Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

07 Ekim '08

 
Kategori
Turizm
 

"Burada dur" burası "Burdur"

"Burada dur"  burası  "Burdur"
 

Eskiye özlem duyanlar mutlaka görmeli "Taş oda"yı


Burdur...Bir dünya kenti olan Antalya ile halı ve gülyağı ticaretiyle ünlü Isparta'nın arasında ;bir türlü kabuğundan çıkamayan ,sesini duyuramayan küçük bir güney şehrimiz.İnternette"uyuyan güzel" olarak geçiyor.Prensin busesini bekliyor ...

Son bir kaç yıldır, ata memleketimiz olan Burdur'da önemli sayılacak kıpırdanmalar gördükçe çok mutlu oluyorum. Akraba düğünleri ,ölümleri gibi törensel olaylar nedeni ile dedelerimizin yaşadığı kente her gidişimizde ;neden bir Isparta ,bir Afyon olamadı bu şehir diye konuşuruz aramızda.

Eşim de,ben de ;hem anne hem baba tarafından Burdurluyuz.Bu nedenle yapacağım eleştiriler ,bir özeleştiri sayılır.Sevgili hemşerilerimizden okuyan olursa ,kızmasınlar.Gerçekler acıdır "netekim":))

Tozlu Burdur,sözlü Burdur denilirdi ,kendilerine...Tozlu; çünkü,belediyeler yetersizdi,yollar Burdur'un o beyaz toprağının eseri olarak tozluydu. Sözlü; çünkü, boş zaman çok iş yerine, onu bunu çekiştirmekle meşgul insanlar . Yıl 1967 ' idi sanıyorum. Pantolon kızlarda yeni yeni görülüyordu. Kavuniçi kumaş bir pantolonum vardı, onunla gitmiştim Burdur'a bir akrabamıza. Komşu kadınların pantolon giyenlerin yerinin cehennem olduğu hakkındaki fetvalarına maruz kalışımı hiç unutamam.

Ceviz ezmesi, hamursuz, haşhaşlı, tahinli katmer; Burdur'umuzun ünlü yiyeceklerinden. Özellikle de ceviz ezmesi. Anlamı "yetinmek" olan K. ile başlayan bir sözcük. Ceviz ezmesini en güzel yapan dükkanın adı. (diğerleri kızmasıın diye yazamıyorum adını) her gidişimde satan kişiye "neden bu küçük dükkanı geliştirmiyorsunuz, daha çok adınızı duyurmuyorsunuz? " dediğimde " Allah bereket versin, bize yetiyor , Kanaat ediyoruz" cevabını alıyordum. Son birkaç yıldır bu tutumlarından vazgeçtiler nihayet. Antalya'da Cumartesi Caddesi'ndeki, hemşeri olan bir şarküteri sahibi ile anlaşmışlar. Artık Antalya'da da satılıyor ceviz ezmesi. Bildiğim kadarı ile Teoman Paşa caddesi'nde de bir dükkan Burdur mamulleri satıyor.

Bayramda yine bir akraba düğünü için Burdur'a gittik.Bir ören yeri olan "Su deposu" diye adlandırılan aynı zamanda gerçekten Burdur'un suyunun depolandığı yere gittik.Burdur'u tepeden izliyorsunuz. Ne güzel ağaçlandırılmış, tesisler yapılmış, çayı da çok nefisti..İsteyince oluyor dedirtiyor insana.

Göl çevresindeki tesisler biraz daha geliştirilebilir çekici hale getirilebilir kanımca. Küresel ısınmadan Burdur gölü de nasibini almış. Antalya -Isparta yolundan geçerken gölün ne kadar çekildiğini görebiliyorsunuz. Suyu sodalı olduğu için bu suda yaşayabilen dikkuyruk denilen ördekleri getirmeyi akıl edenlere şükran duyuyoruz ama bu ördekler çoğaltılabilir.

Babamın köyü olan, eski adı Kurna, yeni adı Akyaka'da M. Akif Ersoy Üniversitesinin kampüs inşaatı devam ediyor.Böylelikle S. Demirel üniversitesine bağlı olan fakülteler kendi şehri içindeki üniversitede yer aldılar.

İnsuyu mağarasının kapısı, doğru dürüst girişi, tanıtıcı bir yazısı yoktu. Güzel bir giriş yapılmış oraya da.

Toki nin uygun fiyatla satışını yaptığı evlerinin Burdur'un özgün mimarisinden uzakta yapılması da isabetli olmuş. Gerçekten kendine özgü; küçük taşlardan oluşan yokuşlu yolları hemen tümü kiremitli, her birinin şahsiyeti olan sevimli evleri ile Burdur; çocukluğumuzun sıcak ilişkilerinin, yüreğimizin bir köşesinde sakladığımız tertemiz anılarının belleğimizde canlanmasına ortam hazırlıyor.

Hele o güzelim "Taş oda". 5-6 sene öncesine kadar, viran, bakımsız çocukların oynadığı bir mekan olduğu söyleniyor. Şimdi müze. Aynı zamanda, çay eşliğinde gözlemenizi yiyerek o havayı daha derinden teneffüs etmeniz mümkün. 17. yüzyılda yapılmış taş odanın, baş oda denilen odasında altın kakmalı, tahta oymalı, vitray işlemeli tavanlar dolap kapakları o günlerin esintisini hissettiriyor. O zamanı canlandıran bıyıklı osmanlı beyleri, üç etekli hanımları cansız mankenler olarak dekoru tamamlıyor. Gelin odası da diğer odalar gibi o günün motifleri ile dolu.

İnancım odur ki; Burdur'umuz 3-5 sene içinde kabuğundan tamamen çıkmış, özgünlüğü ile ilgi çeken şehirlerimiz arasına girmiş olacaktır.

Yurdum insanı ve yabancı konuklar, belediyenin yol üzerine koyduğu tabelalarda yazdığı gibi "BURADA DUR" burası "BURDUR" diyerek Burdur'da durmadan geçemiyecekler...

 
Toplam blog
: 307
: 1382
Kayıt tarihi
: 08.08.07
 
 

Emekli Türkçe öğretmeniyim.Şimdi Marmara Üniversitesi bünyesinde bulunan, Atatürk Eğitim Enstitüsü ..