Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

03 Mart '10

 
Kategori
Güncel
 

“Deniz Feneri” raporu “sümenaltı” mı ediliyor?

“Deniz Feneri” raporu “sümenaltı” mı ediliyor?
 

resim internetten


Bilindiği gibi, Almanya’da faaliyet gösteren “Deniz Feneri e.V.” hakkında Almanya’da yapılan yargılama sonucunda; derneğin yurt dışındaki sorumluları çeşitli cezalara çarptırılmış ve yurt içindeki sanıklarında yargılanması için, dosyanın bir sureti Adalet Bakanlığı’na gönderilmişti.

Bu dosya ile ilgili soruşturmanın, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nca yürütüldüğü, ancak bugüne kadar henüz iddianamenin hazırlanamadığı biliniyor.
Bu arada, dikkatler Almanya’daki derneğe yöneldiği için de, ülkemizdeki “Deniz Feneri Derneği”nde neler olduğunu, bazılarımız pek takip edemedik.
Oysa, ülkemizde faaliyet gösteren Deniz Feneri’nde de ilginç gelişmeler yaşanmış ve son olarak bu dernekte de, İç İşleri Bakanlığı Dernekler Dairesi’nce yapılan soruşturmada, aşağıdaki usulsüzlükler tespit edilmiştir:

*Alımlar ve satımlar şeffaf değil : Dernekler Yönetmeliği’ndeki 60 bin TL’yi geçen alım ve satım işlemlerinin rekabet koşullarına uygun olarak yapılması kuralına karşın, derneğin 60 bin TL’yi aşan alım ve satımlarının sadece bir kısmında teklif alma usulü uygulandığı, bir kısmında ise piyasa araştırması yapılarak tek bir firmadan gerçekleştirildiği tespit edilmiştir.

*Kamu Yararı Dernek Statüsüne aykırılık: Kamu yararına çalışan derneklerden sayılmada aranan kıstaslardan biri de; alım ve satım işlemlerinin, 2007 için 60 bin TL’sini geçen alımların, rekabet koşullarına uygun yapılması zorunluluğudur. Oysa bu miktarı aşan çok sayıda alımla ilgili olarak piyasada bulunan çok sayıda satıcılar haberdar edilerek rekabet ortamı korunmamıştır.

*2008 yılı gelirlerinde önemli düşüşler: Derneğin 2008 yılı gelirlerindeki büyük düşüş ise dikkat çekmiştir.

*2 Milyon liralık harcamalar bile deftere yazılmamış: Bedeli 2 milyon TL’ye kadar olan birçok mal ve hizmet satın alımı yapılmış olduğu halde, bunlara ait Yönetim Kurulu Karar Defterinde karar yer almamıştır.

*Bağışlar projelere gitmiş: Derneğe yapılan yardımların konularına göre ayrı hesaplarda izlenerek bağışçının bağış yapma amacına uygun şekilde kullanılması gerekirken, tüm bağış ve yardımlar tek bir havuzda toplanmış olup, bu paraların bir kısmı yurt içindeki yoksullara ayni veya nakdi olarak ulaştırılmış; diğer bir kısmı ise, derneğin cari giderlerinin karşılanmasında kullanılmış olduğu gibi, yurt içinde ve yurt dışında çeşitli konulardaki projelerde harcanmıştır.

*Yardımlar makarna, pirinç v.s olarak dağıtılmış: Yardımlar için toplanan fonların büyük bölümünün, yardım malzemesi alınması, kolilenmesi, depolanması, nakledilmesi ve buradan da ihiyaç sahiplerine ulaştırılması için harcandığı görülmüştür. Oysa, yardımların ihtiyaç sahiplerine nakdi ya da alışveriş çeki olarak verilmesi daha uygun olacaktır.

*Yurt dışına 18 Milyon aktarılmış: 1 Ocak 2007 ile 22 Eylül 2008 tarihleri arasında derneğe yapılan toplam 50 milyon 114 bin TL’nin 18 milyon 105 bini yurt dışındaki kişi ve kuruluşlara aktarılmıştır. Bunun 17 milyon 681 bin TL’si tüzel kişilere, 523 bin lirası ise gerçek kişilere verilmiştir. Dış ülkelerdeki tüzel kişilere aktarılmış paraların hangi konuda ve ne şekilde kullanıldığına ilişkin bir denetim yapılması imkanı da yoktur.

*Banka Hesapları : Derneğin 17 Mayıs 2007 ile 22 Eylül 2008 tarihleri arasındaki dönemde 15 ayrı bankada vadeli ve vadesiz olarak TL ve döviz cinsinden toplam 293 banka hesabı vardır.

Yukarıda belirtilen usulsüzlüklere dair Müfettiş Raporunun, halen İçişleri Bakanlığı’nda olduğu ve saptanan bu usulsüzlükler nedeniyle de, “Kamuya Yararlı Dernek” statüsünden çıkartılması gerektiği halde, bu işlemin yapılmayarak, dosyanın “sümenaltı” edildiğine dair iddialar gündeme gelmeye başlamıştır.

