Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

10 Aralık '13

 
Kategori
Sosyoloji
 

"Eski toprak denir onlara",

"Eski toprak denir onlara",
 

Sınırı aşıyoruz.

Bizim canlılığımız, enerjimiz bulunduğumuz yere göredir.

Boşuna değildir ;”Doğduğu topraklarda büyüyüp yaşayanların daha sağlıklı olması.

Çoğu hayat doludur. Yiyip içtikleri, sağlıklarında bir sorun yaratmaz;

Çünkü o topraklarda doğmuş o havayı soluyup o suyu içmiştir.

Sebzeler, meyveler doğduğu toprakta yetişir. Vücut onlarla beslenir. Onlarla tedavi olur.

Eski toprak denir onlara. Eski; yani yüzyıllarca üzerinde yaşanan, Atalarının ve kendilerinin yoğrulduğu topraktır.

Bizler ise, doğduğumuz değil, doyduğumuz yeri toprak bildik.

Kendi sınırlarımızı aşıp, doğal dengemizi bozduk.

Başka başka yerlere gidip yerleştik. Havasına, suyuna, toprağına uyum sağlar mı, sağlamaz mıyız hiç düşünmedik.

Yüksekliği(rakım), konumu hiç hesaba katmadık; katmadığımız içinde hep sağlıktan yana şikâyetlerimiz oldu.

Buralarda yaşayıp, buralarda doyarak; Sağlıksız yaşama uyduk.

Çoğumuz duymuştur; Bulunduğu yerde başı ağaran birinin memleketine veya yazlığa gittiğinde kendini iyi hissedip ağrılarının geçtiğini; “Ben, duymanın ötesinde, bunu yaşayanlardanım”. Bir yakınım. Hipertansiyon hastası. Yerleşim yerinin, deniz seviyesinden yüksekliği(rakım) 1035 mt. Günde 2 kez tansiyon ilacı kullanırken,  yüksekliği, 64 mt,  yere yazı geçirmeye gittiğinde, ilaca bile gerek duymayabiliyor.  ( yükseklik solunum derinliği artırıp, kalp atışlarını hızlandırır)

Peki, sadece kendimize midir düşüncesizliğimiz. Yaradılış, gizemini hiçe sayışımız?

Hayır. Diğer canlılarında sınırını bozarız.

Hayvan sevgisi der; örneğin Sibirya kurdu'nu (husky) , havası(iklim) ,suyu farklı yere getirip, toprağından ederiz.(yaşadığı bölgedeki aktifliğini, yararını pasif ize ederiz.)

Canımızın çektiği tropikal meyveleri talep edip, yemekte hiçbir sakınca görmeyiz.

Bitkileri istediğimiz yerde yetiştirmek ister; Alır,  diker kurutur, atarız.

İnsan olarak, nefsin boyunduruğunda, sınırları aşmada, aştırmada, hiç bir engel tanımayız. Yeter ki, isteyelim.

 Oysa her şey, bulunduğu yere göre, ANLAMLI, YARARLI VE ÖZELDİR.

Sibirya kurdu şiddetli soğuğa(-50,-60) derece santigratta kadar dayanır.

1925’de Alaska, Nome’ da difteri salgını baş göstermiş, gerekli olan ilaçlar; kızaklarla bu köpekler tarafından, hastalığın olduğu şehirlere ulaştırılmıştır.(Dinsel inanışlardaki bazı sınır ve koyulan yasaklar bu acıdan da değerlendirilebilir)

Tropikal meyvelerden Pepinonun içinde bulunan vitaminler, insanları (Olumsuz şartlardaki) hastalıklara karşı çok iyi korur.

A,B,C vitaminleri sayesinde, vücudu dinçleştirir; Ayrıca mikroplara karşı geçit vermeyen bir özelliğe sahiptir.(en büyük fayda, bölgenin hastalıklarına, o toprağın insanınadır)

Yine, tropikal meyveler, bulundukları bölgelerin veya iklimin dışında yetiştirildiklerinde, oldukça farklı özellikler gösterirler. Bu meyvelerin tatları, bölgeden bölgeye ciddi değişiklikler gösterir. Mesela, Malezya’da yetişen Durian, dünyanın en lezzetli meyvesi olarak kabul edilir. Fakat

Avustralya’da yetişen bir Durian’nı tadı, yenilmeyecek kadar kötüdür. Ve yenilmez.

TOPRAK, SINIR.

İNSAN ve İNSANLIK için, önemlidir.

 

Canan

 

 
Toplam blog
: 159
: 380
Kayıt tarihi
: 27.09.12
 
 

İktisat mezunuyum. Her alanda neden? niçin? ve nasıla odaklanarak, araştırmayı severim. Yazmak içim..