Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

06 Haziran '09

 
Kategori
Felsefe
 

"Das Man"

"Das Man"
 

www.yeniresim.com


İnsanın kendi varlığından kaçışını, kendini unutmasını sağlayan günlük yaşamının öznesi kimdir? Soruyu Heidegger «das Man» olarak yanıtlamaktadır. Burada “Kim”, belirsiz olandır, «das Manadır". Bu bağlamda, «das Man», hiç-kimse ve herkestir: «Belirli olmayan, toplam olarak değilse de herkes olan «das Man», günlük yaşamın varlık tarzını önceden belirler» ve «das Man» in varlık alanı kamu'dur.

Onun varlık nedeni bu özelliğine bağlı olduğundan, neyin uygun, geçerli, başarılı, başarısız olarak görülmesi konusunda «das Man»ın elinin altındaki tek ölçü de, sıradanlıktır". «Das Man» sferi bu niteliğiyle «dünyaya ve insana ilişkin bütün yorumları önceden belirler ve her şeyde haklı olmak iddiasındadır».

«Das Man» bir tarzdır, yaşam üslûbudur. «Bağımlılık ve halis olmama» onun genel niteliğidir.

«Her bir kişi, bir ötekidir (Andere) ve hiç kimse kendi kendisi değildir». Çünkü «das Man», kişinin kendi kendisi olmasına asla izin vermez, o insanı aynı kalıplar çerçevesinde düşünmeye, aynı normlara göre davranmaya, aynı amaçlar için harekete geçmeye, aynı şekilde sevmeye, inanmaya zorlayan bir «diktatör» dür.

«Das Manada takılıp kalındığı sürece dünya ancak şu üç yol ile anlaşılabilir, dolayısıyla yönetilebilir": a) gevezelik,

b) merak,

c) iki anlamlılık.

Bunların hangisinde olursa olsun, «Şeylere anlam veren insan, bu anlamı o şekilde verir ki, bu sayede kendi varlığından kaçar». Ayrıca, anılan üç yol birbirlerini şart koştukları gibi, aynı zamanda belirlerler.

Gevezelik, Heidegger'e göre, insanın herhangi bir varolana, onunla bir varlık ilişkisine girmeden yönelmesidir. Kaldı ki, gevezeliğin yapısı da buna elvermez. Çünkü burada «asıl önemli olan varlıktan çok sözcüklerdir». Bu özelliği ile gevezelik, insanın kendisiyle, diğer varolanlarla yüzeyselliği aşan bir ilişki kurmasını engellemekte ve varolanı gizlemektedir. Gevezelik, sıradan ve kulaktan dolma (Vom Hörensagen) bildirilerdir (Mitteilungen).

Heidegger ayrıca yazın dünyasında karşılaşılan bir gevezelik türünden söz eder ki, bunun beslendiği kaynak ise daha önce yazılmış yüzeysel metinlerdir. Ancak, «Okuyucunun anlama yetisi sıradan olduğunda neyin özgün olarak yaratılmış, neyin gevezelik olduğu konusunda herhangi bir yargıya asla varılamayacaktır». Öte yandan, «das Man» sferinin böyle bir ayrım gözetmesi de imkânsızdır. Ayrıca, «das Man» zaten herşeyi anlamış olma iddiasındadır ve «ona kapalı olan hiçbir şey yoktur».

Merak ise, «Das Man» dünyasında, tanımak, anlamak, bilmek için değil, sadece görmek için görmek isteğinden kaynaklanır. Bu bakımdan, herhangi bir varolan üzerinde durmaya değil, tam tersine bir varolandan diğerine atlamaya ve bu temel niteliğiyle bir sabırsızlığa, tedirginliğe işaret eder. O nedenle, merak «her yerde ve hiçbir yerdedir». Çünkü böyle bir merakın amacı «bilmiş olmak için bilmektir». Merak, daha çok gevezelik tarafından yaratılır ve beslenir: «nelerin görülmesi, nelerin okunması gerektiğini o söyler». Tıpkı gevezelikte olduğu gibi, meraka da kapalı olan herhangi bir alan yoktur.

