Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

25 Kasım '16

 
Kategori
Söyleşi
 

'Çekimler sırasında epey kilo verdim!'

'Çekimler sırasında epey kilo verdim!'
 

Vizyona gireli 3 hafta olan, son zamanların en etkileyici filmi Dağ 2 filminin başrol oyuncularından Murat Arkın ile film üzerine keyifli bir sohbet gerçekleştirdik.

1.279.000 gişe ile son dönemin rekorlarından birini kıran Dağ 2 filmi için ünlü oyuncu; 'Çekimler esnasında epeyce zorlanıp, kilo verdim.' diyor...

GURUR DUYUYORUM

Dağ2 sinema filmi… Merakla beklenildi, çok sevildi… Buradaki karakterinizden biraz bahsedebilir miyiz?

Öncelikle Dağ 2 sinema filmi için gazetenizde yer ayırdığınız için çok teşekkür ederim. Bu film bir sinema filmi olmaktan çok öteye gecti. Hazırlıkları yaklaşık 2 sene önce başlayan, içinde Türk sineması adına birçok ilkleri barındıran Dağ 2 sinema filmi ilk kez bir Amerikan filmini (Doctor Strange) açılış haftasında izleyicilerimizle geçmeyi başardı. İlk kez bir Türk filminde karargâh dışında gerçek silahlar kullanıldı. Kullanılan silahlar tamamen Türk yapımı olması ayrı bir gurur kaynağı tabi. IMDB de su an itibari ile 40 bin üzerinde oy ile 10 uzerinden 10 olan tek film oldu. Halkımız art arda iki seansa birden girerek filmi izlediler. Okullarda sokaklarda filmdeki replikler, siirler soylenir oldu. Insanlar kendilerini ozdeslestirdikleri karakter isimleri ile birbirlerine seslenmeye başladılar. Evet, askeri bir film ama halk kokan bir film oldu. Instagram hesabım @MuratArkin1 de halkımızın yazdığı yorumlara bir göz atın. Halk kokan film demekle ne demek istediğimi anlayacaksınız.

Film hakikaten buyuk bir merakla beklendi. Cekimler devam ederken sosyal medya uzerinden filmde yer almak isteyenler binleri aşmıştı. Yer bulabilen arkadaşlar sette bizimle aynı amaç uğruna mücadele verdi. Bizimle terledi, bizimle üşüdü, bizimle acıktı, bizimle yoruldu. Türk silahlı kuvvetleri ve Makina Kimya’nın desteği olmadan bu film asla bu derece basarili olamazdi. Iste Arif Sayar karakteri böyle bir fırında yoğruldu.

Arif Sayar, Astsubay Kıdemli Üstçavuş. Türk Silahlı Kuvvetlerin bünyesinde bulunan fevkalade yetenekli nişancılardan biri. Kursiyer nesli olarak Oğuz ve Eşref arasında bir yerlerde olan Arif yeteneğinin farkında, odaklandığında kendi dünyasına giren bir taktisyen. Hala genç sayılmasına rağmen üstlerinin fikrine saygı duyduğu biri. Kendine guveni tam, sakinligini herzaman koruyabilen tam bir gorev adamı. Atış yapmadan önce okuduğu siirler karakteri çok daha ilginç kılıyor.

Karakterinize nasıl hazırlandınız? Eğitim veya araştırma süreci oldu mu?

Senaryo elime ulaştığında yurtdışında idim. O gun tek solukta okuyup hangi karakteri bile canlandıracağımı bilmeden projede olmak istediğimi yönetmenimiz ve senaristimiz Alper Çağlar’a ilettim. Istanbul’da gorusmemizi yaptıktan sonra çok sıkı bir eğitimden geçeceğimizi, buna hazırlıklı olmamız gerektiğini söyledi. Egitmenimiz aynı zamanda filmde Esref karakterine hayat veren Ahmet Pınar. Bizler projenin ciddiyetinin farkındaydık ancak Ahmet’in bir sözü vardı ki sanırım hepimizin isin ciddiyetini kavramasında büyük rol oynadı. Aynen soyle dedi. “Arkadaslar, her turlu espriye, her turlu şakalaşmaya varım. Ancak sette silahlar çıktığında beni tanıyamayabilirsiniz. Kesinlikle silahla saka yapanin gozunun yasina bakmam. Silahla yapacaginiz ilk hata son hatanız olur.”

Eğitim surecimiz kondisyonel olmasının dışında taktiksel anlamda da yoğundu. Tam bir ekip olmamız gerekiyordu. Senaryo gereği farklı arazilerde farklı sayıda düşmana karsı farklı savaş sahneleri vardı. Silah tutusumuzdan yuruyusumuze herseyin mukemmel olması gerekiyordu cunku bu filmi gercek Muharebe Arama Kurtarma ekipleri, askeri personel, komandolarda seyredecekti. Ahmet büyük bir sabır ve özveri ile adeta uzerimize titredi. Her sahnede yanımızda gerekli bilgilendirmeleri yaptı.

