Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

27 Mart '07

 
Kategori
Aşk - Evlilik
 

'Evet' mi 'hayır' mı?

'Evet' mi 'hayır' mı?
 

Yıllardır tanıdığın, sevdiğin bir insanın karşısında heyecanlanmak, konuşamamak, utanmak, kızarmak komik bir deneyimdi kesinlikle.

Uzun zamandır planladığım ama gerçekleştiremediğim birşey vardı hep aklımda. Uzun soluklu bir ilişkinin gelmesi gerektiği nokta biliniyordu ama çözümlenemeyen sebeplerle hep erteleniyordu tarafımdan. Ancak artık iki tarafta hayatlarının çeyrek asırını devirmişler ve mantıklı 'henüz olmamalı' nedenleri bir bir elenmişti onlar için; okullar bitsin dedik -bittiler, master yapılsın dedik -yapıldı, yurt dışına çıkalım dedik -çıkıldı, askerlik dedik, o da yapıldı.

Anlaşılan artık zamanı gelmişti...

Gelmişti de o anın özel olması gerekiyordu. Uzun bir süre üzerinde düşündüm, çeşitli planlar yaptım ve sonunda;

Hazırlanıp yola çıktım, yaklaşık yedi saatlik bir yolculuktan sonra işte yine sevdiğim insan karşımdaydı en güzel hali ile. Birlikte yenilen güzel bir yemekten sonra arabamdan indiğimden beri cebimde beni rahatsız eden kutudan kurtulmak istiyordum artık en önemlisi de yüz ifadesini gözlemlemek ve cevabını duymak istiyordum. Hemen kurtulamadım tabii ki o kutudan doğru zaman gelmeliydi. Vee sonunda doğru zaman geldi ve ben

İlk ve son kez (büyük konuşmamak lazım ama son olur umarım) evlenme teklif ettim geçtiğimiz hafta sonu.

Bu ikimiz içinde beklenen ama zamanı bir türlü kestirilemeyen bir teklifti bu nedenle onun hazırlıksız yakalandığı bir teklif oldu. Yüzündeki ifadenin şaşkınlığından bu açıkça görünüyordu. Gözlerinde yıllar önce gördüğüm parıltı en taze haliyle duruyordu bu da bana cevap konusunda bir ipucu veriyordu. Yine de sesimin titremesine, yüzümün kızarmasına engel olamıyordum. Kafamda o ana ait onlarca kez tekrarladığım cümlelerin hepsi uçup gitmiş, planladıklarımı unutmuş ve ben öylece ortada kalmıştım.

Şimdi söz söyleme sırası ona gelmişti, sadece gülümsüyor ve elindeki yüzüğe bakmakla yetiniyordu. Sanırım benim yaşadıklarım benzeri bir durum onun içinde geçerliydi o anda. Ama karşısında sabırsızlanan bir adam vardı yüzüğü parmağına takmadan önce duyamadığım anlayamadığım cümleler kurdu. Gözüme takılan son şey günlerce arkadaşlarım arasında anketler düzenleyerek en beğenilen yüzüğü bulmak konusunda gösterdiğim çabam karşılığını bulmuş ve beğenilmişti. Eminim aldığım yüzük pırlanta olmasa da çok şık olmasa da benim alçak gönüllü sevgilim onu beğenecekti ama yine de hayatımın en önemli yerlerinden birine yıllar önce yerleştirdiğim kız arkadaşıma alabileceğimin en güzelini almayı denemiştim.

Sanki orada değilmişim gibi ne bana kurduğu cümleleri ne de kabul edişini duyabilmişim ne zaman zarif ellerine ne kadar yakıştığını görebildim yüzüğün o zaman teklifimin kabul edildiğini anladım.

Şimdi ikimiz içinde yeni bir süreç başlıyor, umuyorum umduğumuz gibi gelişir bundan sonrası hayatımızın...

Evlilik için biraz daha zaman var önümüzde ama yine de ilk adımı atmış olmanın keyfi ile açıyorum her yeni güne gözlerimi...

Seni Seviyorum 'Guzel Kız'...

Son olarak henüz bu adımı atmamış olanlar içinde 'darısı başınıza' diyerek, sevgilerimi sunuyorum...

 
Toplam blog
: 41
: 1436
Kayıt tarihi
: 15.09.06
 
 

27 yıl geçmiş ilk günden bu yana... Okullar okunmuş, MBA'ler yapılmış, Amerikalara gidilmiş, hayat h..