- Kategori
- Güncel
"Dip Dalgası"nın bildirgesel yükselişi !
"DİP DALGALARININ GÖRKEMLİ ETKİSİ..."
Gençlik ve halk AKP hükümetine öyle bir şamar atmıştır ki Osmanlı Tokadı bunun yanında sinek vızıltısı kalmıştır. Tüm bağırış, çağırış, öfke nöbetleri, çirkin ve sert sözleriyle tarihe gömülmekte olanların suratlarında patlayan o şamarın sesi dünya başkentlerini de sallamış, böyle bir kalkışmanın ılımlı İslam ülkesi modeli olarak lanse edilen Türkiye’de gerçekleşmesi tüm dünyada şaşkınlık ve hayranlıkla karşılanmıştır. Dünya yakın tarihinde böylesine spontane bir direniş hiçbir ülkede yaşanmamıştır. Bu direnişin bildirgesini iyi okumak ve çözümlemek gerekmektedir.
Gelecek kuşaklar, gençlik ve halk şu an Türkiye’de egemen olan siyasal mantalite ve yapısal algının çok ilerisinde, çok ötesindedirler. Başka bir deyişle siyaset hala ceket düğmelerini edeple ilikleyerek sahte gülücüklerle, çıkarcılık ve yaltaklanmayla halka boyun eğdirme peşinde. Oysa gençlik ve insanımız her tür baskı, riyakarlıktan, takiyeden bıktı, özgürlük, barış ve insanca yaşamak istiyor, Atatürk ve ulusal değerlerin ayaklar altına alınmasına karşı çıkıyor. Türk toplumu değişim, yenilik, çağdaşlık istiyor, dinsel yönlendirme, art niyetli manipülasyon istemiyor, hangi dini ve inancı seçeceğine kendi karar vermek istiyor. Bu başkaldırı Türkiye'nin yeniden simgesel doğuşudur!
Zira başta AKP politikaları ve BOP olmak üzere, ileri demokrasi tenceresinin çoktan patlamış olduğu, halkı küçümseyenlerin, aşağılayanların, saldırgan söylemlerle gençliği suçlayanların, tehditlerle milleti birbirine kırdırmaya çalışanların artık bu toplumda yeri olmadığı ve olamayacağı açığa çıkmıştır.
Gezi Parkı çevre direnişi olarak başlayan, ancak, 31 Mayıstan itibaren ülke çapında genel bir direnişe dönüşen gençliğin ve halkın bu beklenmedik başkaldırısı karşısında tüm partiler sapır sapır dökülmüş, hepsi gafil avlanmıştır. Fena halde bozguna uğrayan AKP dehşete kapılmış, CHP ile MHP bir ileri bir geri teklemekte, BDP de bu kalkışmayı bozuntuyla izlemektedir. İlk şok dalgasının korkusunu üzerlerinden attıktan sonra AKP kurmayları bu görkemli başkaldırıyı dejenere etmenin, sulandırmanın hazırlıklarına başlamıştır.
İşte bundan dolayı TBMM’nin tepeden tırnağa değişmesi, milli iradenin yenilenmesi gerekiyor. Çünkü bu halk hareketi karşısında kendini dokunulmaz sanan tüm siyasal düzenek meşruluğunu ve gücünü kaybetmiştir. Kendilerine çeki düzen vermeleri veya hizaya gelmeleri için de artık çok geçtir, geri adım atsalar bile bu kitleleri tatmin etmeyecek, inandırıcı ve yeterli görülmeyecektir.
O halde, bu koşullar altında, toplumdaki gerilimi düşürmenin, normalleşme sürecine dönmenin tek çözüm yolu hükümetin derhal istifa etmesi ve geçici bir hükümetin kurularak erken seçime gidilmesidir. Geçici hükümet barajı düşürerek tüm siyasal görüşlerin Mecliste temsiline olanak tanımalıdır. Ancak, herşeyden önce bir noktaya önemle dikkat çekmek isterim: Mevcut hükümet sakın ola ki halkın direnişini zorla kırmaya kalkışmasın! Zira bu daha derin bir dip dalgasının doğmasına ve Türk tarihinde bugüne kadar eşi benzeri görülmemiş çok büyük toplumsal devinimlerin oluşmasına yol açabilecektir.