Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

28 Ekim '16

 
Kategori
Bayramlar
 

"Cumhuriyet ateşi" İzmir'de yakılmıştı. O ateş hala devam ediyor !

"Cumhuriyet ateşi" İzmir'de yakılmıştı. O ateş hala devam ediyor !
 

Zafer gününde İzmir Konak ve kurtarıcılarımız.


Yurdu sardı Cumhuriyet ateşi. Türkiye yanıyor kavruluyor bu ateşlerle. Bir gün evvel yakılan İzmir  ateşinin alevleri, çoğalarak büyüyerek yurdu sarıyor. Sönmeyecek bir meşale olarak kalplere kazılı bu ateş tutkusu. İlelebet devam edecek. Böyle söylenildi her yerde. Haykırıldı, suratlara, dünya alem  yedi  cihan duysun, bizdeki sağırlar da işitsin diye haykırıldı hep birlikte: “ Yaşasın Cumhuriyet, Yaşlasın Cumhuriyet” diye diye.

Güzelbahçe Belediyesi ve Cumhuriyet Kadınları Güzelbahçe Şubesi’nin düzenlediği “Cumhuriyet ateşi Güzelbahçe’de yanacak” etkinliğinde eski İstanbul Barosu Başkanı Doç. Dr. Avukat Ümit Kocasakal, “Kuşatma ve Saldırı Altındaki Cumhuriyet” konulu konferans verdi.

Eski İstanbul Barosu Başkanı Doç.Dr.Av. Ümit Kocasakal, CİA laboratuarlarında hazırlanmış virüs ve mikropların Türkiye’nin bünyesine enjekte edildiğini iddia ederek, “Ülkemiz büyük işgal ve kuşatma ile karşı karşıya. Bünyedeki virüs ve mikroplardan kurtulmanın yolu 9 Kasım 1938’e dönmek, Kemalist düşüncede birleşmektir.” dedi.

Kocasakal, Güzelbahçe Belediyesi Kültür Merkezi Tuncel Kurtiz Salonu’nu dolduran davetlilere iki saati aşkın bir konuşma yaptı. Cumhuriyet Kadınları Derneği tarafından Cumhuriyete Gönül Verenler ödülü verilen Kocasakal, “Bu ödülü Cumhuriyete, Atatürk’e gönül veren milyonlar adına kabul ediyorum” dedi.

FARKLI ELBİSELİ CANAVAR: Yıllardır Türkiye’nin karşısına aynı yüzle çıkıp farklı elbiseler giyen bir canavarın musallat olduğunu, bu canavarın da Amerikan emperyalizmi olduğunu savunan Kocasakal şunları söyledi:

“Bir dönem başımızın belası olan ASALA, bugün ise IŞİD, PKK,YPG, PYD ve AKP iktidarı aynı babanın evlatlarıdır.  Amerikan emperyalizminin çocuklarıdır. Kimse üst akıl, alt akıl diye milletin aklıyla oynamasın, alay etmesin. Amerikan emperyalizminin yanında Avrupa Birliği’nin emperyalizmini de koymamız gerekiyor. Atatürk eğer bugün yaşasaydı, AB’nin kapısından geçmezdi. İnsan hakları deyince mangalda kül bırakmayan Avrupa, Boşnaklar katledilirken gıklarını çıkarmadı. Bu emperyalistlerin en büyük gücü, var olmadıklarına insanları inandırmalarıdır. Dün ve bugün Mustafa Kemal, emperyalistlerin yenileceğini gösterdiği için saldırıyorlar. Atatürk’ü ve onun en büyük eserim dediği cumhuriyeti yıkmaya çalışıyorlar. Bugün Lozan’ı tartışmaya açanlar, geçmişte Sevrcilerle aynı zihniyeti taşıyanlardır, onlarla aynı cephede yer alanlardır. Bugün Musul, Kerkük rüyası görenler, yarın Diyarbakır’ı, Hatay’ı, Hakkari’yi nasıl elinde tutacağını da düşünmelidir. Ama bugünkü hukukun ayaklarındaki pranga çözüldüğü zaman ülkeyi bu duruma getirenlerden mutlaka hesap sorulacaktır.”

CEP FETÖ ROMAN’I YAZIYOR.  “Bu bir aşk hikayesi değildir. Cep FETÖ romanı” adıyla bir kitap yazmaya başladığını ve Fethullah Gülen ile AKP iktidarının ele ele, kol kola maceralarını yazdığını belirten Kocasakal, “2023’te cumhuriyeti yıkıp, intikam almayı planlayanların projesi ellerinde patlayacak” dedi.

