"Cafe" için onlarca mekan bulunur ama ikinci bir Hüget Hanım bulunmaz

Yanlış hatırlamıyorsam Hüget Hanım’ın İskilip’e ilk gelişi Orhan Bey’in zamanında başlamıştı. Kendisi ile bugüne kadar hiç yüzyüze gelmiş değilim. Basından ve sosyal paylaşım sitelerinden takip ediyorum.Orhan Bey’in ve Kaymakam Bey’in  yakın alakaları ve tam da İskilip’in Safranbolu olma sürecine uygun bir zamana denk gelmişti İskilipin Hüget Hanım’la tanışması.Başlangıçta Numan Sezerin de sürece katkı vererek devam ettirmesi doğrusu beni heyecanlandırmıştı. Kan bağı bulunan şair Eyüpoğlu’nun izini sürerek İskilip’i çalışmalarının merkezine alan Hüget Hanım İskilip’in kültür ve turizmi adına bir kazançtı. Belediyenin kiralayıp restore ettiği tarihi mekana “Çataklara” ismi vererek ve Hüget hanıma tahsis edilmesi gelecek adına heyecanlandırmıştı bizleri. Bu kültür evinin maddi gideri Belediye’ye külfet oluyor idiyse Kültür Bakanlığından destek almak mümkün olabilirdi. Çünkü bu İskilip için önemli bir proje idi. Hatta projenin bu ayağı ile İskilip Kalesi ile ilgili proje de Kültür Bakanlığınca hızlandırılması söz konusu olabilirdi.

Burasını işletme olarak kiralayan hemşehrilerimi tenzih ederek söylüyorum bu hususta beceriksizliğin tamamı yerel siyasetçilerimizindir. Netice de burasını kiralayan işletmeci para kazanma mantığı ile yaklaşır olaylara elbette. Belediye kiralamaya razı olduktan sonra da haklı olarak talip olur para kazanmak için çalıştırmaya. Hatta bir de memleketin resmi kurumları katkı verdikten sonra neden çalıştırmasın ki kiralayan hemşerimiz burasını. İşletmeci olarak kiralayan hemşerilerimize “cafe” veya “restoran” her ne ise çalıştırmak için onlarca mekan bulunup tahsis edilebilinirdi. Ancak İskilip ikinci bir Hüget Hanım’ı bulamaz beyler… Aklınızı başınıza alın… Gerçi bu kadar tantanadan sonra da Hüget hanım’ın tekrar İskilip’e döneceğine de hiç ihtimal vermiyorum.

Biz İskilipliler olarak önce kıymetini bilmeyiz sonrada neler kaybettiğimizi anlayınca eyvah nidalarıyla avunuruz.