"Güneş Enerji Tarlaları" geliyor...

Dün gazetelerde çok güzel bir haber vardı.

Enerji Bakanı Taner Yıldız, dünyanın en büyük "güneş tarlasının"  Konya'da kurulacağını açıklamış. İhale 12 Mayıs'ta yapılacakmış.

Haberin devamı şöyle;

"REYSAŞ Lojistik tarafından Torbalı ilçesindeki depolarının çatısı üzerinde kurulan ve 840 kilowatt üretim kapasitesiyle Türkiye'nin en büyük "çatı üzeri fotovoltaik enerji santrali", Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız'ın da katıldığı törenle hizmete girdi.

Yıldız, törende yaptığı konuşmada, yenilenebilir enerji kaynaklarının değerlendirilmesine ve çevrenin korunmasına büyük önem verdiklerini ifade etti.

REYSAŞ'ın yaptığı gibi 1 megawattın altında üretim kapasitesi olan ve lisans gerektirmeyen 313 başvuru bulunduğunu, bunların sayısının giderek artacağını belirten Yıldız, enerji yatırımlarında sürdürülebilirliğin de önem taşıdığına işaret etti.

Yıldız, kurulu güneş enerjisi gücü 38 bin megawatt olan Almanya ile Türkiye arasında yapılan kıyaslamaların da bu şekilde değerlendirilmesi gerektiğini dile getirerek, şunları kaydetti:

"Bu yaptığınız bir işin bir üretici şapkası var bir de tüketici şapkası. Bunun beraber olduğunu düşünün, yani siz bir yandan elektrik kullanıyorsunuz, elektrik fiyatlarının pahalı olmaması lazım, bir yandan elektrik üretiyorsunuz fiyatlarınızın ucuz olmaması lazım. Bu bir paradokstur. Türkiye'deki enerji politikaları, stratejileri o paradoksu, vatandaşımız için sürekli pahalı olarak anılan ama üreticimiz için daima ucuz olarak anılan bu yapıyı hamdolsun çözdü."

ALMANYA'NIN YAPTIĞI SÜRDÜRÜLEBİLİR DEĞİL

Almanya'nın güneş enerjisinde bu kadar kurulu gücü ayakta tutabilmek için her yıl 17 milyar avro sübvansiyon uyguladığını ama bunun sürdürülebilir olmadığını dile getiren Yıldız, "Bizim böyle bir para verme durumumuz olmaz. 17 milyar avro dediğiniz, 50 milyar lira civarında bir rakam. Biz bırakın kendisini, onda birini, yüzde birini bile ayırmıyoruz, ayıramayız. Önemli bir şey söyleyeyim, İspanya, Portekiz ve Almanya'da bu tür sübvansiyon politikalarını geri çekme kararı aldı çünkü bunlar sürdürülebilir şeyler değil. Bizim buraya yaptığımız ve finanse ettiğimiz yapı, sürdürülebilir olan yapıdır hem üretici için hem de devlet politikaları için" diye konuştu.

HEDEF 600 MEGAWATT

Bakan Yıldız, yenilenebilir enerji yatırımlarını bu anlayış ve sağlam bir altyapıyla dünyaya model olacak şekilde kurguladıklarına değinerek, şöyle devam etti:

"Güneşte hedefimiz, ilk anda 600 megawatt civarında. Bu 600 megawatt için tam 15 katı, yaklaşık 9 bin megawattlık müracaat geldi ve 12 Mayıs'ta da ilk ihalemize başlıyoruz ve güneş enerjisiyle alakalı bunu mutlaka yaygınlaştıracağız. Altyapısını sağlam kurmadan, yalnızca üreticiye para vererek bu işler olmuyor çünkü bizim verdiğimiz para, vatandaşımızın parası. Yani o sübvansiyon rakamlarını çok iyi kurgulamamız lazım. Biz şu anda ürettiği politikalarla yaklaşık 10-12 ülkeye başbakanlık seviyesinde danışmanlık veren bir ülke haline geldik. Genel müdürlerimizin geçici görevle her ay 10 günlüğüne, bir haftalığına dışarı giden ve o ülkenin enerjisiyle alakalı modelinin oluşmasına yardımcı olan bir yapımız var. Bu son derece önemli. O yüzden ben Türkiye'de yapılan bütün bu işlemlerde, inşallah doğruyu gördüğümüzü ve mutlaka bu çerçeveyi daha da genişleteceğimizi söylüyorum."

