Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

04 Eylül '07

 
Kategori
Kitap
 

"Devrimi satın alamazsınız - devrimi yapamazsınız - devrim olabilirsiniz ancak...!"

"Devrimi satın alamazsınız - devrimi yapamazsınız - devrim olabilirsiniz ancak...!"
 

"Bütün olmak parça olmaktır;

Gerçek yolculuk geri dönüştür."

Mülksüzler/The Dispossessed, Ursula K.Le Guin’nin kült kitap sayılabilecek, bilimkurgu tadında ama satırların arasına dünyaları, dünyaların içinde bulunduğun yeri sorgulamayı öğreten bir eserdir.Yazar bir Dostoyevski hayranıdır ve kitabı Ecinniler/The Possessed karşılığı olarak yazıldığı söylenegelir.

İki ütopik dünya yaratılmıştır:Anarres ve Uras.Ve yazar bunları yaratırken Amerika ve Rusya’yı baz aldığını kitapta açıkça belirtmektedir.Urras devletçi, Anarres ise anarşisttir. Anarres kendilerine Odocular diyen insanların yaşadığı yerdir ve bunlar Urras’dan kaçmış anarşistlerin ta kendileridir. Kapitalizm, sosyalizm, devlet, bilim, para, mülkiyet, devrim…

Odocular, adının Odo olduğu bir kadının izinden gelmişlerdir, adına Anarres denen çolak gezegene ve Odo’nun bir kadın olması Le Guin’i feminist bilim kurgu yazarlarını arasına sokuyordur belki de.

“Bir kadının bir erkekle tek ilişkisi sahip olma ilişkisidir.Ya sahip olma, ya da sahip olunma.Erkeğin istediği özgürlüktür.Kadının istediği mülkiyettir…Bütün kadınlar mülkiyetçidir.”

Bana sorarsanız, ben bu kitapta siyasetten ötesini anladığımı görürsünüz.Kitabın cinsel eşitliği savunuş şekli, cinsel rol kavramını çiğneyen bir toplumu ütopik olarak yansıtan çizgisiyle, feminizmi savunan herkese göre bir başyapıt olacaktır.Anarres ve Urrras’ın arasındaki en büyük fark da kadın erkek ilişkisinin boyutudur.

“Gebe kadınların ahlakı yoktur.Yalnızca en ilkel kendini feda etme içgüdüsü vardır.Sanırım eski devletçilerin kadını mal olarak kullanmalarının nedeni bu.Kadınlar bunu neden izin verdiler?Çünkü sürekli gebeydiler, çoktan sahiplenilmişlerdir, köleleştirilmişlerdi.”

Urras’da bilim ile uğraşan adamlar, kadınlara ikinci sınıf gözüyle bakar ama Uras’ta kadın ve erkek eşittir, ortaklaşa kabul edilen bir eşitlik.

Kitabın kahramanı Shevek.Kendisi bir fizikçi, iki dünya arasında bir yerlerde sıkışmış kalmış aslında ve onun Anarres’e geri dönüş yolculuğu kurgunun en dıştaki çemberi.Urras’a gider çünkü onun bir kuramı vardır:eşzamanlılık.Ama tek bir insanın özgürlüğü için vazgeçer, o her şey olabilir, fakat bir satıcı asla.

“Erkeklerin hep kuramları vardır ve her şey onlara uymak zorundadır.”

Bu kitap gerçek yolculuğun geri dönüş olduğuna inananların, Shevek kadar yalnızların, anarşistlerin ya da feministlerin başucu kitabıdır.Ve bu şiir kitabın üzerine tatlı olarak iyi gelir:

Değirmenler

Bir kez geçer , bir insan karşıya

Ondan sonra, artık her şey karşıdır.

Orada bir dur yeri olsaydı ya…

Olmaması bir kaşı yarışıdır.

Özdemir ASAF

 
Toplam blog
: 39
: 1464
Kayıt tarihi
: 24.06.07
 
 

19 yaşında İstanbul Üniversitesi'nde amerikan edebiyatı öğrencisiyim. Hobilerim: okumak, yazmak, fil..