Benim hayat verdigim karakter Arif keskin nişancı. Türk yapımı Bora 12 kullanıyor. Muthis bir silah. Yurtdışında ödülleri var. Keskin nişancı rolüne hazırlanmak çok kolay değil. Adamların psikolojileri hakikaten ders konusu olabilecek incelikte. Ahmet’e danıştım. Internet uzerinden izleyebilecegim, okumamı tavsiye ettiğin kitap var mı dedim. Yine bilge adam cevabı verdi. “Bana bos bir kâğıt gibi gel”. Filmi izleyenler bilir, Arif birbirinden farkli arazilerde imkânsıza yakın atışlar yapabilen bir asker. Bu sahnelerin hepsinde Ahmet Pınar ve Alper Çağlar’ın emeği büyük.

Dağ 2, hem yapım olarak hem de konu olarak çok başka bir proje. Gişede de şu an çabalarının karşılığını fazlasıyla görüyor. Böylesine özenilmiş bir projede yer almak nasıl bir duygu?

Oncelikle sunu belirtmem sart. Elbette filmin yatırımcıları için gişe önemli. Oyuncular icin de. Ancak uzerinize asker uniformalarini giydiginizde zihninizde bambaska dusunceler, duygular olusuyor. Film cekimleri devam ederken her gittigimiz sehire sehit haberleri geliyordu. Biz sahnede “mış” gibi “miş” gibi yaparken, vatanin gercek sahipleri birer birer sehit dusuyordu. Projede bizi rahatlatan sey halkimiza “uyan artik” diyebilecek olmamizdi. Sizler idrak edebiliyor musunuz sehit haberlerinin siradan haberler haline gelmiş olmasını? Idrak edebiliyor musunuz bizler en sevdigimiz dizide bugun ne olacak diye beklerken belkide o anda bir vatan evladının şehit düşüyor olmasını? Ben boyle bir projede yer aldigim icin gurur duyuyorum. Alper Caglar’a bana guvenip Arif’i bana emanet ettigi icin sonsuz tesekkur ederim.

Çekimlerde zorlandınız mı?

Sanirim sette kimse cekimlerin kolay gectigini soyleyemez. Farkli sehirler, bir gun daglarin tepesinde ertesi gun colde, bir gun bozkirda bir gun terkedilmis bir koyde. Vucut cok cabuk bu farkliliklara adapte olmak zorundaydi. Iyi beslenmemize ragmen hepimiz cekimler sirasinda epey kilo verdik. Ancak cekimler sirasinda zorlandik diye sikayet etmeyecegim. Giydigimiz uniformaya, tasidigimiz silahlara saygisizlik olur.

Filminizin gişedeki başarısını nasıl buluyorsunuz?

Cok hakli bir basari. Bu basari sadece kamera onunde gorunenlere atfedilmesin lutfen. Bu basarida kamera arkasi ekibi dahil, gittigimiz sehirlerde bize yuregini acan halkimizinda katkisi buyuk. Cekimler sirasinda yanibasimizda ettikleri dualar bize buyuk moral oldu. Bizi uniformayla goren halkimiz yanibasimizda kamera olmasina ragmen “Allah sizi basimizdan eksik etmesin” derken kelimeler yumruk gibi dugumlenirdi bogazimizda. Bu sadece bu ekibin degil, birlik ve beraberligin basarisidir.

Dağ 3 çekilirse, yine içerisinde yer almak ister misiniz?

Kosakosa giderim. Arif karakterinin paylasacak daha cok seyi oldugunu dusunuyorum. Gala icin bir araya geldigimizde set gunlerinden konustuk. Yasananlar. Zorluklar. Agiz birligi edilmiscesine hepimiz ayni fikirdeydik.

“Bu filmi bi daha cekecegiz” deseler ne zorluklar yasanacagini bile bile yine “EVET” deriz. O yuzden Dag 3 cekilirse hepimizin simdiden hazir oldugumuzu soylememize gerek yok.

Birçok farklı karakteri yıllardır canlandırmış biri olarak, Dağ 2 sinema filmi sizin için unutulmayacaklar listesine yazıldı mı?

Asla unutulmayacak. Hatta soyle bir yetenegimiz olsa ve beynimizin bir kosesinde bir yer ayirabilsek ve bu film icin yasanan her saniye hep orada kayitli kalsa. Ne muhtesem olurdu.