Sıradan günlük yaşamda, insan dünyayı ve kendisini gevezelik, merak yoluyla anlamaya, yönetmeye çalışırken, daha doğrusu her şey bir maske altında sunulurken, bir süre sonra neyin gerçekten anlaşılabilir, neyin anlaşılamaz, neyin yönetilebilir, neyin yönetilemez olduğu hakkında bir belirsizliğe düşülür.

«Her şey bir yandan gerçekten anlaşılmış, kavranmış gibi gözükürken, öte yandan ve aynı zamanda böyle olmadığı şeklinde ya da tersine, her şey gerçekten anlaşılmamış, kavranmamış gibi gözüktüğü halde aslında böyle olduğu şeklinde bir iki-anlamlılık kazanır. Bu tarz bir iki-anlamlılık, halis olanla olmayanı birbirinden ayırma konusunda «Das Man» dünyasında herhangi bir ölçütün bulunmayışından ileri gelir. Buna bağlı olarak da «Das Man» sferinde genellikle halis ve dopdolu bir yaşam sürdürüldüğüne ilişkin bir kuruntu egemendir: «Her şey en iyi şekilde düzenlenmiştir» (in bester Ordnung). Bu kuruntu, «Das Man»in en büyük tesellisi ve aynı zamanda halis olan herşeye karşı körleşmesidir.

«Das Man» bütün değerlerin, bu arada ana değer olarak insanın değerinin içeriğinden yalıtılarak yozlaştırılmasıdır. İnsanın genel-geçer yargılar dışında kendini düşünmesine, onun kendisi için önemli olanın ne olduğunu anlamasına, görünenin ötesine geçmesine, hileli oyunu bozmasına yol açacak hiçbir şeye izin vermeyen önyargıların, şablonların, değer yargılarının kendi içinde tutarlı bir sistem oluşturduğu bir bütündür «Das Man». Burada takılıp kalan insanın bütün kapıları kapalı olduğu halde, bunların açık bulunduğuna ilişkin bir kuruntu, sürekli canlı tutulmak zorundadır. Ancak, bütün bunlar «Das Man» da bilinçli olarak yapılan işler değildir; çünkü bu sterin belirgin özelliği, kendinden başka bir yaşam üslûbunun imkânı konusunda herhangi bir bilgi ve sezgiden tümüyle yoksun oluşudur. Bilinç, bu anlamda, sadece, «Das Man»ın maskesi düşerken söz konusu olan bir etmendir.

Tanıdınız mı «Das Man»ı kim?

O kendini iyi bilir; her şeyi anlamış olma; en doğru bilme iddiasından hiç ödün vermez, onun için «Her şey en iyi şekilde düzenlenmiştir» zamanı gelecektir, gerisi palavradır. Neden yana olduğunu doğruyu aramaktansa kendi sandığı dışında kalan her şeyin yanlışlığı üzerinden sadece ”yanlış” kelimesi ile kendini var eder. İnsanın eylemlerinin her doğa olayı gibi doğa yasalarınca belirlendiği iddiasındadır.

Tarih iradenin olgular dünyasındaki anlatımı ile ilgili ise insan iradesinin özgür eylemi tüm boyutları ile incelendiğinde düzenli bir ilerleme olduğunun keşfedileceği umudunu vermekte midir?

"Anlamak ve değiştirmek iki yönlü bir çabadır, kendimizi dışımıza çıkarak nesnel bir analize tabi tutarken, dışımızdakileri de kendi anlam dünyalarının ve kendi rasyonelitelerinin içinde tanımlamayı gerektirir."


Kaynak: Heidegger'de "Das Man" Kategorisi /Güven Savaş Kızıltan

 
Toplam blog
: 444
: 1284
Kayıt tarihi
: 13.09.07
 
 

MB zengin kültürel bir eksen; düşüncelerimizin buluştuğu, tartıştığımız, birbirimizi etkilediğimi..