Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

06 Mayıs '16

 
Kategori
Eğitim
 

"Çalıkuşu" Romanında Notre Dame'de Sıon (Özel Fransız Lisesi) (1)

(Türk Eğitim Tarihi Açısından, Eğitimin Öğeleri Üzerine Bir İnceleme)
 
Notre Dame de Sion’un kısa tarihçesi
 
Notre Dame de Sion’in ilki, 1842 yılında Fransa'da Thedore Ratisbonne adında bir papaz tarafından kurulur. Notre Dame söz öbeği Fransızca olup, Türkçe’de “bizim hanımımız, hanımımız veya hanımefendimiz” anlamlarına gelir. Anlatılmak istenen kişi Meryem Ana’dır. Okulun adı ise, “Meryem Ana'nın Topluluğu” anlamına gelir.
 
Thedore Ratisbonne, Strasbourg’lu bir Yahudi ailesinin oğludur. T. Ratisbonne genç yaşında Hrıstiyan olur ve tarikatlara girer. Strasbourg Katedrali'ne piskopos yardımcısı olarak atanır. Kardeşinin de Hrıstiyan olması üzerine, Congregation Des Soeurs de Notre-Dame de Sion cemiyetini kurar. Cemiyetin amacı Yahudiler arasında Hristiyanlığı yaymak ve Hristiyanlığı kabul edenlere ilk Hristiyan terbiyesini vermektir. Osmanlı Tarihine geliş tarihi, 1856 yılıdır.
 
Okulun, Osmanlı ülkesine salt Yahudileri, Sabeteyistleri ve Müslümanları Hristiyan yapmak amacıyla geldiğini söylemek hatalı olur. Avrupa'nın kendi hayat tarzını Osmanlı kültürüne entegre etmekle birlikte, Avrupa'nın toplumsal kurumlarını Osmanlı kentlerinde oluşturmak için, burada ihtiyaç duyulacak kalifiye eleman ihtiyacını gidermek amacı da gütmekteydi. Notre Dame de Sion Mektebi, ilk olarak İstanbul Pangaltı'da eğitime başlar. Kısa sürede başta İzmir olmak üzere, Selanik, Trabzon gibi liman kentleri ile Suriye’ye kadar yayılır (Yalçın, 2004).
 
Notre Dame de Sion İstanbul’da, 27 Kasım 1856 tarihinde, "yatılı okul" olarak açılır. İstanbul’daki okulun ilk adı “Maison du Saint-Esprit” tir. Adını, yanında bulunan kiliseden alır. Bu tarihe kadar Filles de la Charité teşkilatına bağlı rahibeler tarafından yönetilir. 07 Ekim 1856’da, İstanbul’a gelen 11 rahibe, 27 Kasım 1856 tarihinde okulun yönetimini devralır ve adını Notre Dame de Sion olarak değiştirir. Ülkemizde resmen açılan ilk kız lisesidir. 
 
Önceleri, tümü yatılı olan Hıristiyan öğrencilere, kısa bir süre sonra Musevi, 1863 yılında padişahın ilgisi ve İmparatorluğun ileri gelenlerinin teklifleri ile de Müslüman öğrenciler katılır. Böylece, farklı dinlerden ve ortamlardan gelen öğrenciler bir çatı altında başkalarına saygıyı, farklılıklara açık olmayı ve hoşgörüyü öğrenirler. Bu özellikler Notre Dame de Sion Kongregasyonu’nun kurucusu Père Théodore Ratisbonne’un da arzusu ve okulda verilen eğitimin temel amaçlarındandır.
 
I. Dünya Savaşı’nda Fransız rahibelerin ülkeyi terk etmeleri üzerine kapanan kurum, önce mühendislik okulu, daha sonra da, rahibelerin çalıştığı bir hastane olarak kullanılır. 1919 yılında öğretime tekrar başlayan okul, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulmasıyla Türk Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlanır. Bu yeni yapılanma ile birlikte Türk yönetici ve öğretmenler okul kadrosunda yer alır ve Türk Milli Eğitiminin amaç ve ilkeleri doğrultusunda çalışmalarını sürdürür (Url1). Notre Dame de Sion Lisesi Eğitim Vakfı tarafından, 2001 yılında ilkokulu, 2009 yılında da anaokulu açılır (Url2).
 
