Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

06 Mart '11

 
Kategori
İlişkiler
 

‘Boşanmak zorundayım ama korkuyorum’ boşanmayı düşünen kadının 10 kaygısı

‘Boşanmak zorundayım ama korkuyorum’ boşanmayı düşünen kadının 10 kaygısı

Boşanmaya karar verme, hiç de kolay değildir. Evliliği yürümediği halde boşanma korkusu yaşayan bir kadından gelen mail de, bu süreçte yaşanan kaygıların ne denli yoğun olduğunu ortaya koyuyor:

“On üç yıllık evliyim. İki çocuğum var. Eşimle dört yıldan bu yana, neredeyse her gün kavga yapıyoruz. Aramızda sevgi saygı kalmadı. Aldatmada, birlikte olduğu kadını evime getirecek kadar da ileri gitti. Elimde şiddet gördüğüme dair raporum da var.

Artık onun sesi bile beni rahatsız ediyor. Odalarımız bile ayrı. Kendisine ‘anlaşarak boşanmayı’ önerdim. Kabul etmedi. ‘İstersen dava aç. Çocukları da al, annenlere git. Mahkemenin belirleyeceği nafakayı öderim,’ dedi.

Artık eşimin yüzünü bile görmek istemediğim halde, boşanmaya korkuyorum. İki çocuğum da özel okulda okuyor. En çok da çocuklarımı okutamama endişesi içindeyim.”

“Bu durumda ne yapması gerektiğini, dava açması durumunda maddi ve manevi tazminat davası açabileceğini ve nafaka da isteyebileceğini,” anlattım.

Kendisine, “Eşinize, ‘onu sevmediğinizi’ söylediniz mi?” diye sordum “Evet, hem de defalarca, ‘Onu sevmediğimi, hatta tiksindiğimi’ söyledim,” dedi.

Kadın eşine “onu sevmediğini ve tiksindiğini” söylüyor. O, halen boşanmayı kabul etmiyor. İşte ben bunu anlayamıyorum. Bunu anlayan birisi varsa bana anlatsın.

Peki, boşanmak zorunda oldukları halde boşanma kararı veremeyen kadınların kaygıları neler?

1)Çocukları ve kendisi için ekonomik sıkıntı yaşama endişesi,

2)Çevreye ve aileye kararını kabul ettirememe ve sürekli bu konuyla ilgili sorulara muhatap olma, kaygısı,

3)Çocuklarına bunu ileride açıklayamama, (Anne ‘Bunu neden yaptın?’ sorusuna cevap bulma zorluğu.)

4)Ortak dostlardan kopma endişesi,

5)Soyadının değişecek olması, (Sahip olduğu, nüfus cüzdanı, ehliyet, hesap cüzdanı, ruhsatını değiştirmek zorunda kalacak.)

6)Yaşadığı hayat standardını yakalayamama,

7)Yeni bir hayat kuramama, yani ‘Tek başına kalacağım’ korkusu,

8)Alıştığı hayattan vazgeçmenin zorluğu, (Alışkanlıklardan kopmak kolay değildir.)

9)Boşanma sürecinde karşılıklı suçlamaları ve çatışmaları göze alamama.

10)Kusur tamamen erkekte de olsa çoğu zaman haksız görülen kadın oluyor. Bu toplumsal gerçek de kadının en önemli endişeleri arasındadır.

Boşanma sürecinin hiç de kolay olmadığını, yaptığım araştırmalardan dolayı biliyorum. Elbette evliliği ayakta tutmak için de gereken özveriyi ve çabayı göstermek gerekir.

Ama artık evlilik bir işkenceye dönüştüyse, boşanmak her iki taraf için de zorunlu hale gelmiş demektir. Çocuklar açısından da her gün anne babanın kavga yaptığı bir ortam, yarardan çok zarar getirir.

Değerli okurlarım, yorumlarınızı bekliyorum.

Harika bir hafta diliyorum.

Cengiz Hortoğlu

 
Toplam blog
: 924
: 4123
Kayıt tarihi
: 20.11.10
 
 

CENGİZ HORTOĞLU Cengiz Hortoğlu Gaziantep'te doğdu. İstanbul Hukuk Fakültesini bitirdi. Serbest a..