"Evet" için yirmi yedi neden!

Referandum günü yaklaştıkça gürültü artıyor. Her kafadan ayrı ses çıksa da, sonuçta bir "vuvuzela" uğultusu kaplıyor ortalığı. Bu hengame içinde, insanlar neye "evet", neye " hayır" diyeceklerini unutmuş durumdalar. Muhalefetin referandumu seçim havasına sokması, anayasa değişikliklerini halkın gözünden kaçırmak içindi belli ki... Mesele AK Parti tarafında mısın, yoksa AK Parti'nin karşısında mısın? şekline dönüştürülmek isteniyor.

Bu yüzden, 12 Eylül günü neyi oylayacağımızı bir kere daha hatırlatmak istedim. Hayır, diyecek olanlar, şu madde özetlerini bir kere daha okusunlar da neye hayır diyeceklerini bir kere daha vicdanlarında tartsınlar. Evet, diyecekler de bir kere daha okuyup kararlılıklarını artırsınlar:

İşte 12 Eylül günü oylayacağımız o 26 madde (özet olarak):

MADDE 1: Pozitif ayrımcılığın kapsamı genişletiliyor. Anayasa'nın 10. maddesine, "Çocuklar, yaşlılar ve özürlüler ile harp ve vazife şehitlerinin dul ve yetimleri ile malul ve gaziler için alınacak tedbirler eşitlik ilkesine aykırı sayılmaz." ibaresi ekleniyor. (Pozitif ayrımcılık anayasal güvence altına alınıyor; fakir fukara, garip gureba, yetimler, dullar, çocuklar.... Olmasın mı?...)

MADDE 2: Herkes kendisi ile ilgili kişisel verilerin korunmasını isteme hakkına sahip olacak. Kişisel veriler, ancak kanunda öngörülen hallerde veya kişinin açık rızası ile işlenebilecek. (Fişlenmeya karşı anayasal güvence geliyor; fişlenmeyi sevmeye mi başlamıştık yoksa!!!)

MADDE 3: Anayasa'nın 'Seyahat Hürriyeti' başlıklı 23. maddesine, "Vatandaşın yurtdışına çıkma hürriyeti, ancak suç soruşturması veya kovuşturması sebebiyle ve hâkim kararına bağlı olarak sınırlandırılabilecek." ifadesi ekleniyor. (Keyfi yasaklama bitiyor; en azından işadamları için büyük bir nimet olmuyor mu?.. TÜSİAD'a duyurulur)

MADDE 4: Çocukların korunmasına yönelik yeni düzenleme getiriyor. Her çocuk, korunma ve bakımdan yararlanma, yüksek yararına açıkça aykırı olmadıkça ana ve babası ile kişisel ve doğrudan ilişki kurma ve sürdürme hakkına sahip olacak. Devlet, her türlü istismara karşı, çocukları koruyucu tedbirleri alacak. (Şu maddeye bir diyeceği olan olabilir mi?)

MADDE 5: Bir kişinin aynı zamanda ve aynı işkolunda birden fazla sendikaya üye olmasının yolunu açıyor. (Sendika ağalığının yolu kapanıyor; işçinin seçim imkanı geliştiriliyor; biz işçiden yana değil miydik?)

MADDE 6: Memurlara ve diğer kamu görevlilerine toplu sözleşme yapma hakkı tanınıyor. (Memurların yıllarca bekledikleri bu değil miydi; bu hak aynen emeklilere de veriliyor; istemezük diye bağırmanın anlamı var mı?)

MADDE 7: Grev esnasında greve katılan işçilerin ve sendikanın kasıtlı veya kusurlu hareketleri sonucu grev uygulanan işyerinde sebep oldukları maddi zarardan sendikanın sorumlu tutulmasını öngörüyor. Siyasi amaçlı grev ve lokavt, genel grev ve lokavt, işyeri işgali, iş yavaşlatma ve diğer direnişlere ilişkin yasaklar kaldırılıyor. (Buyrun, yetmişli yıllarda duvarlara yazdığınız haklar, anayasa maddesi oluyor; buna itiraz edilir mi?)

MADDE 8: Kamu denetçiliği (ombudsman) kurumu oluşturuluyor.(Devlete karşı bireyin haklarını savunma mekanizması kuruluyor; kötü mü?)

MADDE 9: Milletvekilliğinin düşürülmesi uygulamasını kaldırıyor. (Milletin seçtiğini ancak millet düşürür ilkesi geliyor; yanlış mı?..)

MADDE 10: Başkanlık Divanı 2. devre dönemin sonuna kadar görev yapacak.

MADDE 11: Yüksek Askerî Şûra'nın terfi işlemleri ile kadrosuzluk nedeniyle emekliye ayırma hariç, her türlü ilişik kesme kararlarına karşı yargı yolu açılıyor. (Sorgusuz sualsız işine ve nerdeyse hayatına son verilen askerler hukuk yoluyla haklarını arayacaklar; aramasınlar mı?)

