- Kategori
- Siyaset
“Cegerxwin Gençlik Kültür ve Sanat Merkezi” önünde, siyasi bölücülük provokasyonları.!(Üçüncü Bölüm)
Kürt'üm diyorsan, Ne Mutlu Türküm Diyene, demekle Türk olmuyorsun ki...
Önceki İki Bölümden Devamla;
DİYARBAKIR, Kayapınar Beldesi'nde bulunan Cigerxuin Kültür Merkezi önünde bir araya gelen ve aralarında Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir’in de bulunduğu (Barış ve Demokrasi Partisi) BDP’li bir grup,
Kürtçe ve Türkçe olarak; ‘Asimilasyon insanlık suçudur’, ‘Dilimiz özgürlüğümüzdür’, ‘Dilimin özgürlüğü halkımın özgürlüğüdür’,
‘Anadilde eğitim istiyoruz’ demiş olduklarını. (Veri bilgisi: 20.09.2010 Türkiye’de yayınlanan Haberler)
Bu demeçlere ilişkin yorumlarımızı da; Milliyet sayfamızda aşağıdaki başlık ve linklerde izleneceği üzere yayınlamıştık.
Bu bölümde yorumumuza devam ediyoruz.
YAŞANILAN ÜLKENİN ADI
Türkiye Cumhuriyeti’dir.
Türk, Kürt vb. hiçbir etnik köken ayrımcılığı yapılmaksızın bu vatan ulusal kurutuluş savaşını emperyalist güçlere karşı vermiş ve bağımsız olarak, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu, ulu önderimiz Mustafa Kemal Atatürk tarafından 29 Ekim 1923 tarihinde de dünyaya ilan edilmiştir.
KENDİLERİNİ KÜRT SOYLU İLANLA, BDP İLE TEMSİL ETTİĞİNİ SANANLAR;
Bunu kesinlikle bildiğiniz halde inkar etmeye devam ederseniz, biliniz ki bu millet sizleri kazdığınız kuyuya hapseder ve bir daha da çıkamazsınız.
SİZLERE ÖZGÜRLÜKLER BOL GELMEKTEDİR
Türkiye’nin birlik ve beraberliğine, TC. vatanına ve TC. Bayrağına saygılı ve bağlı Kürt insanı dışında yer alan ve toplumsal kargaşa yaratarak, ülkeyi bölmek isteyen sözde Kürt Halkının, özde PKK’nın savunucularına sesleniyoruz.
Evet özgürlükleriniz o kadar fazladır ki, hangi elbisenizi üzerinize giyseniz, üzerinizde durmamakta ve düşmektedir.
“Anadilde eğitim istemek anayasal bir suç değildir. Bu anadil de, TC. de hiç şansınız yoktur ki; TÜRKÇE’dir…!
Çocuklarınızı okula gönderip göndermemek kendi bileceğiniz iş ve kendi sorununuzdur.
Ancak bu sorununuz sorun olmaktan çıkıp eylem ve hukuksuz başkaldırıya dönerse karşınızda yasaları bulursunuz.
BAKINIZ MİLLİ EĞİTİM BAKANI, NİMET ÇUBUKÇU NE DİYOR;
"Bugün de bir siyasi parti genel başkanı yaptığı açıklamada; 'Anadilde eğitim isteyenler olarak okulların açıldığı ilk 5 gün çocuklarımızı okula göndermeyeceğiz' demiştir.
Çocuklarımızın geleceğini siyasi ikballeri uğruna kullanmaktan çekinmeyenleri ve bu talihsiz açıklamayı Milli Eğitim Bakanlığı olarak şiddetle kınıyoruz.
Bilinmelidir ki eğitim anayasal bir haktır ve Çocuk Hakları Sözleşmesi'ne göre de velayet hakkının kötüye kullanılması bir çocuk istismarıdır.
Çocuklarını okula göndermeyenler, kendi ebeveynleri bile olsa bu girişime asla müsaade edilmeyecektir.
Çocuklarını okula göndermeyen velilerle ilgili yasal işlem yapma hakkı doğmaktadır.
Bakanlık olarak, çocuklarımızın eğitim hakkını elinden alan her türlü girişime karşı kararlılıkla mücadele edeceğimizi belirtir, velilerimizi sağduyuya davet ederiz."
Şimdi bu demeçler sizim bir kulağımızdan girer diğer kulağımızdan çıkar edası ile inadınızı sürdürebilirsiniz.
ANCAK ANAYASA’NIN 41. MADDESİ KAFANIZI YARAR
1982 Anayasasının ailenin korunması başlıklı 41’inci maddesindeki “Aile Türk toplumunun temelidir ve eşler arasında eşitliğe dayanır. Devlet, ailenin huzur ve refahı ile özellikle ananın ve çocukların korunması ve aile planlamasının öğretimi ile uygulanmasını sağlamak için gereken tedbirleri alır, teşkilatı kurar.” Demektedir.
