Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

29 Eylül '07

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

"Çöplükten geçinenlerden" geçinenler

"Çöplükten geçinenlerden" geçinenler
 

Bugün evden çıkarken her sabah olduğu gibi, milli(?) görevimi yerine getirdim ve evin çöpünü, sokağın çöp bidonuna attım. Bu hareketi yapmadığım sabahlarda, o gün için kendimi acayip derecede eksik ve mutsuz hissediyorum(!).


Bu sabah çöplüğe deşarj ettiğim(!) katı ve sıvı atık miktarım da baya bir fazlaydı. Bir torbası eski giyecek olmak üzere toplam üç adet babayiğit torba.


Çöp bidonunun içinde kedi falan varsa kesin, bu gülle gibi ağır torbalardan boynu kırılır ve terk-i dünya eder düşüncesiyle, kenardan kenardan çöpün içini kontrol ettim, atmadan önce.


Tekrar evin önüne gelip, aracıma binip hareket ettiğim, yaklaşık iki dakikalık süre içinde; bir çöp toplayıcı adam gelmiş, benim torbaların tasnif ve ayrımını yapmaktaydı. Hey büyük Allah’ım, sen nelere kadirsin dedim içimden.


Normalde belediyeler ya da kamu erkinin yapması ve vatandaşlar olarak da bizlerin buna tam riayet etmemiz gereken, son yıllarda giderek önemi artan bir çevresel sosyal sorumluluk konusu olarak; evsel katı atıkların bilinçli bir depolanma, geri dönüşüm ve imha programı çerçevesinde yürütülmesi konusunda maalesef içler acısı, acınacak ve utanılacak durumdayız.


Çok özet olarak “çevre kirliliği”ni, çevrenin yapısını ve ekolojik dengeyi olumsuz anlamda bozan veya değiştiren faktörler olarak tanımlarsak; bu faktörleri de ana hatlarıyla suların, havanın, toprağın kirlenmesi, katı atıklar, gürültü kirliliği ve radyoaktif kirlenme şeklinde sıralayabiliriz.


Evsel atıkların neden olduğu çevresel kirlilik faktörü, çok büyük bir oranda “toprak kirliliği”dir. Ve diğerlerinin de olduğu gibi toprak kirliliğinin, diğer tüm ekolojik döngüyü olumsuz etkileyen tarafı vardır.


Toprağın fiziksel, kimyevi ve biyolojik özellikleri mevcuttur. Mineral ve organik maddelerin karışımından oluşan, bir mekan ve besin kaynağı olan, canlı bir ortamdır, toprak.


Toprağı kirleten pek çok kaynağın içerisinde evsel atıklar dediğimiz, çöp döküm ve depolama yerleri de vardır. Ve çeşitli oran ve özelliklerdeki toprak kirlenmelerinin insan sağlığına; alerjiler, zeka bozuklukları, karaciğer-beyin-böbreklerde işlevsel bozukluklar, çocuk gelişimine menfi etkileri gibi daha uzun uzadıya sıralanan bir dizi olumsuz etkisi olduğu kanıtlanmış bilimsel gerçeklerdir.


Toprak kirlenmesini asgari seviyelere indirebilmek adına özellikle sanayi kuruluşlarının üzerine düşen çok önemli görevler ve sorumluluklar var şüphesiz. Ve bu konu, her geçen gün işletmelerin, kurumsal sosyal sorumluluk ve itibar yönetimi politikaları açısından daha bir öne çıkar pozisyona gelmekte. Özellikle gelişmiş toplumlarda ve global ölçekte.


Biz bireylere ve kamu erkine, yerel yönetimlere düşen mesuliyetler ise hiç de azımsanacak derecede az ve önemsiz değil. Her şeyden önce evsel atıklarımızın yani çöplerimizin uygun bir şekilde depolanması gerekiyor.


Atıkların geri dönüşümlü, doğada zararsız hale gelebilecek teknolojilerle üretilmeleri ve günlük kullanımda bu özelliklere sahip metaların tercih edilmesi önem arz ediyor.


Ve bizler ve belediyeler için en önemlisi; kağıt, cam, plastik, metal, pil, organik atık, deterjanlı sular, ilaçlar v.s. malzeme ve atıkların, sağlıklı bir geri kazanım döngüsüne girmesi amacıyla ayrı ayrı toplanması ve depolanması gerçeğidir.


Naylon poşetler yerine kağıt torba ya da fileler kullanılmalıdır.


Plastik ambalaj yerine, karton ve cam ambalaj tercih edilmelidir.


Ve en önemlisi de herhangi bir ürünü satın alırken, ürünün geri dönüşümlü olup olmadığına, üreticisi ve satıcısının çevresel sosyal duyarlılık karnesinde kırık not bulunup bulunmadığına dikkat etmek gerekiyor.


Belediyeler, özellikle de metropol kentlerde, ana caddelere, göz önündeki yerlere zaman zaman, bu tip farklı çöp konteynırları koyarak, tasnifli depolama konusunda adım atarlarmış gibi görünüyor ama bu çaba ve uygulamaların, bizim derdimize ne seviyede derman olduğu çok tartışılır.


Önemli olanın, çok etkin yasaların çıkarılması ve daha da önemlisi daha etkin şekilde bu işin kamusal takibinin yapılıp ve pek tabi ki de biz bireylerin son derece titizlik göstermesi olduğu yadsınamaz bir gerçek.


İşte bu sabah “çöpten geçinen” adam, bana bunları hatırlattı. Ha bir de “çöpten geçinenlerden geçinenleri”. Çöp toplayıcılarımıza, o hırpani, eli ayağı kir-pas içindeki, yüzüne bakmadığımız vatandaşlarımıza, her birimizin bir teşekkür borcu var. Bizim yapmadığımız ve kamu otoritesinin de denetlemediği evsel atıkların tasnif işlemini, belirli bir oranda yaptıkları ve çevre kirliliğinin azaltılması konusundaki katkıları nedeniyle.

 
Toplam blog
: 898
: 3759
Kayıt tarihi
: 09.06.06
 
 

İzmir'de yaşıyorum.    Çok uzun yıllar öncesinden başlayıp, hiç ara vermeden bugünlere kada..