MADDE 12: Anayasa'nın 128. maddesine memurlara tanınacak olan 'toplu sözleşme hakkı' yansıtılıyor.

MADDE 13: Memurlara yönelik uyarma ve kınama cezaları yargı denetimine açılıyor.(Buyrun sayın memurlar, amirinizin keyfi uyarı ve kınamaları için yargı hakkı elde ediyorsunuz; istemez misiniz?)

MADDE 14: Adalet hizmetleri ile savcıların idari görevleri yönünden Adalet Bakanlığı'nca denetimi, adalet müfettişleri ile hâkim ve savcı mesleğinden olan iç denetçiler; araştırma, inceleme ve soruşturma işlemleri ise adalet müfettişleri eliyle yapılacak.

MADDE 15: Askerî yargının görev alanı yeniden belirleniyor. Buna göre, askerî mahkemeler, asker kişiler tarafından işlenen askerî suçlar ile bunların asker kişiler aleyhine veya askerlik hizmet ve görevleriyle ilgili olarak işledikleri suçlara ait davalara bakmakla görevli olacak. Devletin güvenliğine, anayasal düzene ve düzenin işleyişine karşı suçlara ait davalar her durumda adliye mahkemelerinde görülecek. Siviller, savaş hali dışında askerî mahkemelerde yargılanamayacak. (Bir sivilinin askeri mahkemede yargılanması ne demekti, yaşayanlar bilir... Bu madde ile bu ortadan kalkıyor; kim illa askeri yargıç isterim diyor?)

MADDE 16: Anayasa Mahkemesi'nin yapısı yeniden düzenleniyor. Anayasa Mahkemesi 17 asıl üyeden oluşacak. 3 üyesini Meclis seçecek.( AYM'nin tabanı genişletiliyor; daha demokratik bir yapı kazanıyor; böylece birilerinin arka bahçesi olmaktan kurtuluyor; hukuk hepimize lazım değil miydi?)

MADDE 17: Anayasa Mahkemesi üyelerinin görev süresine limit getiriliyor. Üyeler, 12 yıl için seçilecek. Bir kişi 2 defa üyeliğe seçilemeyecek. (Ölümüne yargıçlık bitmiş oluyor; kötü mü?)

MADDE 18: Anayasa Mahkemesi'ne kişisel başvuru hakkı tanınıyor. Meclis başkanı, genelkurmay başkanı, kuvvet komutanları ile jandarma genel komutanının da görevleriyle ilgili suçlardan dolayı Yüce Divan'da yargılanacak. (Birey olarak bizler de AYM'ye başvuru hakkı kazanıyoruz, istemez miyiz?)

MADDE 19: Anayasa Mahkemesi iki bölüm ve genel kurul halinde çalışacak.

MADDE 20: Askerî Yargıtay üyelerinin disiplin ve özlük işlerinde askerlik hizmetinin gereklerine bakılmayacak. Bunun için hâkimlik teminatı esasları dikkate alınacak. (Asker mi hakim mi, sorunsalı "hakim hakimdir" şeklinde çözülüyor; başka türlü olabilir mi?)

MADDE 21: Askerî Yüksek İdare Mahkemesi üyeleri için de hâkimlik teminatı getiriliyor.

MADDE 22: Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nun (HSYK) yapısı değiştiriliyor. Bu kapsamda, halen 7 olan HSYK'nın üye sayısı 22'ye yükselecek, başkanı adalet bakanı olmaya devam edecek. (HSYK'daki kast sistemi sona eriyor; kurulun tabanı genişliyor ve demokratik hale dönüştürülüyor.. Birilerinin tekelinden çıkarılıyor. Türkiye bir baş ağrısından da kurtulmuş olacak; fena mı?)

MADDE 23: 'Ekonomik ve Sosyal Konsey' Anayasa kapsamına alınıyor.

MADDE 24: 12 Eylül darbecilerine yargı yolu açılıyor. Anayasa'nın, 12 Eylül dönemindeki Milli Güvenlik Konseyi üyeleri ile bu dönemde kurulan hükümetler ve Danışma Meclisi'nde görev alanların yargılanmasını önleyen geçici 15. maddesi yürürlükten kaldırılıyor. (Hani yıllardır diş bilediğiniz darbeciler var ya...İşte onları madde kaldırılıp yargılanmaları yolu açılıyor; niye şimdi savunmaya çalışıyorsunuz onları?...)

MADDE 25: Geçici maddelerden oluşan çerçeve madde, Anayasa Mahkemesi ve HSYK'nın yapısıyla ilgili geçici düzenlemeleri içeriyor.

MADDE 26: Teklif, tümüyle oylanacak

MADDE 27: Bu maddeler, referandumda kabul edilmezse, "HAYIR" cılar kendi vicdanlarıyla başbaşa bırakılacaktır. Hayırlı işlere "hayır" demek hayırsızlıktır çünkü... (Bu maddeyi ben ilave ettim..Bence en önemli madde de budur)