Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

10 Nisan '16

 
Kategori
Kitap
 

'Enseyi karartmayın'

'Enseyi karartmayın'
 

Rumelililer efkarlı gördüklerine 'Enseyi karartma' derlermiş; yani umutlu ol, umudunu yitirme anlamında.
 
'Enseyi karartma' sözünün Rumelililer kadar özdeşleştiği bir isim daha vardır. O isim, Çetin Altan'dır.
 
Yazıya ömrünü vermiş, son nefesine kadar yazmış ve 'Enseyi karartmayın' diyerek bu ülkeden hiç umudunu kesmemiş, hep ümitvâr olmuştur Çetin Altan.
 
*
 
Çetin Altan'ın terk-i diyar etmeden 11 ay önce çıkan son kitabını okudum.
Kitabın adı 'Enseyi Karartmayın - Tek Ciltte Çetin Atan'
Kitabın isminden de anlaşılacağı gibi kitap bir seçki. Çetin Altan'ın 70 yıl süren yazın hayatından bir seçki bu kitap. 
Everest Yayınlarından Aralık - 2014'te çıkmış. Sayfa sayısı 728.
 
 
Türk edebiyatı şu üç isme müteşekkirdir, onlar:
 
Yaşar Kemal, Vedat Türkali ve Çetin Altan'dır.
 
Üç isimde edebiyatımıza can vermiştir.
Üç isimde edebiyatımızı yürekleriyle, insanlıklarıyla ve vicdanlarıyla süslemişlerdir.
Üç isimde edebiyatın her türünde kalem oynatıp, edebiyatımıza rahmet ve bereketlerini sunmuşlardır.
Üç isimde edebiyata ömrünü adamıştır: Yaşar Kemal 92 yaşında vefat etti, son nefesine kadar yazdı; Vedat Türkali 97 yaşında, yaşıyor ve yazıyor -sağlığı daim olsun-; Çetin Altan 88 yaşında vefat etti, son nefesine kadar yazdı...
 
Edebiyat sizden razı çınarlar/ 
başkası olmuş olmamış kaç yazar.
 
*
 
Çetin Altan...
 
Onu en iyi üç nokta anlatır.
 
Rahmeti, bereketi, çabası, emeği çok birini en iyi üç nokta anlatır.
 
Üç nokta; anlatılmak istenen çok şey olup da, bunu uzatarak yazmaktansa, sonsuzluğu çağrıştırırcasına, kendisi kısa ama bir çok şeyi belirten, üç tane noktadan oluşan bir noktalama işaretidir. 
 
Çetin Altan ömrünün 70 yılını yazmaya adamıştır. Şiirle başlamıştır yazım hayatına. Şiiri öykü izlemiş, öyküyü köşe yazarlığı izlemiş, köşe yazarlığını tiyatro eseri yazarlığı izlemiş, tiyatro eseri yazarlığını romancılık izlemiş, romancılığı araştırmacı yazarlık, eleştirmenlik, denemecilik izlemiş, izlemiş oğlum izlemiştir. Çetin Altan sanki edebiyatın ab-ı hayat pınarından içmiştir; bedeni terki diyar etse de, adı ölümsüz olmuştur.
 
Haziran 2015'te Çetin Altan'ın bir kitabı için yazı yazmış, yazıda Çetin Altan'ın köşe yazılarını ve dilini şöyle meth etmiştim:
 
"Çetin Altan’ın köşe yazılarını bilenler bilir ama ben bilmeyenler için anlatayım: Çetin Altan’ın köşe yazıları çerez gibidir, lezzetlidir, öğreticidir, bir bilgi pınarıdır, mizahın doruklarda gezdiği birer sanat ve edebiyat ışıltısıdır… Çetin Altan köşe yazılarında; hem siyasete girer, hem kültüre, hem sosyolojiye, hem edebiyata, hem tarihe, hem felsefeye, hem de sanata girer… İnsanı insan yapan bütün beşeri bilimler, Çetin Altan’ın yazılarında birer nakış gibi işlenir…
 
Çetin Altan’ın dili bir şiir gibidir; akıcıdır, sadedir, anlaşılırdır. Üslubu ise o kadar güzeldir ki, kelimeler kelimeleri, cümleler cümleleri izlerken yazının bittiğini fark edersin; akar gider gözlerinde…"
 
Aynı yazımı şöyle bitirmiştim:
 
"Çetin Altan 1927 yılında doğdu. Şu an 88 yaşındadır. Milliyet gazetesinde köşe yazarlığına devam etmektedir. İlk kitabını 1946 yılında çıkarttı. Yazarlık serüvenine başlayalı 69 yıl olmuştur. Gazetedeki köşesinin adı ‘Şeytanın Gör Dediği’dir."
 
