Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

25 Temmuz '08

 
Kategori
Felsefe
 

"Duygular" paket programı

Öğrenmeyi inceleyen araştırmacılar, anlama ve öğrenmeyi dört ana başlıkta topluyorlar. a) alışkanlık b) klasik koşulama c) edimsel koşulama d) karmaşık öğrenme.

Bunlardan "alışkanlık", alışılagelmiş/ mutat uyaranı gözardı etme etkisini taşıyormuş. Gündelik yaşantılarımızda ne çok uyaranı gözardı/ kulakarkası ettiğimizi bir gözlemlesek hayretlere düşeriz. Çünkü, zihnimiz sık gördüklerini ve sık yaşadıklarını belirsizleştirmeyi çok iyi becerir. Bu durumun dezavantajları olduğu gibi avantajları da vardır. Bünyemize tümüyle yabancı bir ortamda nasıl yaşardık? Oysa, bilincimiz bizimle oyunlar oynayarak bu yabancı şartları ve ortamı bize en "tanıdık" hale getiriyor. Böylece, bizler de yaşadığımız çevreyi/ ortamları yadırgamıyor, kanıksamıyoruz. Bu kesinlikler bir "illüzyon"; hatta müthiş bir illüzyon.

Duygusal etkilerin tanımlamalarında, farkında olmadan kendi enerji renginize uygun betimlemeler yapıyorsunuz. Tabi ki bu çok doğal bir reaksiyon. Büyük ihtimal etrafınızı böyle görüyor ya da böyle görmek istiyorsunuz. Oysa, dünya yaşantısında sizin saydığınız duyguların çok dışında/ ötesinde duygular da var. Dağarcığınızı birazcık yoklarsanız bunları kolaylıkla hatırlarsınız. Hatırladıkça da, içinizdeki duygu denizinde fırtınalar esmeye başlayabilir. İnsanoğlunun yaşayabileceği tüm duygular olumlu ve yapıcı duygular değildir. Pozitif insanların diledikleri, elbet güzel/ iyi ve keyifli duygulardır. Ama evren tümüyle negatifi ile (birlikte) yaratılmıştır. Pozitif olanı ayıklayıp, negatif olanı hayatımızdan soyutlama şansımız olabilir. Ama, bu negatif olanı silmez ve ortadan kaldırmaz. Sadece ona, yeni bölgelere doğru yönlendirme yapar.

Bizler kendi yaşam alanlarımızı kurarken/ örerken, bu olumsuz yaşantıları ayıklamayı/ safdışı etmeyi baştan öngörüyor ve planlıyoruz. Ama, bir bütün olarak dünya alanı için aynı şeyi söylemek çok zor. Kovaladığımız olumsuz enerjiler/ olumsuz olgular mutlaka yeşerecekleri yeni ortamlar bulacaklardır.

Dünya alanı için böyle olduğu gibi, birey olarak da daha farklı bir durumda değiliz. Buradaki püf noktası, daha güzel ve sevimli bir ruhsal yaşantı için, yıkıcı ve zararlı duygularımızı ötelememiz/ alt benliğimize atmamızdır. Bu bir çeşit unutma eylemidir. Çünkü, benlik bu tür duygulardan asla tümüyle sıyrılıp/ soyutlanamaz.

Elbet, bizim de robotlar gibi, rutin ve duygulardan arınmış olarak yaşamamızı beklemiyorum. Belki de insan olarak yaratılmamızın esas güzelliği/ esprisi buradadır. Duygular deryasında yüzerek ve sörf yaparak hayatın keyfini çıkarmak. Madem ki "duygular" programı yüklenmiş benliğimize, onu en verimli şekilde kullanmalı, hayatı dolu dolu yaşarken duygular yaşantımızı da en doyurucu ve en keyifli şekilde besleyebilmeliyiz.

İnsanın, hayvanlardan ve robotlardan üstün yanı (ya da avantajı mı demek lazım) "duygu" modül programına sahip olmasıdır. Bu “özelliğimizi” nasıl daha iyi, nasıl daha verimli, nasıl daha olumlu kullanabileceğimizi araştırmalıyız. Araştırmalı ve olumlu sonuçlarını uygulamalı/ ruhsal yaşantılarımıza aksettirmeliyiz.

gu;manji
www.RuhsalPlatform.com

 
Toplam blog
: 20
: 459
Kayıt tarihi
: 30.12.07
 
 

Mayıs 2010'dan itibaren TUVA Sanat Atölyesinde Spiritüel Güçleri Geliştirme, Nefes Atölyesi, Holi..