“Gazozuna katılan ilaç”ı bulduk…

Bir eczacı dostumuz…

Yazımı okuduktan sonra <ı>“Belli olmuyor mu gazozuna ilaç katıldığı” dedi…

<ı>“İnsan aklı nisyan ile maluldür” ya, ben de sordum <ı>“Kimin gazozu, ne ilacı” diye…

Bana <ı>“Yazmışsınız ya adamın birinin gazozuna ilaç katılmış diye. Hem de merak etmişsiniz gazozunun kapağını kime açtırdı diye” dedi…

Hemen aklıma geldi…

Hüseyin Üzülmez isimli zat, 14 yaşındaki bir kıza cinsel tacizde bulunma iddiası ile önce gözaltına alınmış, sonra da tutuklanarak cezaevine konulmuştu.

Oradan da seslenmişti <ı>“Gazozuma ilaç kattılar” diye…

Biz de hani merak etmiştik, millet olarak hep <ı>“Meraklıyız” ya gazozuna ilacı kim kattı, kapağını kim açtı filan diye…

Onu dermiş arkadaşımız…

Ben de <ı>“Peki nereden bildiniz gazozuna ilaç katıldığını” diye sordum…

Dostumuz eczacı ya…

<ı>“Kardeşim, bunu bilmeyecek ne var, adam bilmem kaç yaşında, belli ki ilaç katılmış. Hem de ne ilaç!...”

<ı>

İyi…

İlaç da hangi ilaç, bu kez onu merak ettim sordum <ı>“Nasıl bir ilaç katılmış, uyutulmuş mu?” <ı>

<ı>

<ı>“Vallaha iki şey de olabilir” dedi önce. Ve <ı>“Birincisi” dedi <ı>“Gazozuna viagra katmış olabilirler… İkinci ihtimal de, yakalandığına göre, prozac katılmış olabilir…”

<ı>

Bak bu hiç aklıma gelmemişti doğrusu…

Ama anlayamadığım bir şey var yine de. İlaçlardan <ı>“Viagra” olunca anlarım, o yaşta ihtiyaç hâsıl olabilir, alınca da gözü görmez, hem kendi hem de karşısındakinin yaşına başına bakmaz. Peki, <ı>“Prozac” alınca nasıl oluyor? Hem de yakalanmasına neden oluyor?

İşte burası soru işareti yarattı bende. Ama sağ olsun eczacı arkadaş yine çözdü olayı, hem de yaşanmış bir fıkra ile…

Arkadaşı varmış Amerika’da eczacılık yapan…

Amerika’da da ilaç, bizdeki gibi <ı>“Kutu” ile değil, <ı>“adet” olarak satılırmış.

Bir gün müşterilerinden biri, elinde reçetesi ile gelmiş. Reçetede bir adet <ı>“Viagra” yazılı. Ancak, eczane çalışanı, aynı renkte[1] olan <ı>“Prozac” ilacından bir tane vermiş yanlışlıkla…

Adam, ertesi gün gelmiş <ı>“İlacı yanlış vermişsiniz, doğrusun verin” demiş ve doğru ilacını da almış gitmiş.

O gittikten sonra eczanedekiler aralarında anlamadıkları bir şeyi tartışmaya başlamışlar.

<ı>“Peki” demişler <ı>“Mademki biz müşterimize yanlış ilaç verdik, adam niye mesele çıkartmadı da sakin sakin geldi doğru ilacı istedi?”

<ı>

Öyle ya… Amerika’da hastaya yanlış ilaç vereceksin ve de yüklü bir tazminat davasından kurtulacaksın!...

Olacak iş değil…

Dostumuzun eczacı arkadaşı <ı>“Haklısınız ama yanlış ilacı da aldığında ‘mutlu’ olmadı mı? Hem de üstüne üstelik sakinleşti…”

<ı>

Yani… Prozac ilacını alınca mayıştı, dünyayı tozpembe görmeye başladı ve o arada da her hangi bir aktivitesi olmayınca yakayı ele verdi…

Eczacı dostum <ı>“İlk yakalandığındaki ‘durgun’ hali de bunu göstermiyor mu” dedi…

Haklı mı ne!...

Sonunda <ı>“Gazozuna katılan ilacın” da ne olduğunu bulduk şükür…

Şimdi kala kala <ı>“Kime kapağını açtırdığı” kaldı.

Hoş, Ahmet BALCI arkadaşımız onun cevabını vermişti…

Müslüm Gündüz’e açtırmış mış…

<ı>20 MAYIS 2008

---

[1] Gazi Üniversitesi, Kalp-Damar Cerrahisi Anabilim Dalı Öğretim Görevlisi sayın Prof. Dr. Levent GÖKGÖZ’ün verdiği rapor gereğince, ömür boyu kullanmak zorunda olduğum ve her gün her birinden bir adet aldığım 7 ilaçtan hiç biri “Mavi” renkli değil!… Hayret bi şey…