"Çeker giderim"

Hindistan'da siyasi kariyeriyle ilgili iddialı açıklamalarda bulunarak, yerel seçimlerin sonucuna ilişkin, partisi ve kendisine olan 'öz'güvenini ortaya koyan Erdoğan, "seçimlerde partim ikinci olursa genel başkanlığı bırakır, çeker giderim." demiş.

Bu konuşmaları ben bir yerden hatırlıyor gibiyim.

Hatırladım.

Her seçim öncesi buna benzer konuşmaları muhakkak olur, oluyor.

Konuyla ilgili Zaman'ın edindiği haberin tam metni şöyle; "Bakın ben mücadeleden yılmadım, yılmayacağım. Oy kaygım yok. Milletim beni iktidardan alırsa başımızın üstünde yeri var. Hiçbir şeyi iktidar kaygısıyla yapmıyorum ve açık söyleyeyim,
seçimlerde partim ikinci olursa genel başkanlığı bırakır, çeker giderim"

Mesela ben siyasetçi olsam (Benden olmayacak tek şey ve içinde olamayacağım tek meslek grubu) oy kaygım da olmasa bunları söylemem, söylemezdim.

Ne gerek var.

Hem sonra bu sözler bazı soruları da beraberinde getirmiş olmuyor mu?

Yine mesela diyelim ve soralım:

Neyin, kimle mücadelesi, bu görev ve makam vatana ve millete hizmet için tahsis edilmemiş midir?

Ana muhalefet veya muhalefet partilerinin verilen hizmetlerde payı yok mu,
muhalefet milletin verdiği oylardan oluşmuyor mu, onlar hiç mi?

Muhalefette olmak; düşmek midir, çekip gitmeyi mi gerektirir?

Çekip gidildiğinde AKP bir daha genel başkan yüzü göremez mi, AKP'den ikinci bir genel başkan bir daha çıkamaz mı, çıkaramaz mı?

Olası bir 'çekip gitme' durumunda; iyi dilek, temenni ve teşekkürde bulunmak isteyenler için adres bırakılacak mı, yoksa sadece siyasetten mi vaz geçilecek?

"Çekip gitme" nin açılımı nedir?

Buradan üç beş soru daha çıkar ama sıkıcı olmayalım.

Bu kadarı yeter diyelim.

Dikkat edildiğinde; böylesi önemli, böylesi güzel konular ya havaalanında, ya uçakta, ya da gidilen yerlerde dile geliyor, gündem oluşturuyor.

Her nedense...