Böylece öncelikle şuan geçerliliği süren Anayasasının, Ailenin korunması başlıklı 41’inci maddesine ihlalde bulunmaktasınız ki bu çoğul hareketle de sisteme karşı işlenmiş ceza yasalarını harekete geçirecek önemli bir suçtur.
Yanı sıra;
TCK’NİN 233’ÜNCÜ MADDESİ UYARINCA
“(1) Aile hukukundan doğan bakım, eğitim veya destek olma yükümlülüğünü yerine getirmeyen kişi, şikayet üzerine, bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.”
Denilmesiyle de son nokta konulmuştur…
SAHTE PEHLİVANLIKLARLA BU İŞLERİ SÜRDÜREMEZSİNİZ…
TC. nin kurucusu, büyük önder, Mustafa Kemal Atatürk’ün o veciz sözünü tekrarlayalım…
Bakınız önemine işaret ediyorum.
“NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE”
Bu veciz sözü iyi algılamak gereklidir. İster Türk, ister Kürt, ister Abaza, İster Zaza, İster Arap, İster Çerkez vb.
“NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE”
Mutlu ve huzurlu bir yaşam çizgisinde, tüm demokratik haklardan yararlanırken, ali kıran baş kesen olmanın haddi ve hesabı yok sanılmasın…
Ne mutlu “Türk” olana denilmemiştir…
Yandaşlarınız, Alman, Hollanda, İsveç, Fransa vb. ülkelerde de, o ülkelerin pasaportlarına taşıyorlar ise o ülkelerin vatandaşları olarak, Alman, Hollanda’lı, İsveç’li, Fransa’lı soydaşlarıdırlar…
Bu memleket sevdalıları bu sevdadan asla vazgeçmiş değillerdir ki, sizler böyle hukuksuz ve adil olmayacak şekillerde bir icrai yönetsel modelin varlığından söz edebilesiniz.
TÜRKİYE’DE KÜRT HALKININ HAK ARAYIŞI DEĞİL, PKK’NIN MEŞRULAŞTIRILMASINA ÇALIŞILMAKTADIR
Yaklaşık olarak iki yılı aşkın bir süredir, Kürtçe öğrenmek isteyenlere ve Kürtçesini geliştirmek isteyenlere yönelik açılan kurslar ne yazıktır ki ilgisizlikten dolayı kapanmışlardır.
Bu ilgisizlik hangi ilgisizliktir..?
Kürtçe öğrenmeye ilgi yoktur…
TC. Devleti, TRT gibi devlet kanalı ile “Kürtçe” yayın yapmaktadırlar.
Kürtçe şarkı ve türkülerinizi rahatlıkla dinlemekte, konserlere gidebilmektesiniz.
Türk dilinin ana dil olarak dünya üzerinde büyük bir ilgi odağı olduğu 21. yüzyıl coğrafyasında, Kürtçe bir takım aymaz azınlığın gündemde tutmaya çalıştığı esas itibarıyla bir grameri bile bulunmayan, Latin, Grek, Arap, Türk, Slow, Fari, İbrani dillerinden aşırılmış kelimelerin birliktelikleri ile anlam bütünlüğü sağlanılmaya çalışılan bir dildir.
Zaten kendi arasında da bir kısım ayrışmaları mevcuttur. Arap Kürtçesi, Zaza Kürtçesi, Farsi Kürtçe gibi.
Sosyal adaletten ve halklara özgürlüklerden söz ederken, elektrik kaçak, su kaçak, vergi vermek yok, askere polise karşı duruş var, gözünüz yemediği için sübyan çocukları öne sürmek var, yaşadığınız yörelerde görev yapan öğretmeni, doktoru, ebeyi, hemşireyi katletmek var, sonrasında oh ne güzel bir hayat…
Bu mu sizlerin sözünü ettiği sosyal adalet ve halklara özgürlük…
Bu mu sizlerin dokunulmazlık zırhı içerisindeki Milletvekillikleriniz…
Şarlatan derler adama şarlatan…!
“Cegerxwin Gençlik Kültür ve Sanat Merkezi” önünde, siyasi bölücülük provokasyonları..! (Dördüncü Bölüm) ile devam edecektir.
DEVAM EDECEK
Öner SAMANLI
“TÜKORDER”
Tüketiciyi Koruma ve Bilinçlendirme Derneği
Genel Başkanı
E-BİLGİ İÇİN: tukorder@hotmail.com
ÖNEMLİ DİPNOT BİLGİSİ:
Yazarın Dipnotu:
Milliyet Blog sayfalarımdaki yazı ve resimlerim, Yazar ismi ve Link verilerek alıntı yapılabilir.
5846 sayılı, FİKİR VE SANAT ESERLERİ KANUNU Telif Hakları Yasası kapsamındadır.
Yazılarımın tüm telif hakları, “TÜKORDER” Tüketiciyi Koruma ve Bilinçlendirme Derneği Genel Merkezi’ne aittir.
- Toplam blog
- : 295
- : 3087
- Kayıt tarihi
- : 22.08.08
Prof.Dr. Öner Samanlı, yıllarını eğitim ve öğretim faaliyetlerine adamış, birçok bilimsel makalen..