“Dersim” tezgahına dikkat!..

Türkiye’yi bölmeye, Sevr’i hortlatmaya and içmişler ve onların içerideki işbirlikçileri var güçleri ile çalışıyor. Bölünmeyi gerçekleştirmek için kullandıkları kürt kimliği, Haburda yapılan gösteri sonucu duvara çarpınca, önceden hazırladıkları Alevi dosyasını gündeme koydular. Sayın Öymen’in konuşmasında “Dersim isyanı”ndan söz etmesi dosyanın piyasaya sürülmesine yetti de arttı. Oysa sayın Öymen doğruyu söyledi. Çünkü Onur Öymen Türkiyenin yetiştirdiği ender devlet adamlarından biridir. Doğru olanı siyasi kaygı duymadan söyler. Tabii bu bir oy için orası burası oynayanlar için anlaşılır bir durum değildir.

Aleviler, Selçuklulardan önce Anadoluya gelmiş öz be öz Türkmen soyudur. Kürt değildir. Sadece zaman içindeki kaynaşmalardan kürt kökenli aleviler de ortaya çıkmıştır.

Saros destekli liboş takımının ülkeyi bölmek adına uzun yıllardır kandıramadıkları alevi yurttaşlarımızı bu olay bahanesiyle kandırmaya çalışmaktadırlar. Yıllardır alevilerin en demokratik isteklerine bile sırt çevirenler, onları yok saymaya çalışanlar, ne oldu da birden bire aleviden çok alevici oluverdiler. Bu oyunlara da Alevi yurttaşlarımızın kanmıyacağını biliyorum.

Bölücülerin asıl hedefinin Onur Öymen değil, Atatürk olduğu ortadadır. Fırsatını bulsalar, Atatürk’ü mezardan çıkarıp yargılayacaklar. Bu gün abartılarak, saptırılarak anlatılan dersim isyanı sırasında, baştacı ettikleri Adnan Menderesin ve Celal Bayarın Atatürk’ün yanında, CHP sıralarında olduklarını anlatsalar ya.

Olayları bilmeden, tarihi araştırmadan bu bölücü saros çetesinin ağızlarından salyalar saçarak yaptığı saldırılara kananlar, onların arkasında saf tutanlar bir zahmet bu ülkenin nasıl kurulduğunu, bu gün bizlerin oturduğumuz rahat sandalyelerden böyle tartışma yapma hakkımızın nasıl sağlandığını bir öğreniversinler.

Sayın Devlet Bahçeli’nin “Cumhuriyet döneminde farklı nedenlerle ortaya çıkan ayaklanmaların Hükümet tarafından kutsandığı ve alkışlandığı, bunu haklı veya haksız yöntemlerle bastırmaya çalışan devlet gücünün ise aşağılandığı vahim bir manzara Türkiye’nin gözü önünde cereyan etmiştir..” şeklindeki tespiti son derece anlanlıdır. O noktadan itibaren devreye giren saros çeteleri de, Onur Öymen üzerinden alevi yurttaşları kışkırtmaya çalışmaktadır.

Özetlemek gerekirse;

Dersim’de istenilmeyen şekilde sonuçlanan olayın sebebi iyi bilinmelidir...
Burada 1937’de olanlar bir “Alevi kalkışması” değildir..

Seyit Rıza denilen aşiret başı, isyanı Alevilik adına değil, Kürtçülük adına yapmıştır... Seyit Rıza’nın Aleviliğine itiraz eden kaynaklar vardır.. Bu kişinin, Sünni bir Kürt olduğu yolunda kuvvetli bilgiler vardır... Seyit Rıza ve peşine taktığı uyanık aşiret başları, Kurtuluş Savaşı sonrası Türkiye’sinde, bu topraklarda, İngiliz’in de kışkırtması ile bağımsız derebeylik kurmaya niyetlenmişlerdir.. Bu sebeple silahlanmış, bölgedeki Cumhuriyet Ordusu kışlalarını basmış, askerleri son erine kadar öldürerek katliamlar yapmışlardır...
Sonları da feci olmuştur... Bu azgın isyancılar, bölgedeki ölümlerin baş sorumlularıdır.

Kimseyi kandıramıyacaklar.

2009-11-19