"Gönderilmemiş mektuplar" dan sonra sıra "Bende kalan mektuplar" da...

NOKTA NOKTAM " BELGESELİ
ve “Bir Yangının Külü’nün” kısa hikayesi :

"1938 - 1940 yılları, Bartın'da üstünde Asma köprüsü, içinde yüzen kayığı ile meşhur Kocanaz Deresine bakan bir ortaokul, 24 yaşında bir edebiyat öğretmeni Rıza Polat Akkoyunlu ve Bartın'ın o zamanlar en seçkin semti Asma'da üç katlı taş konakta yaşayan güzeller güzeli hayatının ilk baharında gencecik bir öğrenci kız... Sevmişler birbirlerini hoca ve öğrencisi ama küçük yer ve yasak bir sevda olunca yaşanan; adam evli, kız da çok genç olunca büyük tepkiler olmuş ve susup o şehri de sevdiği kızı da terketmek, tayin istemek zorunda kalmış şairimiz."

" Yani bir nevi sevda sürgününe gitmiş Rıza Polat. Şair Ankara'dayken uzun mektuplar hâlinde "Bende Kalan Mektuplar" adıyla şiirleştirmiş bu unutamadığı sevgisini ve sevgilisini... Öyle sevmiş ki gizli aşkını, laf söz olur da kıza bir zarar gelir, dile düşer sevdiği diye o sevdiği kıza kıyamamış; onun adı yerine üç nokta (...) koymuş ve "Nokta Noktam"  diye seslenmiş sevdiğine.. O günden bugüne çok pek çok kez sevip de söyleyemeyenler, sevip de ayrılanlar yada bir yasak aşkın sevdasına tutulanlar hep  "Nokta Noktam"   diye seslenmiştir sevdiğine..."

Bartın Valisi Ali Çınar'a A Ç I K   M E K T U P

Bartın’ın hangi dallarda  dışa dönük turizmle tanıtılması mümkün olur diye, 38. hafta 15 – 22 Nisan tarihleri arasındaki etkinliklerin olacağını öğrendik.
Vali Yardımcısı Sibel Tursun, turizm potansiyeli yaratma konusunda bir dizi önlemleri sıralamış bulundu. Fakat Turizm Haftaları, rutin işlerdir. Kalıcılık ve başarı sağlamaz. Geçicidir.  Bu işlerde, "haftalar tertiplemekle düze çıkılamaz." Tanııtım mevzi kalır. Eller, taşın altına konulmalıdır..
Biz de, Bartın’ın Fahri Hemşerisi olarak önerilerimizi, daha önceden bir açık mektupla Sayın Valiye bildirmiştik. Cevap alamadığımız için, bu vesileyle önerilerimizi, yeni ilavelerle tekrarlıyoruz. Şöyle ki:  

1- Sizinle şlifahen  konuştuğumuz bir “Nokta Noktam” belgesi, yerli turizme dönük olarak Bartın’a kazandırılırsa, dış turizmin kapısı da aralanır demiştik.
O günkü  konuşmamızda bir halk efsanesi olan Tahir ile Zühre, Ferhat ile Şirin ve dışarıda da çok revaçta olan Romeo ve Jüliet’in buluştuğu İtalya’daki Verona  kentinde turizme açık sarmaşıklı balkon’u misal vermiştik.
Sayın Vali İsa Küçük tarafından belgesel nitelikle film amilleri ile yapılan  toplantı ve çekim safhaları etüd edilirken, tayin sebebi ile yarıda kalmış bu proje taslağı, halen, Belediyenin ilgili birimlerindedir.
Şairin oğlu Ünata Akkoyunlu,  bu münasebetle de Bartın’a, Belediyece davet edilmiş görüşülmüştü.
Benim bu işteki  rolüm,  geçmiş zaman hikayesini ortaya koyarak iç ve dış turizmde Bartın’ın tanıtımının sağlanmasına, katkıda bulunmaktır. Başkaca bir düşüncem de yoktur. Bu, hem bir gazetecilik görevi ve hem de deruhte ettiğim “Bartın Fahri Hemşerisi” olmamın verdiği  romantik görevlerimden birini teşkil etmektedir. Ki ben bunu,  onurlu  bir vazife  saymaktayım.
Helva yapmak için un da var,  şeker de var.

