"Bir Pazar Sonrası " sinema filminin çekimleri tamamlandı.

Eskişehir Büyükşehir Belediyesi, Odunpazarı Belediyesi, Tepebaşı Belediyesi ve Eskişehir Şehir Tiyatroları tarafından desteklenen ve bağımsız yapısını tecrübeli oyuncu kadrosu ile çekimleri tamamlanan ve festival sürecindeki sinema filmi ‘’ BİR PAZAR SONRASI ‘’.

Çekimlerine Nisan ayında başlanan filmin yönetmenliğini Enver Melih Selvi üstleniyor. Daha önce 2 bağımsız sinema filmi projesinde görev almış olan genç yönetmen, ilk sinema filmi projesinin heyecanını yaşıyor. Genç bir teknik kadroyla çekilecek olan filmin senaryosu Tayfun Tunga Yoylu’ya, Sanat Yönetmenliği Ali Volkan Ünsal’a ve Müzikleri Özkan Barış Özdemir’e ait.

Dram-Psikoloji türündeki ‘’ BİR PAZAR SONRASI ‘’ filminin başrollerini Berkay Akın, Özlem Baykara Danacı ve Ümit Çırak’ın paylaştığı filmde diğer başlıca rollerde ise Arif Pişkin, Özlem Boyacı, Devrim Özder Akın, Emre Demirci, Mert Kırlak, Emre Basalak, Mertcan Karaağaç ve Barış Hayta yer almakta.

Film, Bu sene 53. Antalya Film Festivali'nin Film TMR Bölümünde yer aldı. Önümüzdeki Günlerde Düzenlecek Olan 4.Antakya Film Festivali'nde ise  Keşif ve Özel Seçki Bölümünde yer alacak.

Filmin konusu ise ; Hayati’nin küçük yaşlarda babasını kaybetmesi onu gitgide içine kapanık bir adam haline getirmiştir. Küçüklüğünden beri yaşadığı bu travmatik durum Hayati’nin gündelik yaşamını da olumsuz etkiler.

Hayati’nin girdiği ortamlar, çevresindeki insanlar ve her fırsatta kullanılan uyuşturucu maddeler onu çocukluğundan ve anılarından biraz daha uzaklaştırmaktadır. Hayati, zihninde engel olamadığı vicdan hesaplaşmalarında her defasında yenilirken diğer yandan belki de onu tekrar hayata bağlayacak, kaybettiği duygularını yeniden bulmasını sağlayacak bir umut beslemektedir. Her ne kadar bir umudu olsa da psikolojik olarak daha da kötüye gittiğinin farkına bile varamayacaktır.

Hayati’nin Can ve Özcan ile ilişkileri yalnızca uyuşturucu madde kullanmak ve sohbet etmek olmasına rağmen, Hayati’nin Can’a beslediği duygular ve Özcan ile Hayati’nin arasında köprü görevi gören Can, bu grubu bir arada tutmaktadır. Can ile yalnız kaldığı her defasında Hayati’ye olan şüphelerini dile getiren Özcan, polislerlerin kendilerini tutuklamasını da Hayati’den bilir. Bu olay Hayati ile Özcan’nın arasındaki ilişkiyi yerle bir ederken, Hayati ve Can’ı yakınlaştırır. Bu yakınlaşma Hayati’nin Can’a olan tüm duygularını ve düşüncelerini dile getirmesine sebep olur.  Ancak Hayati’nin, Can’ın hayatına dair öğrendiği şeyler onların elini kolunu bağlamaktadır.