Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

01 Kasım '18

 
Kategori
Eğitim
 

"Çalıkuşu" Olmak

Roman yazarı Reşat Nuri Güntekin 1889’da İstanbul’da doğar. Edebiyat Fakültesi’ni bitirir. Liselerde öğretmenlik, müdürlük ve Milli Eğitim Bakanlığı, Bakanlık Müfettişliği yapar. Roman, hikaye ve tiyatro tarzında onlarca eser yazar. Çalıkuşu romanı ile tanınır. Eğitim ile ilgili birçok roman kaleme alır. Çalıkuşu adlı romanı bunlardan biri olup, 1922’de yayınlanır.Yazıldığı dönemde ve sonraki dönemlerde büyük ilgi görür.

Çalıkuşu romanının kahramanı Feride, hareketli, afacan tatlı yaramaz bir kızdır.Hayatı maceralarla dolu, çevresi tarafından tüm afacanlığına rağmen sevilen biridir.

Feride, altı yaşında annesini kaybeder.Feride’nin babası süvari binbaşı olan bir askerdir. Karısı vefat edince kayınvalidesinin laflarından çekindiği için yanına gidemez. Kızı Feride’yi bir müddet askerlerin içinde büyütür.Feride, çeşitli kişilerin elinde yetişmiş, çok rahat ve serbest bir çocukluk yaşar. Feride adeta çöl çocuğu gibi büyür.Feride’ye en çok Fatma isimli Arap bir kadın bakar. Fatma evlenince de Hüseyin isimli sakat bir askerle vakit geçirir. Hüseyin’le birlikte ata biner,askerlerle vakit geçirir, hareketli bir yaşantısı olur.Babası tayini çıkınca, Feride’yi Hüseyin’le birlikte teyzeleri ve büyükannesinin yanına İstanbul’a gönderir. Feride yalıda da Hüseyin’le afacanlıklarına devam eder. O uyurken üstüne atlar, sakalını, bıyığını çeker, yanında uyur. Bir süre sonra ailesi Hüseyin’le çok yakın olduğunu, Feride’nin artık büyüdüğünü söyler. Daha sonra Hüseyin yalıdan gönderilir. Feride ilk başta  bu duruma çok üzülür fakat zamanla alışır.Feride yalıda yaptığı farklı oyunlarla herkese kök söktürür. Özellikle de büyükannesine. Ama büyükannesi onu tüm bunlara rağmen çok sevmektedir. Bahçedeki havuza sürekli girip çıkar üstünü ıslatır, çocukları salıncakta çılgınlar gibi sallayıp, hafif korkutur. Feride akranlarıyla da farklı şekilde anlaşır. Onları ıslatarak korkutarak eğlenir. Hatta ona kızan kuzen ve arkadaşlarına da bu konuda hak verir. Yalıda onun hareketliliğinin skine çok sakin, ağır başlı Kamran adında bir de kuzeni vardır.Feride Kamranla uğraşmayı da çok sever. Ama tüm uğraşlarına rağmen Kamrandan bir tepki alamaz.Feride dokuz yaşına gelince  büyükannesi vefat eder. Babası da teyzelerine yük olmasın diye Feride’yi yalıdan alır. Nihayetinde onu on yıl kalacağı Sör Mektebine yazdırır. Feride daha okula kayıt olurken okuldaki vazoyu kırar. Babası ona kızar. Fakat okul müdiresi Sör Aleksi aksine ona gülümser ve bunun sorun olmayacağını söyler.Feride, okulunda da tatlı yaramazlıklarına devam eder. Derste sürekli konuşur, dersle ilgilenen arkadaşlarını da rahatsız eder. Bunun üzerine öğretmeni Sör Aleksi tarafından sınıfın arka tarafına tek kişilik sıraya oturtulur. Durumunu düzeltene kadar da burada kalmaya devam edeceğini söyler.Burada, öğretmenin ders esnasında sınıf düzenini sağlamaya çalıştığı, dersi dinleyen öğrencilerini düşündüğü görülür. Feride okulda sürekli bahçedeki ağaç dallarında gezer, bir o dala bir öbür dala atlar. Hatta muallimlerinden biri onu öyle görünce; böyle bir çocuk olamaz bu resmen “Çalıkuşu” der. Bundan sonra Feride’nin adı unutulur. Onun adı artık Çalıkuşudur.Feride okulda sürekli öğretmenlerinin taklidini yapar, onları zayıf noktasından vurmaya çalışır. Tüm yaptıklarına katlanan