Maalesef ki, yazımdan 4 ay sonra Çetin Altan hayatını kaybetmiştir. Çınarı yitirmeden değerini bilenlerden olmuşum, mutluyum.
 
*
 
Çetin Altan, 1965-1969 yılları arasında Türkiye İşçi Partisinden milletvekilliği yapmıştır. Ateşli bir milletvekilliği dönemi olmuştur. Sosyalizmin şeytan işi olarak görüldüğü bir dönemde meclis kürsüsünden sosyalizmi övmüştür. Şiirleri yasak olan vatan haini(!) Nazım Hikmet'in şiirlerini okumuştur meclis kürsüsünden.
 
Çetin Altan ilerleyen yıllarda sosyalizm üzerinden siyaset yapmayı bırakmıştır. Bunun için çoğu solcu onu 'dönek' diye tanımlar. Ama unuttukları bir şey var. Çetin Altan insanlığından, vicdanından, boyun eğmemekten ve umudundan hiçbir şey yitirmemiştir. Sosyalist içinde öncelikli bunlar olmalıdır. Ama bizim solcular 'dava sahibi' olur, Çetin Altan 'dönek' (!)
 
***
 
Kitaba gelecek olursak;
 
Kitap, Çetin Altan külliyatından bir seçkidir.
 
İçerdikleri şunlardır:
 
-Resimli bir Çetin Altan biyografisi..
-Çetin Altan'ın kaleminden çocukluk ve gençlik dönemini anlattığı sıcacık bir otobiyografi..
-Siyaset anıları: 'Ben Milletvekili İken' adlı eserinden..
-'Şeytanın Gör Dediği' adlı köşesinden seçme siyaset yazıları..
-'Kullar ve Sultanlar' adlı kitabından seçme yazılar..
-'Büyük Gözaltı' adlı romanının tamamı..
-'Rıza Beyin Polisiye Öyküleri' adlı öyküsü..
-'Üçüncü Mevki' adlı şiir kitabından 10 tane şiir..
-'Çemberler' adlı tiyatro eserinin tamamı..
-'Yeryüzü Tanrıçaları' adlı kitabından seçme denemeler..
-'Bir Yumak İnsan' adlı kitabından seçme portre yazıları..
-'Al işte İstanbul' adlı kitabından seçme gezi yazıları..
-'Kalem Bahçelerinden Yedi Hayat' adlı kitabından seçme portreye benzeyen eleştiri yazıları.
-'2027 Yılının Anıları' adlı fütüristik romanı..
-Son dönem köşe yazılarından seçmeler...
 
*
 
Everest Yayınları müthiş bir kitap yayımlamış gerçekten.
 
70 yıllık yazım hayatından bir tutam... veya tadımlık bir Çetin Altan edebiyatı...
 
*
 
Kitapla ilgili bir acı bir anım var, şöyle:
 
Kitabı Ekim 2015'te almayı düşünüyordum, araya başka bir kitap girdi, bu kitabı diğer aya erteleyip araya giren kitabı aldım; iki gün sonra ise Çetin Altan'ın vefat ettiğini duydum.
 
*
 
'Büyük Gözaltı' adlı roman, gerçekten başarılı bir eser. Otobiyografik çok öge içeriyor. 1973 Orhan Kemal Roman Ödülüne layık görülmüş bu eser.
 
-Mustafa Yıldırım -10.04.2016
 
Toplam blog
: 480
: 715
Kayıt tarihi
: 03.11.12
 
 

Konyalıyım. Edebiyat okudum. Amatör yazar ve şairim. ..