"Bir Tanığım Kalsın" Türkçe'nin aydınlık şairi ''Berin Taşan'' 80 yaşında!

Korka korka değil usul usul değil
Elim yüreğimde çarpa çarpa geldim
Aç kapıyı bak ne diyeceğim
Bir senin ellerinden bir senin gözlerinden
Dişlerinden dudaklarından
Nergisler ocak ayında açtı
Kendimden bahsetmeyeceğim
Yediveren güllerden duvarlardan sarkan güllerden
Çocuklardan sabah erken okula giderlerken
Atlardan bahsedeceğim
Kan ter içinde atlardan
Aç kapıyı bak ne diyeceğim
Ne kadar küsülü çocuk varsa barıştırdım oynuyorlar
Tam kırk çeşit sarmaşık gül buldum penceremin

dibinde açacak

Ekinleri dolu vurmadı çekirge gelmedi kurak olmadı
Yorgunum demiyeceğim bir evimiz olsa demiyeceğim
Yüreğim daralıyor demiyeceğim

Bir baksan gözlerime başını çevirmeyeceksin
Yürüyüp gitmeyeceksin elini çekmeyeceksin
Bir baksan gözlerime
Dağda yakılmış ateşler göreceksin
Aç kapıyı kim geldi bak
Bak nasıl havalandı güvercin
Açmam diyemezsin artık
Aç.

Güne aşkla, sevgiyle, barışık duygularla, umutla, aydınlık düşüncelerle başlamak ne güzel. Güne şiirin duyarlığıyla başlamak ne anlamlı. Bugün ben de öyle yapıyorum ve yazıma şiirle başlıyorum. Sevdiğim, değer verdiğim, saygın bir şairi konuk ettim yazımın başına. Bu ay 80. yaşını dolduran Berin Taşan'ı. Berin adını görünce bayan olduğunu sanmayın. Yıllar önce Varlık Dergsinde şiirlerini okuduğum zamanlar, ben de bayan şair olduğunu sanmıştım. Daha sonra şair dostum Abdullah Neyzar Karahan onun bayan olmadığını söyleyene dek.

Berin Taşan'la 1998 yılından bu yana tanışırız. İnsana saygılı, yurtvesever, şiire ciddiyetle sahip çıkan, Türkçeyi önemseyen bir kişiyi tanımaktan her zaman onur duyarım.

Yolu İzmir'in güzel ilçesi Karşıyaka'ya düşenler, “Berin Taşan Sokağı” ndan geçmişler midir acaba? Zübeydanım Caddesinden başlayan Bahriye Üçok Bulvarı’nı geçip Girne Caddesi‘ne dek süren bu sokaktan her geçişimde, Berin Taşan'ı saygıyla anarım, kulaklarını çınlatırım, daha nice yıllar bize özgün şiirler yazmasını dilerim. Ve her geçişimde onun "Sokağımda çiçekler açsın, çocuklar barış içinde oynasın. O sokakta hep güzellikler yaşansın." sözlerini duyumsarım.

Sokağın açılışını dün gibi anımsıyorum. Tarih 3 Nisan 1999 olmalı. Bir dönem Savcılık yaptığı, iz bıraktığı Karşıyaka Adliyesinin arka sokağına yıllar sonra Berin Taşan'ın adı verilirken, gözlerindeki mutluluk buğusunu, heyecanını görmeliydiniz. Bir şairin yaşarken de değerinin bilinmesi, adının bir yerlerde yaşatılması, saygınlığına yakışır biçimde anılması, elbette çok önemli.

Sevgili Berin Taşan şimdi 80 yaşında! Arı, duru Türkçesiyle şiirini yazmayı sürdürüyor. Geçtiğimiz Eylül ayında Türkçenin gelişimine şiirleri, yazıları, konuşmalarıyla katkı koyan Berin Taşan’a Dil Bayramı’nda 76. Yıl Onur ödülü de verildi. Ahmet Necdet Sezer, M. İskender Özturanlı, Muzaffer Tunçağ, Prof. Dr. Bektaş Açıkgöz, Talip Apaydın, Orhan Bursalı, Hikmet Çetinkaya, Emin Çölaşan, Ali Dündar, Refet Erim, Muzaffer İzgü, Prof. Dr. Ahmet Kocaman, Ahmet Küflü, Özdemir Nutku, Türkân Saylan, Sevda Şener gibi saygın isimlerle yazına, ekine, sanata ürünleriyle, Türkçe sevdalarıyla emek verenlerin içinde Berin Taşan’ın da olması gönendirdi beni.

Şiir adına oluşan her güzel, anlamlı, nitelikli, düzeyli etkinlikte görebilirsiniz onu. Efendi, saygılı, dost, sevecen, içten duruşuyla... 1946 yılında Ulus Gazetesi’nde ünlü eleştirmen, yazın ustası Nurullah Ataç’ın saptamalarını, bugün de saygıyla anmak gerek: “Berin Taşan öğütçülüğe kalkmadan, sesini yükseltip boş sözlere düşmeden, yüreğimizi saran tatlı üzüncün de en büyük nimetlerden biri olduğunu bilerek söylüyor. (...) Berin Taşan günün birinde bize çok güzel şiirler verirse şaşmam.” Berin Taşan bu sözlerin hakkını, yazdığı toplumcu, ulusal değerlere saygılı, evrensel duyarlığı olan şiirleriyle verdi elbette. Üstelik bugüne dek kişiliğinden ödün vermeden, sapmadan, onurunu koruyarak...Mehmet Kemal’in Cumhuriyet Gazetesi’ndeki köşesinde yazdıkları da bu saptamayı güçlendiriyor: “Berin Taşan'ın şiirleri incelendiğinde yaşadığını yazmış, yazdığını yaşamış bir şair olarak görünür.” Saptamaları da her zaman geçerliğini korumuştur. (Şiirin İzinde Yaşamak, 2 Kasım 1987)

Berin Taşan şiir kitaplarının ardından Savcılık yaptığı dönemin olaylarını, insanlarını geleceğe taşıdı ve anılarını “Bir Tanığım Kalsın” adlı kitabında topladı: "Yarına bir şiirim kalır mı bilmiyorum.Şiran'ın dağ köylerinde atılan kurşunu bulmak için gemici feneri altında sabahladığımız gecelerden, İzmir-Sinop Cezaevlerinin koğuşlarında dinlediğim, dilekçelerini okuduğum, Karaburun'da, Karşıyaka'da kamu adına haklarını koruduğum binlerce insandan bir tek tanığım kalırsa bana yeter..."

Kasım 1928 yılında Merzifon'da doğan, Sinop'ta, Karaburun'da, Karşıyaka'da Cumhuriyet savcılığı görevinde bulunan Taşan, şimdi İzmir'in Güzelyalı semtinde eşiyle dingin bir yaşam sürüyor. Karşıdan Karşıyaka’ya bakıyor anılarını yaşayarak…Şiirler yazıyor…

Türkçe’nin aydınlık şairi Berin Taşan’a daha nice verimli, sağlıklı, şiirli yaşlar, yaşamalar diliyorum.