Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

09 Aralık '12

 
Kategori
Güncel
 

“En fazla ölürsün!”

“En fazla ölürsün!”
 

Ülkemizde kadın cinayetlerinin önlenememesi, bırakın önlenmeyi azaltılamaması neden dersiniz acaba? Anamız. Bacımız, sevdiğimiz olan o nadide varlıkları neden acımasızca katlediyoruz? Yoksa onlar hakkında beynimizin verdiği hüküm ağzımızdan çıkanla farklı mı? Anamız dediğimiz sadece bizi doğurmak için dünyaya gelmiş bir makine mi? Bacımız bizim ilk gençlik döneminde ve her yanına gittiğimizde hizmetimizi görecek bir hizmetçi mi? Yârimiz diye uğruna şiirler söylediğimiz, türküler yaktığımız kadın sadece ana, bacı ve seks makinesi karışımı bir aygıt mı?

Gülşah öğretmenin ölmeden verdiği dilekçeye baktığımızda bunları düşünmeden edemiyoruz. Söz konusu kadınsa, şikayeti karşısında aldığı cevap  başlıkta. “En fazla ölürsün” Ne yaparsak yapalım. İşte iktidardaki zihniyetin kadına bakışı bu. Biri ölürse arkada birçok yenisi var. Ortadoğu erkeğinin veya bu gün çıkar için onlardan görünen erkeklerin taa cahiliye döneminden gelen genlerine işlemiş kadını mal sayan dürtüler bu günde mevcut.

“Eski erkek arkadaşı tarafından önceki gün öldürülen öğretmen Gülşah Aktürk’ün, kısa bir süre önce Van Vali Yardımcısı Zafer Coşkun’dan yardım talep ettiği, Coşkun’un da kendisine, “En fazla ölürsün, ölümden kaçış yok” dediği ortaya çıktı.”

“Gülşah öğretmen dilekçesinde, hayatının tehlikede olduğunu belirterek, Başar’ın cezalandırılmasını, öncelikle de tutuklanmasını talep etti, yaşadığı kâbusu da ayrıntılı olarak anlattı. Van Valisi ile görüşmek istediğini, ancak valinin kendisini milli eğitimden sorumlu Vali Yardımcısı Zafer Coşkun’a yönlendirdiğini belirterek, şunları anlattı:

“Durumu anlattık hayatımın tehlikede olduğunu söyledik o da bana, ‘en kötü ihtimal öleceğimi, ölümün hak olduğunu kaçış olmadığını, hiç olmadı istifa edebileceğimi yanımda biber gazı ile gezmem gerektiği gibi’ hiç de duyarlı olmayan, bizi daha da demoralize eden tavsiyelerde bulundu. Hatta ’böyle abuk sabuk insanlarla arkadaş olan kızlarımızda hata’ diyerek kısmen beni suçladı ve bizi gönderdi.” Gülşah öğretmen dilekçesinde, ’başıma geleceklerden Van Valisi, Milli Eğitimden Sorumlu Vali Yardımcısı ve Milli Eğitim Müdürlüğü’nün sorumlu olacağını’ anlattı, “Ölümüm halinde bu kurum ve şahıslara ailem tarafından maddi manevi tazminat davası açılmasını da belirtmek istiyorum” dedi.

Haber böyle. Bu durum ortaya çıkmasına rağmen sorumlular hala koltuklarındalar. Bir anlamda düşünüldüğünde kadınlarımızın da bir kusuru olduğu göze çarpıyor. Bu zihniyetin kendileri hakkındaki düşünceleri ortada iken hala o zihniyetin yönetime gelmesi için çalışıyor, gidip onlara oy veriyorlar. Tıpkı kesilmeyi bekleyen kurbanlığın kasabın bıçağını yalaması gibi bir şey.

Umarım bu ve benzeri olaylar kadınlarımızın akıllarını başlarına devşirmelerine yardımcı olur da Gülşah öğretmenimiz boşuna ölmemiş olur.

İzmir 2012-12-09

 
Toplam blog
: 1508
: 1688
Kayıt tarihi
: 16.07.08
 
 

Yetmişiki yaşında iki çocuk ve iki torun sahibi bir erkeğim.. Lise mezunuyum. Uzun yıllar esnaflı..