Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

05 Temmuz '13

 
Kategori
Güncel
 

‘Dershaneleri kapatıyorum’ demek, göz boyamadır! (Farklı adla yola devam!.)

‘Dershaneleri kapatıyorum’ demek, göz boyamadır! (Farklı adla  yola devam!.)
 

Diyelim ki, dershaneler kapatıldı ya da “dönüşüm”le özel okul yapıldı.

Gerekçe de “benim halkımın, vatandaşımın ortak talebidir”e bağlandı.

Ve sonra dendi ki:

“Şunu soruyor haklı olarak, ‘Okullar niye var? Okul varsa dershane niye var?’ Benim parası olmayan, gücü olmayan vatandaşım, tabii dershaneye yavrusunu gönderemiyordu. Evinde davarı olan varsa onu satıyordu, kolunda bileziği olan varsa onu satıyordu. Çocuğunu dershaneye gönderiyordu.

Şimdi bu adalet mi?

Bunu biz nereye kadar savunabiliriz?

Ey dershaneciler, eğer bu ülkede eğitime, öğretime hizmet verecekseniz gel okul aç, okullar kur. Biz de sizden hizmet alımı yapalım, sizin sınıflarınızı öğrencilerle biz dolduralım. Bedeli neyse bunun bedelini biz verelim. Sizi açıkta bırakacak değiliz. Biz yatırımdan kurtulmuş oluruz, siz de hizmetinize aynen devam edersiniz."


Görülüyor ki, halktan toplanan vergiler,  özel okullara akıtılacak!..

Çözüm bu mu, sorun bitti mi?

Dershane dendi mi, akla daha çok, üniversiteye yönelik kurslar geliyor.

Dershane işlevi gören “işyerleri” yok mu?

“Vergi mükellefi” sıfatıyla Maliye’ye bağlı olarak resmiyette var olan, üniversiteye öğrenci hazırlayan, açılma gerekçesinde “test üretme, uygulama ve danışmanlık merkezi” ibaresi yer alan ve “kurs”, “ders” gibi sözcüklerin geçmediği “yer”ler ne olacak?

Ya özel kurslar?

Asıl sorular, dershanelerin niye ortaya çıktığı, nasıl yaygınlaştığı, son 10 yıl niye arttığıdır. Bu ve benzeri soruların yanıtı verilmeden, özellikle yoksul yurttaşın hoşuna gitsin, duygularını gıdıklasın diye parlak sözler söylemek, olsa olsa “oy hesabı”na bağlı girişimlerdir.


*****

Doğa boşluğu kaldırmaz, boşluk bir başka şeyle doldurulur.

Dershaneleri kapatıyorum demek, göz boyamadır.

Dershaneleri kapatmadan önce, şu soruların yanıtı verilmelidir:

Öğrencileri okuldan soğutma, son sınıf öğrencilerini nisandan başlamak okuldan uzaklaştırma, dershanelere yöneltme, özellikle ne zaman arttı?

Okulları, neredeyse diploma veren kurumlar durumuna düşürmenin sorumluları kimler?

Bu sorular ve benzerlerinin yanıtı, özellikle son yıllarda aramak gerekecek. Son yıllarda, okullarda kalite düşünce, dershaneler de boş vakit geçirilen yerlerine dönüştü.

Dershaneleri kapatmak, çözüm değildir.

Çözüm, okullarda kaliteyi yükseltmek; öğrencilerinin “takviye” almasını ortadan kaldırmaktır. Öğrenci, yeterli bilgiyi okulda alıyorsa, “takviye” alma, zaten kendiliğinden azalacaktır. Ama kaliteyi yükseltmek yerine, eğitimi dinselleştirmek, okulları İmam Hatip’e dönüştürmek “tek hedef” olarak görülüyor.

Basına yansıyan haberlere göre, Özel Öğretim Kurumları Yasası’nda yapılacak bir düzenlemeyle, “dershane” sözcüğü kullanılmayacak, "Eğitim Danışmanlığı” ve “Etüd Merkezleri” açılabilecek.

Bu ne anlama gelir?

Dershane adını kullanmadan yola devam.

Özel Öğretim Kurumları Yasası’nda değişiklik yapmaya hiç gerek yok. Çünkü “dershane”, “kurs”, “ders” adını kullanmadan, sınavlara öğrenci hazırlamak isteyenler, bu işi zaten yapıyorlar.

Nasıl mı?

Maliye’ye başvurmak, “vergi mükellefi” olmak yeter.

Yapılacak işin ne olduğuna gelince:

Test üretme, uygulama ve danışmanlık...

Her şey bir dilekçenin başında. Bir de, Maliye’den gelecek görevlinin göreceği, “olur” vereceği yer/ adres...

Şimdi böyle bir olanak varken, bu olanaktan yararlanarak “dershane” adını kullanmadan iş yapanlar varken...

Sadece Maliye’ye bağlı olarak çalışma varken, Milli Eğitim'le uğraşmak yokken...

Dershaneleri kapatıyoruz, kapattık, velileri/ öğrencileri düşünüyoruz düşüncesi, göz boyamaktan başka bir şey değildir.

Çözüm!..

Çözüm; “çağdaş”, “kaliteli”, “laik” eğitimden, gerçek bir “mesleki eğitim”den geçer.

“Mesleki eğitim”, bütün okulları İmam Hatiplere dönüştürmekle olmaz.

Öğrencinin okuldan soğumasını yol açan, öğrenciye “izin” vererek okuldan kaçmasına resmiyet kazandıran “kafa”, “dershane”lerin adını değiştirerek soruna çözüm bulamaz.

Dershaneler, devletin demeyelim, hükümetlerin yarattığı boşluktan doğmuştur. Bu bakımdan kimse dershaneleri suçlayamaz, “ticari kurum” olmaları bakımında, ortada bir suç/ yasalara aykırı gerçek bir durum yoksa, “faaliyetten men” edemez.

Dershaneler, ortadan kalkamaz, ancak sayıca azalır. Bu da ancak, “çağdaş”, “kaliteli”, “laik” eğitiminin yanı sıra,  gerçek bir “mesleki eğitim”e ağırlık vermekle sağlanır.

 

http://www.facebook.com/turgutcelik

https://twitter.com/#!/turgutcelik

turgutce@yandex.com





 

 
Toplam blog
: 2458
: 2418
Kayıt tarihi
: 10.11.08
 
 

24 Kasım 1944'te İspir'de doğdum. Ankara Kurtuluş Lisesi'ni, Dil ve Tarih - Coğrafya Fakültesi Tü..