öğretmenleri için “onlar adeta birer melek” der.Sürekli okuldan kaçar, hatta sokak köpeklerine yemek götürdüğü de olur.Bu sıralarda öğretmenleri Feride’ye babasının hasta olduğunu söyler; ama Feride babasının öldüğünü anlar ve metanetini korur.Feride’nin öğretmeni Sör Aleksi bir gün küçükken yaşadıkları birer hatırayı yazmalarını ister. Herkes annesi ile yaşadığı anılarını yazar. Feride annesini küçükken kaybettiği için annesine dair bir anı hatırlamaz ve üzülür. Feride, hatıra yazma işine büyüyünce de devam eder. Hatıra yazma işi onun hayatını ilerleyen zamanlarda oldukça önemli bir şekilde etkileyecektir.Feride’nin okulunda Katolik öğrenciler için Paskalya Bayramı da yapılır. Okulda zaman zaman gezi programları da düzenlenir.Sör Süperiyer çocukların tek başlarına dışarı çıkmasına izin vermez. Okulda zaman zaman gelen bir papaz ve Sör Matild adında  mutaassıp ihtiyar bir müzik hocası da vardır.Feride babası öldükten sonra yaz tatillerini Besime teyzesinin Kozyatağı’ndaki köşkünde geçirir.Orada da hareketli yaşantısı devam eder.Teyze oğlu Kamran yirmi yaşına gelmiştir. Hala aklı başında ve ağır biridir.Feride onunla uğraşır ama Kamran hiç oralı olmaz.Akrabaları Kamran ve Feride’yi birbirine yakıştırır.Feride bunu duyunca hiddetlenir. Ancak Kamran’a karşı içinde kendine bile ifade edemediği bir duygu vardır.Feride bir gün, bahçede kuzeni Kamran’ı köşke sürekli gidip gelen dul kadın Neriman’la sarmaş dolaş görür. Kamran, bu olayı gören Feride’ye kimseye söylememesi için adeta yalvarır. Feride artık genç kız olduğunu, sır tutabildiğini söyler. Bu durumu kıimseye anlatmayacağına söz verir. Ama içinde bir şeyler hissettiği Kamran’ a karşı bir nefret oluşur.Kamran sürekli Feride’nin okuluna gidip gelir. Her defasında da Feride’ye hediyeler alır. Feride bir yaz tatilinde  Tekirdağ’daki teyzesi ve onun kızı Müjgan’ın davetlisi olarak oraya gider. Teyze kızı Müjgan ile çok iyi anlaşır. Müjgan Feride’nin Kamran’a olan ilgisini fark eder. Hatta bunu Feride’ye de söyler. Bunu duyan Feride adeta şok olur, Müjgan’a sert tepki verir. Bir gün Kamran, ansızın Tekirdağ’a gelir. Aslında o da Feride’ ye karşı boş değildir.  Tekirdağ’da Feride ve Müjgan ile vakit geçirir. Bunun neticesinde Kamran, Feride’ye açılır. Feride de bunu kabul eder. İstanbul’a dönerler ve nişan yaparlar. Nişan olduktan sonra da Feride Kamran’dan kaçmaya devam eder. Kamran okula geldiğinde de ona gelmene gerek yok der. Bunun üzerine Kamran okula gitmeyi bırakır. Kamran’ın Avrupa’daki amcası tarafından Madrid’ e çalışmaya çağrılır. Kamran bunu istemez; fakat Feride  onu gitmeye ikna eder. Kamran, bir müddet Avrupa’da çalışır. Artık düğüne üç gün vardır. Feride bir gün bahçede otururken bir kadın gelir. Feride’ye Kamran’ın Avrupa’da bir kadınla birlikte olduğunu söyler. Şimdi o kadının çok hasta olduğunu, Kamran’ın evleneceğini duyunca üzüntüden kahrolduğunu söyler. Bunu öğrenen Feride iki satır not bırakıp evden çıkıp gider.

Bu bölümde annesini ve daha sonra babasını kaybeden Feride’nin hareketli geçen çocukluğu anlatılır. Yaptığı tatlı yaramazlıklar, kendine bile gizlediği masum aşkı ve daha sonrasında başına gelenler akıcı bir dille anlatılır.

“Çalıkuşu” olmak ister miydiniz?

 
Toplam blog
: 22
: 131
Kayıt tarihi
: 14.02.13
 
 

DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ ÖĞRETMENİYİM. KİTAP OKUMAYI, YAZI YAZMAYI MÜZİK DİNLEMEYİ VE FİLM İZLE..