Halen şiir matinelerinde Türkiye çapında  “Nokta Noktam” şiiri  okunuyor ve derece nasıl kazanıyorsa, Bartın için çekilecek kısa metrajlı tanıtım filmi de o nispette yarayışlı olacaktır.

          Şairin Nokta Nokta şiiri, ”Bende kalan mektuplar” başlığı ile yayındadır.
Türkan Şoray’ın çevirdiği  “ Gönderilmemiş  Mektuplar”  filmi, ise,  popüler olmuş  v e Amasra’yı da öne çıkarmıştır. ( Son gelişimde bu konuda istişare ettiğim Amasralılar, “Böylesi bir iki film daha çevrilirse, Amasra, Türkiye’nin turizmde birince derece sözcüsü olur” dediler.

          “Bende kalan mektuplarla” Nokta noktam şiirinin” hazin hikayesi dramatize edilerek filme alınsa,  emin olun olayın geçtiği Çakırbeylerin Elma Bahçelerinin önü ile Asma Köprüsü,  “Türbe olur”
Yazıda geçen isimler bu gün sağdırlar. Olayın müşahidi Ressam ve Şair Yücel Aktaş Bartın’da,  Nokta Nokta Şairinin oğlu  Unata Akkoyunlu Bursa’da kimya öğretmenidir.  Olayı güncellemekten gayri bir muradı olmayan Bartın’ın Fahri Hemşerisi olan  bendeniz de İzmir’deyim.

          Dikkat edilirse, mesut bir tesadüf olarak, ana tema :  Şorayın filmi  “ Gönderilmemiş mektuplar”  Şair Rıza Polat Akkoyunlu’nun  yapıtı da “ Bende kalan mektuplar’dır. Şoray filminin senaristi;  bu başlığı, kuvvetle muhtemel olarak, “özellikle”  almıştır. Filmi daha çekmeden önce eserini, eski bir şöhretli yapıtın temelleleri üzerine oturtmuştur.  Film bu yüzden  namını ikiye katlamıştır. Veya veya Akkoyunlu’nun  yapıtından  ilham da  almış olabilir.

Sayın Valim. Olaya ne olur bir el atın. Büütün şifreler elimizde. Elin oğlu sinea yönetgmeni, Amasrada çekilen filmi, bizim kahramanlarımızın üzerine oturtyarak filmini çekmiş ve ortaya koymujştur. Bu işteen Amasra, iki kat daha da tanıtılmıştır. O zaman biz niye duruyoruz.?

           Bu  kısa metrajlı Bartının içte ve dışta tanıtımını tanıtımınıişi kotardığınız andan itibaren, Türkiyenin tanıtımda ölümsüz efsaneleri arasına gururla katılacaksınız. Un var, şeker var. Ateşi  siz yakacaksınız.

         “Bir “Bartın Yangunu,”   
         “Bir Bartın’ın Fahri Hemşerisi”
         “Bir Bartın’lı  “ ve
         “Bir gazeteci olarak,”
          Bu kısa metrajlı filmle, Bartın’ın tanıtımına, her ne surette olursa olsun, destek vermenizi bekliyoruz, istiyoruz.

          2- Köksal Toptan Anadolu Lisesinde, 2006 dan bu yana “Edebiyat günleri adıyle, bir hafta süre ile gerçekleştirilen etkinlikler, Bartın için çok yararlı olmuştur. Davet edilen sanatçılar, etkinliklerini, Bartın’dan ayrıldıkdan sonrada bütün yıl boyunca ve yılarca devam ettirerek Bartın'a makalelerinde, kitaplarında,  albümlerinde, kameralarında ve halen yer vermektedir. Hal böyle iken, öğreniyoruz ki, ilin M. Eğitim Müdürü,  edebiyat günlerinin devamına rıza göstermemektedir. Bartın’ın tanıtımında en büyük  fırsatı, bir müdür nasıl kabullenemez? Müdür, o ilin valisinden sorulur. O müdürün, tek başına karar alma lüksü de yoktur. Duruma, Valilikçe el konulmasını beklemekte ve etkinliklere vize verilmesini arzulamaktayız.
Saygılarımızla…