- Kategori
- Gündelik Yaşam
"Fark Etme" cesareti
real face behind the mask/ cemal demir
Annem "elalem ne der", çocuklar "cız", enteller de "toplum normları" diyor. Her neyse işte; ezbere yaşadığını fark etmeseydi, etrafına çekilmiş çitin içinde huzurla yaşardı.
Fark etmeseydi…
Şimdi çit ve çitin ardı için patikaları takip etmeye alışmış bacaklarını kuvvetlendirmesi lazım.
Et kesmesi gibi bir şey bu; her nanenin "hazırda düşünülmüşü" varken hamlaşıyor beyin. Daralttığı umutlarını esnekleştirmek hiç kolay olmayacak. Durduk yere hiç alemi yoktu halbuki kabuk değiştirmenin; bir an geldi ve her şeyiyle o, artık o değildi.
Ara ara netleşir görüntüler, sorgular insan; keşfetmediği binlerce yolun varlığını bile bile, yürünmüş olandan gittiğini görür.
Ve karar verir;
Fark etme anını süreklileştirip acı çekmek,
Ya da birilerince yazılmış bir karakterin belirlenmiş hareketlerini yaptığını es geçip rolüne kapılan bir oyuncu olmak…
O ikinciyi diledi ama biri yaptı, zorunda kaldı; dedikçe acıtan acıttıkça dedirten soruya bulaştı çünkü beyni: “neye göre?”
Yemek alışkanlıkları, ayakkabısı, aşkı, çantası, iç çamaşırı, arkadaşlık anlayışı, odasının rengi, dini, işi, dergileri…
Seçimleri…
O daha var olmadan evvel "seçilmiş seçimler"in içinden seçtiği seçimleri.
Artık hep böyle olacaktı, ezberlerini gördükçe canı yanacak yandıkça büyüyecek; ama büyüdüğünü ezbere yaşayanlar göremedikçe daha da canı yanacaktı...
Keşke hiç fark etmeseydi...