- Kategori
- Doğal Hayat / Çevre
"Düşlerim Seni Hep, Yağmur Tanesi Yalnızlığımla"
Ayvalık Şeytan Sofrasından bir bakış.
Ayvalığa gidenler, Şeytan Sofrasına muhakkak uğrarlar. Arap Yarımadasında şeytan taşlarlar. Ama, burada şeytanın 90 numara ayak izi çukuru vardır taştan. İşte,taşlamak yerine, buraya madeni para atan olur.
Daha eskiden oradaki ağaçlar, çalı çırpılar, dilek çaputları ile donanırdı. Şimdi kaldırmışlar, şeytana ayıp oluyor diye. Dileğini dileyeceksin, paranı da bu ayak izli taşın üzerine atacaksın. Az ötede de güneş batarken duanı edeceksin. Hepsi bu kadar.
“Şüphesiz; şeytan, güneş batarken onunla birlikte batar, güneş doğarken, onunla birlikte doğar. “Onunla birlikte”denilen şey, burada“şeytan” oluyor anlayacağınız. Demek oluyor ki, şeytanı dağların ardına batırarak gömüyorlar ki, dönüp, kendi memleketlerinde ortaya çıkmasın o şeytan diye. Neden böyle olurmuş? Rivayete göre “Güneş doğarken de batarken de namaz kılmayın. Çünkü güneş şeytanın iki boynuzu arasından doğar, iki boynuzu arasında batar." mış. Daha neler!
Bir şey diyeyim mi, buradaki ibadete bayıldım. Herkes bir köşeye çekilmiş. Gözlerini ufka dikmiş. Güneş kızıllıklar içinde, ha battı, ha batıyor. Dudaklar kıpır kıpır. Gözlerden yaşlar süzülmekte, esen rüzgar, teselli olsun diye insanların saçını dalgalandırarak okşamakta.
İki çıtı pıtı kız. Pek de masumcuklar. “Anlat hele, ne duası ettiniz?” dedik. “Sevdiğimizin gecesi Ay gibi parlak, gündüzü de yıl gibi uzun olsun” diledik, demezler mi? Eh yani. Dualar da değişmiş biz etmeyeli.
Şöyle dişe dokunur dua örneği söylesinler diye, dolaşırken sordum bir çifte. Çiçeği burnunda gençlerdi. “Güneşin bize bir sözü var. Onun için buraya geldik” dediler.
“Düşlerim o’nu hep, yağmur tanesi yalnızlığımla Bizi yalnız koma Rabbim” demiş bir diğer kızcağız. Ne laflar ne laflar. Bu lafları şeytan duysa, pabucu ters giyer. Hepsine ayrı ayrı “işleriniz rast gitsin” demekten başka bir şey diyemedim.
Bir huşu içinde genç kızlar, aradıkları işi bulmak için olsun, sevgilisine kavuşmak için olsun, sözlüsünden ayrılmak için olsun, kaçan koca eve dönsün diye dua ediyorlar batan güneşin kızıllıklarına baka baka.
Gelmişken, bir şeytan sofrası güzeli seçelim dedik. Gençler Güneşe baka baka kızarık gözüyle iyi poz veremediler.
Bu kızları, Nebahat Çehre ile mukayese etmekten kendimizi alamadık. Nebahat Çehre, hala ayakta kalanlardan. Ama Nebahat Çehreyi hatırda kalacak olanlardan. Yetmişine merdiven dayamak üzere olan bu hatunun, mihrabı yıkık değil, diri. Birisi yazmıştı onun için: “24 yaşındaki beni, 10’a çarpar, 8’e katlar bir de duvara yapıştırır. Aşk-ı Memnu’yu izliyorsam, sırf bu kadından dolayıdır” demişti. İyi mi?
Ört ki, ölem !
Ama kim ne dersin, 1951 yılının Günseli Başar’ını kimse unutmamıştır. Nedense hep akılda kalmıştır ve çok sık anılmıştır. ( İzmir’de, Pasaporttan Alsancak’a kadarki kaldırım döşemelerindeki o deniz dalgalı figür, bu gün hala gözleri okşamaktadır. Onun eseridir)
Ayvalık’da dağın tepesinde, şeytanın ayak bastığı yerde bir Filipinli güzele rastladık. Eskiden buradaki ağaçların tamamına çul, çaputlarla donatırlardı. Dilek kutusu gibi bir şey. İdare şimdi onları kestirmiş. Tam da güzelimizin yanı başında sembolik kalan o çul çaput bağlı dalların yanından bir resim çektik. Oldu size “ Çaput” güzeli. Alt tarafı çuldan çaputtan mamul. Çapulculukta bile güzellik aranır. İyimserliğinin yitik olduğu insanlarda bu duyguyu aramıyoruz. Onlar, zaten konumuz dışı. Ki, yitik "Atlantis’in" yeri belli olduğu halde o gibiler zaten yitmiş kimselerdir. de yitiklerdir. Bu Filipinli kızın adı " Eunice Kisinamal .” Bir Türkle evli.
Ama en çok Ruslar bu işe yatkın. Rus kadınları poz vermeyi biliyor. Bale yüksek okulunda okuyanlar, biz demeden kendiliklerinden poz veriyorlar.
Hürriyette iken, Şefimiz Nejat Seçen, bizi Ege’ye yollardı. Oradaki eğlence gecelerini resimlemek için. “ Tatilde herkes, kendisini görmek ister gazetelerde” Bu fikir, Simav’ınmış. Biz de öyle yapardık. “Güzel seçimine” elimiz ve gönlümüz, taaa oralardan, daima yatkındır. Allah bozmasın.
.Mesele, güzellik kraliçeliği idi. Nerden nereye. İnsan dolu olunca. Değil mi ?
Geçiniz. Biz, Şeytanın bacağını kırdık. Tepenin altındaki plajlarda da çeşitli milletlerden güzeller bulup seçtik.
Kalın sağlıcakla
ŞEYTAN SOFRASINDA GENÇLER, KENDİ BİLDİKLERİNCE, BATMAKTA OLAN GÜNEŞİ KARŞILARINA ALIP DUADA BULUNUYORLAR. - ÜSTTE VE ALT RESİMLER-
BU DA ALİBEY ADASI -CUNDA- GÜZELİ
NEBAHAT ÇEHRE,
ŞEYTAN SOFRASINDA SEANS, BİRAZDAN BAŞLAYACAK
BİR KÖŞEYE ÇEKİLMİŞLER, SIRLARINI ANCAK BATMAKTA OLAN GÜNEŞLE PAYLAÇACAKLAR.
SAHİLE İNDİĞİMİZDSE, ORTALIK GÜZEL KAYNIYORDU.