Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

08 Ocak '13

 
Kategori
Haber
 

“Emeklilerden kes, özel bireysel emeklilik şirketlerine aktar”

“Emeklilerden kes, özel bireysel emeklilik şirketlerine aktar”
 

“Emeklilerden Kes, Özel Bireysel Emeklilik Şirketlerine Aktar”

TÜSİAD İstiyor, AKP Hükümeti Yapıyor

Burdur Emekli Sen Şubesi sendika bürosunda bir basın açıklaması yaparak, 10 milyonu aşkın emekli kitlesini sahte bir intibak yasasıyla bir yıldır oyalayan ve makaraya saran siyasal iktidarın, İntibak Yasasıyla haklı bir zam beklentisine giren 400 bin SSK emeklisini şoke eden bir icra uygulamasını sahneye koymasına ateş püskürdü; Şube Başkanı Fatih Özcan, 400 bin civarında emeklinin maaşının dörtte birine devlet tarafından elkonduğu ortaya çıktı. Siyasal iktidar, emeklilerden kesiyor, özel emeklilik şirketlerine aktarıyor. TÜSİAD istiyor, AKP Hükümeti yapıyor” dedi.

Emekli Sen Burdur Şube Başkanı Fatih Özcan, sendika bürosunda bir basın açıklaması yaparak, 10 milyonu aşkın emekli kitlesini sahte bir intibak yasasıyla bir yıldır oyalayan ve makaraya saran siyasal iktidarın, İntibak Yasasıyla haklı bir zam beklentisine giren 400 bin SSK emeklisini şokeden Sosyal Güvenlik Destek Primlerini bilmeden ödemeyen ve biriktiren emeklilere icra uygulamasını sahneye koymasına ateş püskürdü; Şube Başkanı Fatih Özcan, “400 bin civarında emeklinin maaşının dörtte birine devlet tarafından elkonduğu ortaya çıktı. Siyasal iktidar, emeklilerden kesiyor, özel emeklilik şirketlerine aktarıyor. TÜSİAD istiyor, AKP Hükümeti yapıyor” dedi.

CHP Merkez İlçe Başkanı Barış Ayten ve CHP’lilerin, ADD’yi temsilen Murat Onaran, Ulusal Eğitim Derneği Yönetim Kurulu üyesi Av. Mehmet Öztürk ve emeklilerin katıldığı basın toplantısında konuşan Emekli Sen Burdur Şube Başkanı Fatih Özcan şu görüşleri ileri sürdü:

400 BİN CİVARINDA EMEKLİNİN MAAŞININ DÖRTTE BİRİNE DEVLET TARAFINDAN ELKONDUĞU ORTAYA ÇIKTI

2003 yılında çıkarılan 4956 sayılı kanuna göre, herhangi bir sosyal Güvenlik Kurumundan emeklilik aylığı almaktayken, geçimlerini sağlayamadıklarından dolayı ticari faaliyet için işyeri açan emekliler, Sosyal Güvenlik Destek Primi ödeyeceklerdi. Emekli maaşının %10’u ile başlayan prim oranı her yıl 1 puan artarak, %15’te sabitlenecekti. Daha sonra 1 Ekim tarihinde yürürlüğe giren 5510 sayılı yasada da yer alan bu düzenleme gereğince, ticari faaliyete başlayan emeklilere, 3 ay içinde maaşlarından Sosyal Güvenlik Destek Primi kestirmek üzere, Sosyal Güvenlik Kurumuna başvurma yükümlülüğü getirilmişti. Ancak çalışan birçok emekli yasal düzenlemeleri takip etmediği ve başvuru yapmadığı için, bu primi ödeyemedi. Bunu fırsat bilen devlet ise maliye kayıtlarından tespit ettiği emeklilerden geçmişe dönük prim talep ederek, vergisini veren emeklileri ikinci bir vergi ile cezalandırdı. Bu uygulama, zaten açlık sınırında maaş alan emeklinin maaşının dörtte birinin gaspıdır. Sen uzun zaman kesintiyi kesmeyerek beklet, sonra da 6–7 bin lira seviyesine çıkınca biçare emeklinin maaşına el koy! Böyle modern devlet olmaz. Böyle sosyal devlet olmaz. Bu Osmanlı’daki müsaderelere benzer bir uygulamadır ki, yeni Osmanlıcılığı savunan AKP Hükümeti’ne de bu yakışır!