1997'de, sekiz yıllık ilköğretim okulları döneminin başlamasıyla, ortaokul kısmı kapanan okul, özel bir liseye dönüşür. Okulun adının ilk harflerinin daha çok bilinmesi nedeniyle, ilköğretim kısmına "Neslin Değişen Sesi" ismi verilir (Url3).
 
Atatürk’ün üç manevi kızına eğitim veren Notre Dame de Sion Fransız Lisesi, zamanla toplumun tüm kesiminden gündüzlü öğrencileri de kabul etmeye başlar. İlkokul bölümünü 1971, yatılı kısmını 1972 yılında kapatan kurum, 1989’da rahibelerin görevlerini devam ettirmelerine rağmen yönetime laik bir müdür getirir. 1856 yılında açılarak, Kız Lisesi olarak hizmet veren okul, 1996-1997 Öğretim Yılında, karma eğitime geçer ve erkek öğrenci kabul etmeye başlar. Eğitim, Hazırlık+4 yıldır. Fransız Liselerinin kabul edilmiş müfredat programı uygulanır. Öğretim, Fransızca ve Türkçe olmak üzere iki dilde yapılır. İkinci Yabancı Dil olarak İngilizce eğitimi verilir. Okulun diploması Fransız Bakaloryasına denktir. Ayrıca Galatasaray Üniversitesinde iç kontenjanı vardır (Url4). Okul, 2006 yılında 150. yılını kutlar.
 
Roman, bir tarihi belge yerine geçmez ancak tarihe ışık tutarak o yolda gidenlerin yolunu aydınlatır. Yazıldığı dönemin problemlerinin anlaşılmasına yardımcı olur. Ayrıca roman, edebi bir dil ve üslup içinde eleştirel bir bakış açısıyla dönemin önemli olaylarını günümüze kadar taşıyabilme özelliğine sahiptir. Hatta roman oluşumu ve yapısı gereği, sosyal konuları aktarmada, diğer türlere göre daha öncül ve de avantajlı bir konumdadır. Çalıkuşu romanı, 1922 yılında yayımlanmış olup, İstanbul, Bursa, Çanakkale ve İzmir bölgelerinde geçer (Eyigün, 2003). Romanda 1800’ün sonları ile 1900’ün başlarında Feride’nin on yıl okuduğu Dam dö Sion Mektebi ile yaşadığı eğitim olayları -ağırlıklı olarak- anlatır. Bu çalışmada, Dam dö Sion’da geçen eğitim olguları/olayları, eğitim öğeleri açısından ele alınmış ve olması gerekenle karşılaştırılma yoluna gidilmiştir. Ayrıca nesnelliği vurgulamak amacıyla, yargısal ifade yerine betimleyici ifadeler kullanılmıştır. Böylece okuyucuda, -eğitimin öğeleri açısından-100 yıl öncesinin yabancı bir okuldaki eğitim uygulamaları hakkında, fikir oluşturulmaya çalışılmıştır.
 
Eğitimin (veya okul eğitiminin); bina ve araç/gereçler, yönetici, öğretmen, öğrenci, eğitim programı ve çevre, olmak üzere altı temel öğesi vardır. Okulun amaçlarına ulaşmasında, her öğenin ayrı bir işlevi olup, bu öğeler birbirileriyle etkileşim ve denge içinde bulunurlar. Öğelerden birindeki eksiklik ya da olumsuzluk, amaca ulaşılmasını engeller. Eğitim programı okulun amaçlarının gerçekleşmesi doğrultusunda, okul içinde yapılacak tüm etkinlikleri gösterdiği için okul sisteminin temelini oluşturur. Programların en iyi biçimde uygulanmasından okul müdürü ve öğretmenler sorumludur. Öğretmenler, programın esas uygulayıcıları olduğundan, programların öğretmenler tarafından anlaşılacak şekilde hazırlanması gerekir. Eğitim programlarının uygulanmasında, bina araç gereç gibi kaynaklar, öğrenmelerin somutlaştırılması açısından ayrı bir önem taşır. Bu öğeler arasında denge sağlanırken, çevrenin okul üzerindeki baskı ve denetleme etkisi de göz önüne alınmalı ve çevreden yararlanma yoluna gidilmelidir (Erden, 1998; Fidan ve Erden, 1998).
 
Toplam blog
: 425
: 3089
Kayıt tarihi
: 06.12.06
 
 

Gazi Eğitim Fakültesi, Eğitim Bilimleri Bölümü, Eğitim Yönetimi, Teftişi, Planlaması ve Ekonomisi..