"Birlikte Yaşama Ödülleri"

İki gün önce televizyonda çok güzel bir haber duydum. “Birlikte Yaşama Ödülleri” diye bir ödül dağıtılıyormuş. 2012 Yılı Birlikte Yaşama Ödülleri İstanbul Kongre Merkezi’nde yapılan bir törenle sahiplerine verilmiş.

Sonra internette bir araştırayım dedim bu ödülü kim veriyor, jüride kimler var, kimler bu yıl bu ödülü aldı diye. Şunları buldum:

- Birlikte Yaşama Ödülleri, Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı tarafından “birlikte yaşama kültürüne” katkıda bulunan kişi ve kurumlara veriliyormuş.

- Birlikte yaşam kültürüne ve sosyal barışa katkısı olmuş kişi ve kuruluşları teşvik etmek amacıyla düzenlenen ''Birlikte Yaşama Ödülleri'', 7 farklı kategoride veriliyormuş

- Birlikte Yaşama Ödülleri Seçici Kurulu'nda Türkiye Musevi Cemaati Onursal Başkanı Bensiyon Pinto, Roman Derneği Federasyon Başkanı Erdinç Çekiç, sanatçı Hülya Koçyiğit, akademisyen Mete Tunçay, yazar Mıgırdıç Margosyan, Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı Başkanı Mustafa Yeşil, Türk Ocakları Genel Başkanı Nuri Gürgür, gazeteci-yazar Orhan Miroğlu, akademisyen Ömer Faruk Harman, yazar Reha Çamuroğlu, gazeteci-yazar Taha Akyol ve akademisyen Toktamış Ateş yer almış.

- Edebiyat dalında Hilmi Yavuz, Bilimsel Çalışma dalında Nilüfer Göle, Görsel Medya dalında Dünya TV, Yazılı Medya dalında Agos Gazetesi, Toplumsal Alanda Örnek Davranış Girişimler dalında Aşure - Anuşabur Projesi ile Mümtaz Turhan Lisesi ve Özel Getronagan Ermeni Lisesi öğrencileri, Görsel, İşitsel Sanatlar ve Sahne Sanatları dalında Antakya Medeniyetler Korosu, Sosyal Kültürel Kaynaşma dalında Süryani Cemaati Mardin Metropoliti Saliba Özmen ve Batmanlı kanaat önderlerinden Hacı Mirza Demir ödül aldı. Jüri Özel Ödülü ise Mart ayında hayatını kaybeden Eski Vatikan İstanbul Temsilcisi George Marovitch'e verilmiş.

Gerçekten demokrasimizi geliştirmek, birlikte yaşama kültürümüzü geliştirmek, farklılıklara hoşgörü ile yaklaşabilmek, Türkiye ortak paydasında farklı etnik guruptan, dilden, dinden, renkten olanları kaynaştırmak için ne yapsak azdır. Bu ödülü düşünenleri tebrik ederim. Çağdaş dünya, ayrımcılıkla, nefret söylemi ile mücadele ediyor. Hoşgörüyü geliştirmeye çalışıyor. Ülkemiz de laik, demokratik sosyal bir hukuk devleti. Hukuk devletinin gereği de insanlara eşit davranmak, güçlünün zayıfı ezmesini önlemek, insanlara fırsat eşitliği sağlamak, ayrımcılık yapmamak, farklılıklara saygı ve hoşgörü göstermek olmalı. Ne azınlık olanlar kendini bütünden dışlamalı ne de çoğunluk olanlar azınlığa baskı kurmalı. İşte o zaman demokrasi tam anlamı ile gelişecek, insanlar kaynaşacak, farklılıklarımız daha çok bizi zenginleştirecektir. Jüri’ye baktığmızda da her kesimden saygın ve hoşgörülü insanların olduğu görülüyor. Bu ülkemiz için çok sevindirici. Böyle güzel çabaların, böyle anlamlı ödüllerin ülke çapında ve yerelde daha da artması lazım. Geleceğimiz ve çocuklarımız için kardeşlik, birlik beraberlik ve insani duyarlılık noktalarında çok rahatlıkla buluşabilmemiz lazım.