Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

30 Kasım '21

 
Kategori
Deneme
 

"Dünya Kaçtı Gözüme"

“70”lerime dayayacak şöyle sağlamca merdiven ararken geleceğe yönelik planlar yapamıyordum artık.  Nedir? Düşlerim sonlanmıştı. Birkaç sıradan sözcük ile kendimi sakince ifade edebiliyor, yalnızca uyuyacak uyku arıyor, zorlanmadan çevremi rahatsız etmemeye çalışıyordum. Hemen anlam yüklemiyordum eşikte beliren küçük bir kıpırtıya. Öyle ki, meraklanıp açık kalmış dolabın kapağından içeri bile bakmak, aklıma takılmıyordu. Sıradan bir hayat için yaratılmışı yaşıyordum. Ayrıca yazgının, direnç değişimimi dışlayacağını da biliyorum. Buna göre, ruhsal açıdan boyun eğerek yaşlanma gerçeğini kabullenmekte de utanılacak bir şey yok sanırım. Özdeyiş bunu sağlam açıklar. Nedir? 

"YAŞLANMANIN HİÇBİR KÖTÜ YANI YOK. SEN YETER Kİ YAŞLAN!"

Eskiden tanık olduğum küçük anı, ben yaşlandıkça geçmişin kötülüklerini silemiyor ya da bir yarayı yatıştıramıyordu. Ara sıra unutulsa da her zaman kuytularda gizlenen kuşkularım artık yerlerinde yoktu. Son yarım asır boyunca, kontroldışı insan etkinliklerinin, rahatsız edici boyutlara ulaşacağını akla bile getirmemek bir felaket sinyaliydi. Tek bir ülke imişçesine varsaydığım dünyada; insanı izleyen, onu gözbebeği odaklı yapan içten davranış ve etkinlikler, çok seyrekleşti. Azgınlıklarımızın neden olduğu iklim değişikliğinden, “Kutup Ayıları”nın (Bu arada beş öğrencinin yarattığı 90 ödüllü, ayrıca Oscar'a da hazırlanan 7 / 8 dakikalık "MIGRANTS - GÖÇMENLER" adlı filmi sizler ve tüm çocuklar da; YOUTUBE'da izleyebilirsiniz) nasıl etkilendiklerini anlatan karton filmler azaldı. Bu da beni bireysel sorgulama konusunda ürkütüyordu. İnsanı düşünmek, onun acılarıyla yoğrulmak! İşte bu “temel kural” hayattan toplu bir biçimde “resmen” çıkarılmıştı. John Lennon, tam burada “Uğruna ölecek ve öldürecek hiçbir şeyin olmadığı bir dünya düşle!”der!“Düzenli okursan üstünlük sana geçer” ilkesi, neredeyse edebiyat emekçilerinin yol gösteren sayfalarında konservelenmişti yalnızca. Uyarıldıklarında “sen önce kendi kapının önünü süpür” dürtüsüyle ”çok boş konuşup hiç dinleyemeyen, sert saçmalayan demagoglar” sorunları da, alınacak önlemleri de, sağlam durmayı da anlayamıyordu! Olası bir felakete karşı insanların direnç eksikliği tehlikeli biçimde hissediliyordu. Dünya halkının “hükmeden birey bencilliği”ne dayalı vurdumduymazlığı, hoyratlığı yaşadığı “parıldayan yalanlar çağı”, silisyum’un kanlı gezegene döndürdüğü Mars’tan da gözlendi. Nedir? İnsan ne kadar gerçeğin dışında yaşarsa, gerçeği söyleyenden de o seviyede nefret eder. Bu doğrultuda alınmış ilkel bir önlemi bile yoktu koca insan yığınlarının! Hissedebilmek bir yetenektir. Dünya halkı bu yetisini çoktan kaybetti ve dediler ki…

“Dünya Kaçtı Gözüme!”

Levent ÜSKÜDARLI / BİLGİ: Yazının başlığı için, “Dünya”ya sığmayan yetenek Özdemir ASAF’ın anısına gönülden saygılarla!

 
Toplam blog
: 86
: 39
Kayıt tarihi
: 09.12.08
 
 

1951 / İstanbul. Öğretmen bir ailenin tek çocuğu. Sade bir düzen içinde soluk alıp veren o "eski ..