SOSYAL GÜVENLİK DESTEK PRİMİ, SORMA VER PARASIDIR!

Sosyal Güvenlik Destek Primi adı altında alınan bu prim, maliyeye kayıt yaptıran ve devlete düzenli vergi veren emekli için ikinci bir vergidir. Çünkü bu primi alan Sosyal Güvenlik Kurumu, prim ödeyen emekliye hiçbir menfaat sağlamamaktadır. Hâlbuki Sosyal Güvenlik, kişinin kendisini ve bakmakla yükümlü olduğu aile bireylerini hayatta karşılaşabilecekleri risklere karşı korumak, hastalandıklarında sağlıklarına yeniden kavuşmaları için gerekli tedaviye ulaşmalarını ve doğum, ölüm gibi durumlarda desteklenmelerini amaçlayan bir sistemdir. Bu nedenle, Sosyal Güvenlik Primi birçok sigorta kolu için alınan primlerin toplamından oluşmaktadır. Bir başka değişle, Sosyal Güvenliğe ödenen her kuruş primin kişiye menfaat sağlaması gerekir. Ancak, AKP iktidarının çıkardığı yasalarla aldığı Sosyal Güvenlik Destek Primi, emeklinin maaşında herhangi bir artış sağlamadığı gibi, sağlık ve diğer hakları içinde kişiye herhangi bir katkısı yoktur, zira emekli kişi zaten bu haklara sahiptir.

AKP İKTİDARI ANAYASA SUÇU İŞLEMEKTEDİR

Devlet, yeterli maaş vermediği ve insanca yaşama imkânlarından mahrum bıraktığı için çalışan,  katma değer üreten, vergi vererek ülkeye katkı yapmaya devam eden emeklileri cezalandırmaktadır. Hele hele 2003 yılında çıkmış olan yasa hakkında bilgi sahibi olmadığı için 9 yıldır ödeme yapmamış olan emeklilere birikmiş borç çıkarılması ve maaşlarına haciz konması kabul edilecek bir uygulama değildir. Bu uygulama ile devlet kendisine emanet olan ve yüz binlerce emeklinin maaşına kendilerine haber verme gereği bile duymadan el koymuştur. Bu bir anayasa suçudur, çünkü Anayasanın ikinci maddesi devletin niteliklerinden birisini “sosyal devlet” olarak belirlemiştir. Sosyal devlet yurttaşlarını mağdur eden değil, gerektiğinde onları hiçbir karşılık beklemeden koruyan devlettir.

AKP HÜKÜMETİ, SERMAYENİN

TEMSİLCİSİ TÜSİAD’IN EMİRLERİNİ UYGULUYOR

AKP iktidarının temsil ettiği neoliberal anlayış emeklileri yük gören ve kamu emeklilik sistemini sevmeyen bir anlayıştır. AKP Hükümeti, yaşlılarını ayılara ikram eden Eskimoların ya da gençlerine yer açmak ve topluma yük olmalarının önüne geçmek amacıyla yaşlılarına ötenazi yasası çıkaran Hollanda’nın yolundan gitmekte, Cumhuriyet tarihinde görülmemiş derecede genel olarak yaşlılara ve özel olarak emeklilere saygısızlıkta başı çekmektedir. Onların anlayışında, insanların emekliliği bile sermayeye rant kapısı olmalıdır. Bu nedenle kamu emeklilik sisteminin ortadan kaldırılması ve özel bireysel emeklilik sisteminin Türkiye’ye yerleştirilmesi çalışmaları yıllardır yapılmaktadır. Daha birkaç gün önce, Maliye Bakanı Mehmet Şimşek “Türkiye OECD ülkeleri içinde çalışma dönemindeki maaşlara göre en yüksek emekli maaşı veren ülkedir” derken, bu niyeti açıkça ortaya koymuştu. Zira Bakanın İngiltere’de emekliler Çalışma döneminde aldıkları maaşın %25’ini alıyorlar demesi de bunu göstermektedir. Bakanın açıklaması daha önce konuyla ilgili rapor hazırlayan TÜSİAD’ın raporun da yer alan, “Kamu emeklilik sistemi mutlaka olmalı, ancak emekliler, emekliliklerinde, bu sistemden çalışma dönemlerin de aldıkları maaşın %25’ini almalılar,  eğer daha fazla gelire ihtiyaç duyuyorlarsa, Özel Bireysel Emeklilik Fonu satın almalılar” talebi ile birebir örtüşüyor.