CHP milletvekili Atilla Kart, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın yanıtlaması istemiyle verdiği bir soru önergesiyle, iddiaları TBMM gündemine de taşıdı ve ‘’Deniz Feneri Derneği’nin kamu yararına çalışan dernek statüsünden çıkarılmasına dair hazırlanan raporun içeriği ve akıbeti nedir? Rapor hangi tarihte hazırlanmıştır? Raporun gereği bugüne kadar neden yapılmamıştır? Gelinen aşamaya rağmen Hükümet bu Derneği neden himaye etmektedir?” diye sordu.

AKP iktidarının Deniz Feneri Dernekleri için büyük bir hassasiyeti olduğu çok önceden beri biliniyor.

“Deniz Feneri Derneği” için “Kamuya yararlı dernek” statüsünü Danıştay’dan çıkaramayan AKP iktidarı, çareyi Dernekler Yasası’nı değiştirmekte bulmuştu. Danıştay burada açıkça, ” by-pass” edilmiştir!

2004 sonbaharında AKP tarafından Meclis’ten geçirilen ve 23 Kasım 2004’te yürürlüğe giren yeni Dernekler Yasası ile “Kamuya yararlı dernek” statüsü verme yetkisi Danıştay’dan alınarak, “İçişleri Bakanlığı’nın önermesi ve Maliye Bakanlığı’ndan görüş alınması” koşullarıyla Bakanlar Kurulu’na tanındı.

Dernekler Yasası’nda yapılan bu değişiklikler ile Deniz Feneri Derneği’nin önündeki tüm engeller kaldırıldıktan hemen bir ay sonra Bakanlar Kurulu 20 Aralık 2004 tarih ve 2004/8278 nolu kararıyla bu derneğe kamu yararı konumu kazandırdı.

Bakanlar Kurulu bununla da yetinmedi, 12 Temmuz 2005 tarih ve 2005/9171 sayılı kararı ile de Deniz Feneri Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği’ni “İzin almadan yardım toplayabilen kuruluşlardan” saydı.

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın, TBMM Başkanlığı dönemi içinde, 2007 yılında da Deniz Feneri Derneği’ne “TBMM Üstün Hizmet Ödülü” verildi.

Görüldüğü gibi, iktidar, sözkonusu dernekle çok özel olarak ilgilenmiş ve kamu yararı gözetilen dernekler arasına katmak için, Danıştay'ı bile devre dışı bırakmaktan çekinmemiştir! Bu çok özel ilgi, kamuoyunda daha ilk günden merak uyandırmıştır; ancak hükümet bugüne kadar, gerek yurt dışındaki dernek ve gerekse yurt içinde faaliyet gösteren dernek için, bu yakın ilgisini aydınlatabilecek ya da haklı gösterebilecek herhangi bir açıklama yapmaktan kaçınmıştır... Üstelik, Başbakan'ın özellikle yurt dışında faliyette bulunan dernekle ilgili haber yapılmasına hiç tahammülü olmadığı ve buna fena halde öfkelendiği kamuoyunun gözünden hiç kaçmamaktadır!

Kamu yararına çalışan dernek statüsü alan dernekler, yasalara göre çok sayıda vergi muafiyeti ve avantajından yararlanıyor. Deniz Feneri’nin de aralarında bulunduğu bu kapsamdaki derneklere tanınan haklar şöyle:

• Milli emlak ya da vakıflardan uygun görülecek arazi ve arsaları Bakanlar Kurulu kararı ile satın alabilirler.

• Veraset ve intikal vergisinden muaf tutulurlar.

• Sahip oldukları bina ve arazileri emlak vergisinden muaftır.

• Bakanlar Kurulu kararı ile izin almadan yardım toplayabilirler.

• Yıllık toplamı beyan edilecek gelirin yüzde 5’ini makbuz karşılığında yapılan bağış ve yardımlar vergi matrahından indirilebilir.

• Kamu yararına çalışan dernekler tarafından ticari gaye güdülmemek ve kuruluş amaçları doğrultusunda kullanılmak üzere ithal edilen eşyalar gümrük vergisinden muaf tutulur.

• Bu derneklere verilen bağış ve yardım makbuzları damga vergisinden muaf tutulur.

• Bu derneklerin iktisap edecekleri taşınmaz malların tescil ve terkinleri ile ayni haklarının şerhleri harçtan muaf tutulur.

Kaynaklar : http://www.radikal.com.tr/Radikal.aspx?aType=RadikalDetay&ArticleID=973251&Date=07.01.2010&CategoryID=77
http://www.mirhaber.com/haber.php?haber_id=31646
http://www.alomaliye.com/2008/mintez_simsek_kamuyararina.htm

 
Toplam blog
: 52
: 1892
Kayıt tarihi
: 05.03.09
 
 

Okumayı seviyorum ve okumanın, insanın içindeki havuza taze suların katılmasını sağladığına inanı..