Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

05 Aralık '15

 
Kategori
Sinema
 

"Düğün Dernek 2: Sünnet

"Düğün Dernek 2: Sünnet
 

Bir filmde ilk defa bu kadar fazla güldüm. Gülmeye çok ihtiyacımız olduğundan mı, film mi çok komikti; niye bu kadar güldüğümün henüz ayrımına varamadım. Ayrıca belirteyim her komedi filmine gitmem, çekimleri memleketim olan Sivas'ta gerçekleştiği için uzaklardan da olsa Sivas'ı görmek, memleket özlemini bir nebze gidermek ve memleket insanımızı ne kadar anlatabilmişler merakı içinde ilk kez "Düğün Dernek" filmine gitmiş ve beğenmiştim, İkinci film de vizyona girince nedense hemen gitme ihtiyacı hissettim. Açıkça söylemeliyim gülmek istediğim için gittim ve birinci filmden daha fazla güldüm.

İlk filmde oğlunun düğününü yapan İsmail, bu kez torunun sünnet düğününü yapmak için türlü dolaplar çevirmek zorunda kalıyor çünkü letonyalı olan diğer dede torununun sünnet olmasına izin vermemektedir. olaylar bu çerçevede gelişiyor ve tabii yine işler karışıyor. Filmde beni çeken yöre ağzı ve tabii yöre insanı. Sivas'ın merkezi değil ama bazı kazaları ve köylerinde kullanılan bire bire aynı ağız beni bir an memleketimde hissettirdi diyebilirim. İsmail'in karısını oynayan, oyunculuğunu çok beğendiğim Hatice (Devrim Yakut) bire bir o yörenin insanı gibi; (sanki Yozgat ya da Sivas'ta doğup büyümüş gibi) ehil bir oyunculuk sergiliyor. Onu seyrederken bir an oyuncu olduğunu unutup gerçek bir sivaslı kadın izlediğinizi zannediyorsunuz. Absürd komediden gelen ve bu komediyi kitlelere sevdiren ikili Ahmet Kural ve Murat Cemcir doğal oyuncu olduklarını tekrar ispat ediyorlar. Tiyatro geleneğinden gelen Rasim Öztekin ise (oyunculuğunu tartışmaya bile luzum görmüyorum) bu kez daha fazla güldürüyor. Zaten bu filme, güçlü bir oyunculuk perforfarmansı izlemek ve bol kahkaha atmak için gidilir. Oysa bu tür komedi filmleri bir yandan güldürürken bir yandan da düşündürmeli. Düşündürmeyen komedinin anlamı boşalıyor. Biz bu filmleri izlerken gülerek kafamızı boşaltırken hikayesiyle de ruhumuzu doldurmalıyız. Kalitesiz komedi filmlerinin burada sözünü etmenin gereğini bile duymuyorum. Bunlar bazı insanları güldürürken bana çok itici geliyor.

Filmde bir kaç kez Sivas'ın Cumhuriyet Meydanını görsek de çekimler Erzincan'ın Kemaliye ilçesinde gerçekleşmiş. Kemaliye' de bize yakın bir yer ve benzer kültürel özellikleri taşıyoruz. Zaten konuşulan ağız daha ziyade Sivas'ın doğusuna ait bir dil. Gömlek ya da iç gömlek anlamına gelen "köynek" kelimesi, azıcık anlamında kullanılan "ecük", ne yapacağız yerine "nidecük" gibi sözcüklerin kullanılması, halay başındaki kişinin arkadaki halaycılara alabildiğine yaslanması, Hatice'nin aldığı tüpe karşılık para yerine börekle takas etmesi, üstüne de kocasının bir kaç kıyafetini vermesi ve buna benzer sahneler benim hoşuma giden bölümlerdi.

Filme gideceklere iyi seyirler diliyorum. "Yumurtanın sarısı" türküsü eşliğinde filmi keyifle izleyeceklerini ve çok güleceklerini (ben bu kadar güldüğüme göre) rahatlıkla söyleyebilirim.  

 
Toplam blog
: 71
: 1292
Kayıt tarihi
: 10.08.11
 
 

Hacettepe Fransız Dili ve Edebiyatı mezunuyum. Öğretmenim, şu anda yurt dışında görev yapıyorum. ..