Elbette her canlandirdigim karakterin yeri ayri gonlumde. Masum Murat ogretmenden, Sultanin fedaisi Kare Murat’tan, ihtiraslari ugruna en yakin arkadasinin canina kiyabilecek kadar kalbi paslanmis Cemal’den tam bir gorev adami Arif Sayar’a kadar hayat vermeye calistigim tum karakterlerin yeri bende ayri. Ama sanirim Dag 2 sinema filmi proje olarak hepsinden farkli bir yerde gonlumde.

Eğer oyuncu olmasaydınız, böylesine özel bir Tim’in içerisinde yer almak ister miydiniz?

Her Turk asker dogar. Dogamizda var bizim bu. Vatan, bayrak, gorev. Bunlar bizler icin kutsal. Filmi izleyenlerin bir cogu aynen boyle bir tim de gorev alabilmenin hayalini kurmaya baslamislar. Ne mutlu bizlere bunu basarabildiysek.

Oyle bir Tim’in uyesi olmak aslinda bir nevi ozumuze donmek demek. Taninmamak. Bilinmemek. Vatan ve yanindaki adam icin yaptiklarindan kendine pay cikartmamak. Bunu becerilmek.

Filmden sonra sokakta, sosyal medyada tepkiler nasıl?

Gala gunu oglen basin gosterimi yapildi. Biz ekip olarak aksam izleyecegimiz icin o gosterime katilamadik. Ancak basin gosterimini izleyenler film bitiminde teker teker arayarak “Bu ise yureginizi koymussunuz” diyerek tebrik ettiler. Ilk sinavimiz basarili gecmisti. Ikinci sinav aksam yapilacak gala idi. Gala gecesi film bitiminde bize gosterilen ilgi alakayi hic unutamam. Insanlarin yuzundeki ifade bizim icin en guzel oduldu. Izleyiciler oyle gururluydular ki. Bazilari “Ne Mutlu Turkum Diyene” diye mirildaniyordu. Filim vizyona girdikten sonra gelen yorumlar yine aynen bu sekilde devam etti. Instagram hesabim @MuratArkin1 e gelen binlerce mesaja tek tek geri donus yaptim, hala yapiyorum. Inanir misiniz mesajlari silemiyorum cevap verdikten sonra. Oylesine guzel oylesine sicak ki yorumlar. Filme iki seans ust uste girenler, 4 uncu kez filme giderken biletinin resmini yollayanlar, film sirasinda kopan alkislarin videosunu yollayanlar, Arif’in okudugu siiri ezberleyenler, repliklerle filmden kareler kopyalayip kartpostallastiranlar. Muhtesem bir ilgi, muhtesem bir sevgi. Allah hepsinden razi olsun.

Hayatınızda her şey yolunda mı? Sizi bir dizide veya başka bir sinema filminde görebilecek miyiz? Sürprizleriniz var mı?

Bir yandan Londra’da internet yazilim islerim, bir yandan kardesimle Turkiye’de baslattigimiz yazilimini benim üstlendiğim universitelilere yönelik www.DersleriKurtaranAdam.com projemiz, bir yandan sinema ve televizyon projeleri. Hayat yogun geciyor. Sosyal medya hesaplarimi kendim yonetiyorum. Gelen mesajlara vakit buldukca geri donus yapmaya calisiyorum.

Tümay Özokur ile çalışıyorum. Bende emegi, hakki cok buyuktur. Destegini hic eksik etmedi. Gelecek projeleri birlikte degerlendirip cizmek istedigimiz yolu belirleyecegiz. Akilda kalacak, izleyicilerine birseyler katacak, guzel projelere imza atmak istiyoruz.

Son olarak okuyuculariniza seslenmek isterim. Dostlar, biz film cektik. Ortaya cikan eser sadece bu ekibin degil, hepimizin hepinizin eseri. 135 dakika koca perdeden sizlere yansiyan duygular sizin zaten icinizde olan ama varligini unuttugunuz duygular. Eger o duygulari azicikta olsa tekrar hissettirebildiysek ne mutlu bizlere.

Isparta Eğridir Dağ Komando Okulu'nda cekimler surerken filmde emegi gecen Piyade Uzman Onbaşı Yunus Emre Uçar bu filmi hic seyredemeyecek. Hakkari'de sehit dustu. Siz siz olun, nerde olursaniz olun varliginizi yuce Turk Silahli Kuvvetlerine borclu oldugunu unutmayin. Yunus Emre Ucar gibi vatanin gercek sahiplerine selam olsun. Yeni projelerde tekrar gorusmek dilegiyle. Saygilar

 
Toplam blog
: 33
: 659
Kayıt tarihi
: 27.07.13
 
 

16 Ağustos 1996 doğumluyum. Bilişim Teknolojileri öğrencisiyim, 5 yıldır profesyonel olarak interne..