Hepsine ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Gelen cevaplar arasında dikkatimi çeken en önemli şey, "bir mukabele iyi bayramlar" cümlesi oldu.

Bazı kelimelerin yazılış hataları için burada pek çok blog yazıldı biliyorsunuz. "Bir mukabele" için bir blog yazmaya değmez ama, en azından yeri gelmişken bir değineyim istedim.

Biliyorsunuz dilimize Arapça'dan giren çok kelime var. Türkçesi daha güzel ve daha kolay olduğu halde, bazıları ille de Arapçasını kullanmakta ısrar ediyorlar.

Bu biraz da alışkanlıkla ilgili. Alıştığımız her şey gibi, âşina olduğumuz kelimeleri de terkedemiyoruz.

Dili meydana getiren kelimeleri birbirine bağlamak için kullanılan bazı ekler vardır. Mesela ile... İki arkadaş birlikte yola çıktılarsa biz bunu anlatabilmek için "Ahmet ile Mehmet" demek zorunda kalırız.

Arapça'da "bi" eki, ile anlamına gelir.

Örnek mi? Hepimizin bildiği en azından duyduğu bir kelime "Bismillah = Allah'ın adı ile", "bittecrübe = deneyim ile"...

İşte "bilmukabele" de bunun gibi, karşılık olarak anlamında, mukabele ile, demektir. Biri bize övgü dolu sözler söylediğinde, tebrik ettiğinde, selam gönderdiğinde, bilmukabele diye cevap verilir.

Kelimenin aslını bilmeyenler, söyleneni de tam anlayamayanlar, bunun olsa olsa bir mukabele şeklinde olduğunu zannediyorlar ve böyle yanlış olarak da kullanıyorlar.

Ben birbirimizin yanlışlarını ve eksiklerini hatırlatıp düzeltelim istiyorum. Yaptığımız hataları kınamak ve alay etmek yerine, birbirimize yardımcı olmak ve yanlışın doğrusunu belirtmek gerektiğini düşünüyorum.

Umarım bu arkadaşlarımız bu yazıyı okurlar da yanılış kullandıkları kelimenin farkına varırlar.

*****

Bayrama damgasını vuran şehitlerimizin acısı, gelen cevaplarda da kendini hissettiriyordu. Büyük bir çoğunluk, benim söylediklerime aynen katıldığını belirtirken, kendi düşüncelerini aktaran ve üzerine ilaveler yapanlar da vardı.

*****

Öte yandan Ramazan bayramı dini bir nitelik taşıyordu. Daha açık bir deyişle bu müslümanların bayramıydı. Dini bir inancı olmayanlar veya hıristiyan, yahudi gibi farklı dinlere mensup olanlar, benim tebriğimi alınca ne hissetmişlerdir diye de düşündüm.

Sözgelişi ben Almanya'da yaşıyor olsam, hamursuz bayramında veya yortu gününde oradaki arkadaşlarımdan tebrik gelse ne hissederdim?

En azından ortada kötü niyetli bir davranış olmadığını düşünerek kimseye kızmazdım ve bu yüzden de üzülmezdim.

Aynı anlayışın bana da gösterilmiş olduğunu umuyorum.

*****

Kimseyi kırmadan, üzmeden yazı yazmak hayli zor. Hepimizin aynı tornadan çıkmışcasına tek tip düşünceye sahip olmasını elbette bekleyemeyiz. Ancak bu farklı düşüncelerden dolayı birbirimize kızmaya veya birbirimizi üzmeye de hakkımız yok.

Milliyet Blog, bu anlamda gerçekten yazanlara çok değişik ve büyük imkanlar veren bir kurum. Sahip olduğumuz bu büyük nimetin bize yüklediği sorumluluğun da farkında olarak, uzun yıllar birlikte olmayı, beraber nice bayramlar kutlamayı umuyor, bütün yazar arkadaşlarıma başarılar diliyorum.
 
Toplam blog
: 859
: 979
Kayıt tarihi
: 21.06.06
 
 

Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi ve İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi mezunu, ekonomik..