Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

27 Eylül '12

 
Kategori
Siyaset
 

‘Darbe’ye Nazlı Ilıcak’tan darbe

‘Darbe’ye Nazlı Ilıcak’tan darbe
 

odatv.com'dan


Medya, aylar-yıllar boyunca “darbe”yi konuştu... Tartıştı...

Yalan-yanlış bisürü şey yazıldı-çizildi... Enerjiler boşa harcandı.

İki gündür, Nazlı Ilıcak'ın yazdıkları içinde öyle paragraflar var ki; “darbe” gerçeğini, bilhassa, darbenin nasıl yapıldığını veya yapılabileceğini ayan-beyan ortaya koyuyor.

x   x   x

DARBE ANKARA’DA YAPILIR

İstanbul’da veya başka biyerde değil... Çünkü “darbe” potansiyeli ve yeteneği Ankara’daki komutanların uhdesindedir.

İşte Ilıcak’ın, "hüküm giyen darbe"ye "darbe" vuran, Sabah'taki, 26/9 tarihli yazısından bir bölüm (2003 yılındayız):

Yaşar Büyükanıt: "Deadline* seçimlerdir. (29 Mart 2004 Mahalli seçimleri kastediyor. NI) Kamuoyu desteği için en önemli kaldıraç basın yayındır. Bunu kullanmalıyız."

Aytaç Yalman: "Benim önerim hemen ve gecikmeden eylem planına başlamak; seçimden önce muhtıra vermeliyiz."

“Muhtıra vermeliyiz” diyen komutan kim? Aynı tarihli (26/9/2012) Akşam’da “darbeyi ben önledim” diyen Paşa!

Muhtıra, “darbe”den önceki son safhadır. İşte, “Darbe” böyle tartışmalarla ve Ankara’da kotarılır.

Nazlı Ilıcak, aynı makalede şunları da yazıyor:

“Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök konuşuyor: ‘Herkesin aynı fikirde olması güzel. Ben % 80'i ile aynı fikirdeyim. Ama katılmadığım noktalar var... Muhtıra vermeye niyetim yok. Bu hükümet gitmelidir. Demokratik yollardan bu işi halledeceğiz."

Ilıcak devam ediyor:

“O tarihten sonra Aytaç Yalman tekrar Hilmi Özkök'le konuşur ve ona ‘Gerekirse bunlara seçimlerden önce bir muhtıra verelim’ der.”

Görüldüğü gibi; bugünlerde, “darbeyi önlediğini” iddia eden Paşa, o günlerde “muhtıra” vermekte ziyade ısrarcıdır.

x   x   x

ILICAK’IN 27 EYLÜL’DEKİ YAZISINDAN

Genelkurmay Başkanı ve kuvvet komutanları Aydın Doğan’la görüşüyorlar:
“Komutanlar, İmam Hatipler ve Kur'an kurslarıyla ilgili gelişmeleri anlatıyorlar. En sert havada olan Kara Kuvvetleri Komutanı Yalman'dır.”

En sert havada olan kimmiş? Yine bugünlerde, “darbe”yi önlediğini iddia eden Paşa!

Ilıcak devam ediyor; Hilmi Özkök, Aydın Doğan’la konuşmaktadır:

Özkök konuyu İmam Hatip liseleriyle ilgili kanuna getirir. O yasanın Meclis'ten çıkmasını istememektedir.

- İmam Hatip’lilerin üniversiteye gitme manevrasının 12 Ekim tarihli AKP kongresinin bir malzemesi olduğunu temenni ederim. Kongreden sonra bunu geri çekebilirler.”

Demek ki neymiş; Özkök, “İmam Hatiplerle ilgili düzenlemenin”nin çıkmasını istemiyormuş... 10 yıldır hükümete“payanda” olduğu yazılıp çizilen Org. Hilmi Özkök!

Bunlar “siyasete müdahale”nin ta kendisi değil de nedir? Hesap soran nerede?

SON TAHLİLDE:

Ilıcak’ın satırları; “darbe” yapma yetenek ve potansiyelinin Genelkurmay Başkanı ve Kuvvet Komutanlarında olduğu gerçeğini bir kere daha kanıtlıyor.

“Darbe”, o  komutanlar seviyesindeki 3-5 kişi arasında konuşulur... Öyle herkese, sivil memurlara bile açık “Plan seminer”lerinde, Albaylarla, Binbaşılarla, Başçavuşlarla falan konuşulup tartışılmaz.

Vakıa, Ilıcak, bu yazdıklarına rağmen, 1’nci ordudaki  “eylem planı”ndan ve bunun “darbe planı” olduğundan bahsediyorsa da, iddiası, kendi yazdıklarıyla çelişmektedir.

Yazılanlardan şu netice çıkıyor: “Muhtıra-Darbe” 2003-2004’lerde Ankara’da konuşulmuş fakat karar verilmemiş. Onun için de yapılmamış. Yani “teşebbüs” de yok, “önleyen” de!

Nokta!

-------------

*: Son teslim tarihi... Bir Orgeneralin kullandığı kelimeye ve yozlaşmaya bakar mısınız?

x   x   x

ŞEMS-İ TEBRİZİ’NİN 40 KURALI

5. Şu dünyadaki çatışma, önyargı ve husumetlerin çoğu dilden kaynaklanır.

Sen sen ol, kelimelere fazla takılma!

Aşk diyarında dil zaten hükmünü yitirir. Aşk dilsiz olur.

Aktaran Nevzat Dağlı... Devam edecek...

 
Toplam blog
: 1412
: 1241
Kayıt tarihi
: 04.06.10
 
 

Ücret karşılığı hiçbir yerde çalışmıyorum. Sandıklı'da doğdum. Kuleli Askerî Lisesi, Kara Harp Okul..