TÜSİAD raporu bununla da sınırlı değildir. Raporda ayrıca, Özel Bireysel Emeklilik Sistemine girme konusunda devlet özendirici düzenlemeler yapmalı ve yurttaşları sisteme girmeye teşvik etmelidir. Özel Emeklilik Fonları devlet güvencesinde olmalı, Özel Bireysel Emeklilik Fonu ile vatandaşın birikimlerini kullanacak olan, özel şirketlerin bu fonları batırma riskine karşı devlet güvencesi istemektedir. Yani TÜSİAD açıkça, “insanların emeklilik birikimlerini sermayeye kaynak olarak kullansın, kar sağlasın, olur da fonlar batarsa külfetini de devlet üstlensin” demektedir. Peki devlet şirketlerin batırdığı parayı nereden karşılayacak? Elbette bizim vergilerimizden karşılayacaktır.

EMEKLİYE VE HALKA KAYNAK YOK, SERMAYEYE KAYNAK KIYAK!

Sahte “İntibak Yasası” ve emekli maaşlarından yapılan kesintilerin tartışıldığı bu günlerde, Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, 1 Ocak 2013 itibarıyla yürürlüğe giren, devlet katkılı yeni Bireysel Emeklilik Sistemi (BES) ile ilgili açıklamalar yaptı. Babacan’ın açıklamalarına göre, yasal düzenleme ile vatandaşın yatıracağı her 100 lira için Hazine 25 lira katkı sağlayacak. Bunun için devlet ilk etapta 1 milyar 250 milyon lira ayırmış bulunuyor. İhtiyaç duyulması halinde bu rakam daha da artabilecektir. Bu ülkede milyonlarca emekli ile emekçi maaşlarının arttırılmasını istediklerinde kaynak yok diyenlerin, sıra sermayeye gelince kaynak sıkıntısı yaşamadıkları bu uygulama ile bir kez daha ortaya çıkmıştır.   

AKP iktidarı, yerli ve yabancı sermayenin en has temsilcisidir. Bu nedenle, tüm uygulamaları emek karşıtıdır. Milyonlarca emekliyi İntibak aldatmacası ile aylardır oyaladıktan sonra, bu gün geldiğimiz nokta yüz binlerce emeklinin maaşlarının haciz edilmesidir.

Hükümeti biran önce emekli düşmanlığını terk etmeye, emekliye şaşı bakmaktan vazgeçmeye ve emeklilerin maaşları üstüne koyduğu haczi kaldırmaya ayrıca, geçinemediği için çalışan ve devlete vergisini düzenli ödeyen emeklilerden aldığı Sosyal Güvenlik Destek Primi uygulamasından vazgeçmeye çağırıyoruz.

Bu yapılmadığı takdirde, sendika olarak, hükümetin emekli düşmanlığına seyirci kalmayacağız. Bu güne kadar olduğu gibi bundan sonra da, emekliler adına her türlü hukuki mücadelemiz ile eylemli mücadelemiz artarak devam edecektir.

 
Toplam blog
: 510
: 505
Kayıt tarihi
: 04.04.08
 
 

"Cv" Dedikleri Özgeçmişim 1953 yılının karanlık günlerinde Haziran ayının 24. günü, ağaçların mey..