Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

23 Eylül '09

 
Kategori
Magazin
 

"Göğüslerimiz birbirine değince, hoşlandım"

"Göğüslerimiz birbirine değince, hoşlandım"
 

Fransız S. Marceau ile İtl. M.Bellucci filmlerini tanıtmak için Cannes'te çırılçıplak soyundular...


Çevirdikleri filmin tanıtımı için Paris Match Dergisi kapağına, çırılçıplak poz veren, İtalyan ve Fransız Sinemasının ünlü aktrist’leri, aynı filmin galası için Cannes Film Festivalinde bir araya gelerek, herkesin şaşkın bakışları arasında, aynı pozu bir daha tekrarladılar.

İtalya’nın en güzel kadını Monica Bellucci ve Fransız Sophie Marceau’nun bu yaz vizyona giren “ Ne te retourne pas” (Geri dönme) filminin galasında birbirlerine çırılçıplak sarılan Fransız Marceau: “Monica’nın göğüsleri, göğüslerime değdiğinde, çok hoşuma gitti.” dedi. Monica da: “Arkadaşımı çok beğendim” diye cevap verdi.

Attilâ İlhan nasıl demişti? “Gözlerin, gözlerime değince, felâketim olurdu, ağlardım” demişti. O günden bu güne; Değen şeylerin farkları duygusal olarak, nasıl da değişik oluyor değil mi?

Filmin Yönetmeni M. De Van’la defalarca kırmızı halıda gidip gelen Fransız ve İtalyan başoyuncular, basın ve film dünyasından epey ilgi gördüler.

45 yaşındaki Bellucci, 16 yaşında iken modelliğe başladı. Hukuku da gösterişli hayata bakarak terk etti. Test tüp bebek yöntemine karşı çıkmak amacı ile bir dergiye çıplak poz verdi. Internet sitelerinin ve dergilerinin en güzel ve en seksi aranılan yıldızı oldu daima. Sıralamada 1999 yılında 6 ncı geldi.

Tipik bir Akdeniz vücuduna sahip olan yıldız, Amerika’dan iş tekliflerine sırt çevirerek: “ Yemeyi, içmeyi seviyorum. Ben doğal bir kadınım.” diyerek hep Akdenizli kaldı. Önemli filmlerde rol aldı. Bol bol erotik film çevirdi.

43 yaşındaki Sophie’nin ise; Müzedeki hayalet, Bir yaz gecesi rüyası, Anna Karenina, Cesur Yürek ve Patlarsam yanarsın isimli iş yapan filmleri mevcut. O da erotik filmlerde rol aldı. 1980 yılında, daha 14 yaşında iken La boum isimli film çevirdi. Christopher Lambert ile birlikte Antalya'ya geldi ve çok ilgi gördü.


Avrupa sinemaları, erotizmde ön planda koşuyor. San’at san’attır sloganı ile hareket ettiği için, bizdeki erotik kokulu filmler gibi fazla ses getirmiyor piyasada. İşte en son örnek: “ Yasak aşk” dizisi. Yeni sezona girilirken, herkesi ahmak sanan çığırtkanlar, yeni sezonda başlayacak film şöyle reklâm ettiler: “ Yeni aşk sahneleri ile yerinizden kıpırdayamayacağınız sahnelerle yeni bölümde ekran başına, kaçırmayın” Ve herkesler, işi gücü bırakıp ekran karşısına oturdular. Sıradan aşk sahneleri olan filmi, buruk bir kızgınla seyrederek öfke ile kalktılar.


Fakat öyle de olsa, böyle de olsa, san’at için yapılan sinemada, aşk sahneleri, usturuplu biçimde ortaya konursa, nezaket ve sanat kokan aşk sahneleri, yıllarca hatırlardan çıkmıyor.

Alın size “ Aşk hikâyesi” filmi. Ali MacGraw ve R.O’neal unutulabilir mi? İçinde ateşli aşk sahnelerinin uçuştuğu filmde, ıslanmayan mendil de kalmadıydı.

Alın size efsane Casablanca filmi. H.Bogart ve İ.Bergman, başroldeler. Bir san’at efsanesi. Bir acıklı aşk hikâyesi. Alın size bir Titanik filmi. Alın size “Rüzgâr gibi geçti” filmi. Elveda Rumeli’de Vahide filmden ayrıldığı zaman millet ağlamaklı olmuştu, hatırlarsınız.

Demek oluyor ki, bu saydıklarımız TV filmi dizilerde öyle karakterler var ki, kelimenin tam anlamıyle birbirlerini tamamlıyorlar. Senaryo gereği aşk yaşayan bu karakterleri canlandıran bazı oyuncuların kimyası, öyle bir tutuyor ki, bazen aradan yıllar geçse bile, seyirci, onları unutmuyor.

Pek yakınlarda da, hatırlarsınız, kamera karşısında hakiki olarak seviştiler iddiası atıldı ortaya. Birbirlerini mahkemeye verdi taraflar. Kameraman diyor ki, “onlar hakiki surette seks yaptılar. Ben kamerayı fiksleyip, sabitleyerek oradan ayrıldım, N’oldu gerisini bilmiyorum” diyor. Bu işler bizde bu kadar ayağa mı düştü?

Ört ki, ölem!

Özür Notu: Yorum - cevap trafiği, sevgili İdaremizce, düzeltilinceye kadar, sayfam kapalı.

 
Toplam blog
: 1616
: 918
Kayıt tarihi
: 13.08.06
 
 

Hayatın dikenli yollarından geçmenin  sırrı, aralarından çabuk geçmektir. Ümit, naylon çorap giyd..