Yeni Anayasa ve Başkanlık tartışmalarına da değinen Kocasakal, “Bu meclisin yeni anayasa yapma gibi bir hakkı yok. Mevcut Anayasa’nın değişmesi teklif dahi edilemeyen maddeleri var. Diğer maddeleri de değiştirmeye kalksalar bile istedikleri anayasayı yapamazlar. Başkanlık rejimini de getirmeleri çok zor. Gecekondunun kapısına villa yazmakla, o gecekonduyu villa yapamazsınız” dedi.

ATATÜRK’TE BİRLEŞMELİYİZ:  CİA laboratuarlarında hazırlanmış virüs ve mikropların Türkiye’nin bünyesine enjekte edildiğini iddia eden Kocasakal, “Ülkemiz büyük işgal ve kuşatma ile karşı karşıya. Bünyedeki virüs ve mikroplardan kurtulmanın yolu 9 Mayıs 1938’e dönmek, günde bir doz Kemalist antivirüsü veya antibiyotiği almak zorundayız. Başka kurtuluş çaremiz yok. Bu ülkenin insanları Abdülhamit’te, Mehmet Akif’de değil, Atatürk’te birleşmeli. Tam bağımsız Türkiye olmalıyız” diye konuştu.

Güzelbahçe Belediye Başkanı Mustafa İnce, “Kurtuluş için Atatürk’e ve cumhuriyete sahip çıkmak zorundayız. Umutlarımızı yitirmemeliyiz. Cumhuriyet değerlerine sahip çıkarak aydınlık günlere kavuşacağız” dedi.

Cumhuriyet Kadınları Derneği Güzelbahçe Şubesi Başkanı Mesude Öney de “Laik cumhuriyeti korumak için and içtik. Umutsuz olmayacağız” dedi.

CUMHURİYET ATEŞİ YAKILDI:  Konferansta ayrıca Güzelbahçe Belediye Başkanı Mustafa İnce,İzmir ve Atatürk ile ilgili araştırmalarıyla tanınan yapan Gazeteci- Yazar Yaşar Aksoy ve Dokuz Eylül Üniversitesi Atatürk İlkeleri ve İnkılapları Enstitüsü Öğretim üyesi Doç. Dr. Türkan Başyiğit’e de Cumhuriyete ve Atatürk’e sahip çıktıkları gerekçesiyle “Cumhuriyete gönül verenler” ödülü verildi.

Konferansın ardından, kültür merkezi içindeki Özgürlük ve Demokrasi Meydanı’nda kadınların ellerinde bayraklarla oluşturduğu Cumhuriyet Çemberi içinde onuncu yıl marşı eşliğinde cumhuriyet ateşi yakıldı.

Ve Güzelbahçe Belediyesinin ekip olarak Cumhuriyete olan sevginin ve coşkunun, böyle dile getirilmesindeki olgunluk ve ihtişam, tek kelimeyle şaheserdi. Belediyenin özel ihtimamıyle hazırlanan   Cumhuriyet sunumu, onun için  takdir ve ilgiyle izlendi.  Ve de kutlandı.

Öte yandan, İzmir B. Şehir Belediyesi de görkemli olarak Konak hizmet binasını dev ekrana dönüştürerek,  Atatürkü seslendirdi. Bu dev buluşmada iZMİR'LİLER KENDİSİNDEN GEÇTİ.

N E T İ C E :   Cumhuriyet ateşi, vaktiyle İzmir'de yakılmış ve yayılmıştı. O ateş  yeniden yakıldı ve   mahşere kadar da devam edecek!

AV. DOÇ. DR. ÜMİT KOCASAKAL KÜRSÜDE. ÇOK ALKIŞLANDI

GÜZELBAHÇE BELEDİYE BAŞKANI MUSTAFA İNCE VE ÜMİT  KOCASAKAL

KONAKTAKİ TÖREN DE  GÖRKEMLİ VE ANLAMLIYDI, ŞEHRİN HER YERİNDEN GÖRÜLDÜ BU IŞIK SELİ

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 
Toplam blog
: 1616
: 918
Kayıt tarihi
: 13.08.06
 
 

Hayatın dikenli yollarından geçmenin  sırrı, aralarından çabuk geçmektir. Ümit, naylon çorap giyd..