KONYA'DA DÜNYANIN EN BÜYÜK "GÜNEŞ TARLASI" KURULACAK

Güneş enerjisi potansiyelinin değerlendirilmesi için çok büyük projelere de sahip olduklarını vurgulayan Yıldız, bu kapsamda Konya Karapınar'da 3 bin megawatt güce sahip dünyanın en büyük güneş enerjisi santralinin kurulacağını bildirdi.

Yıldız, bu projeyle dünyanın bu alandaki en büyük firmalarının talepte bulunduğunu belirterek, şunları söyledi:

"Konya Karapınar'da 3 bin megawattlık bir tesis kuruyoruz. Bu dünyanın en büyük güneş tarlası olacak. Bu 60 bin dönümlük yerde, hani nasıl denize baktığınızda ufuk çizgisinde, denizle hava birleşir, bizzat gidip yerinde gördüm karayla havanın birleştiği dümdüz bir arazi düşünün ve tarıma müsait değil. Yarım metre altında kireç var. Burada dünyanın en büyük güneş tarlası için talepkar olan dünya devlerinden firmalar var. Buranın altyapısını TEİAŞ ile gerçekleştiriyoruz ve burada 3 bin megawatlık bir güneş tarlası kurma imkanımız hamdolsun olacak. Bu yalnız Türkiye'nin, bölgenin değil, aynı zamanda dünyanın en büyük güneşle alakalı projesi olacak. Çok iddialı bir proje ama bunu yapabilecek kabiliyete sahip olduğumuzu gördüm." "

Gerçekten güzel bir haber ama bu konuda çok geç kalındı. Bence nükleerden önce böyle yenilenebilir enerji projelerine çok daha önce öncelik verilmesi gerekiyordu. Güneş enerji tarlalarının sayısı daha da artmalıdır. Bu tarlalar tarım arazileri üzerine kurulmamalıdır. Dahası bu arazilerde belki ısıdan da yararlanılarak daha akılcı projeler yapılmalı ve organik tarım da desteklenmeli.

3000 MW'lık Güneş Enerji Tarlası kurmak ne demek biliyor musunuz?

Ülke çapında olan bütün enerji santrallerini düşünün bunlardan daha güçlü bir santral kurmak demek.

Örnek olması için bir kaç santralin kurulu güçlerini vereyim aşağıda;

Afsin elbistan a termik santrali -3 x 340 mw + 1 x 335 = 1.355 mw (linyit) Afsin Elbistan / MaraS

Aliaga gtkC santrali 6 x 30 mw = 180 mw (motorin) Aliaga / IzmIr

Ambarli fuel oil - kC santrali - 3 x 110 mw + 2 x 150 mw = 630 mw (fuel oil) - Avcilar / Istanbul

Ambarli dogalgaz - kC santrali - 6 x 138.8 mw + 3 x 172.7 mw = 1350.9 mw (dogalgaz) -Avcilar / Istanbul

Çatalagizi termik santrali -2 x 150 mw = 300 mw / (taskomuru) Çatalagizi / Zonguldak

Hopa termik santrali - 2 x 25 mw = 50 mw (fuel oil) Hopa / ArtvIn

Jeotermal santrali (dogal buhar)- 1 x 15 mw = 15 mw Saraykent / DenIzlI

Tuncbilek termik santrali-1 x 65 mw + 2 x 150 mw = 365 mw (linyit) Tuncbilek / Kütahya

Soma b termik santrali 8 UnIte = 1034 mw (linyit) Soma / Manisa

Yatagan termik santrali- 3 x 210 mw = 630 mw (linyit) Yatagan / Muğla

Esenboga - 7x 7.68 mw = 53.8 mw - (fuel oil) Merkez / Ankara

Ref: Internet

Yani bence düşünce çok güzel. Böyle olmalı. Bu şekilde büyük düşünülmeli. Bu kurulu gücü düşünmek geleceğin güneş enerjisinde olacağını da bir bakıma gösteriyor. Güneşde, rüzgarda bereket var, bu bereketten akılcı bir şekilde yararlanmak lazım.

Türkiye son yıllarda büyük projeler yapmak için harekete geçti. Marmaray, Ankara-İstanbul Hızlı Treni, Avrasya Tüneli, 3. Boğaz Köprüsü, Çamlıca Camii, İzmit Körfez Geçiş Köprüsü, deniz üzerine kurulacak Ordu-Giresun Havalalanı, 3. Havaalanı, Nükleer santraller, Haliç Metro Geçişi, Ovit Tünelleri, TOKI konutları, Özel UltraLüks Konutlar vbg.

Bunlar da gerekli ama bence çok yetersiz. Yatırımlar genelde ulaşım, enerji, konut ve altyapı projeleri. Oysaki üretime dönük, üreticiye dönük, tarıma dönük, bilime dönük büyük yatırımlar, kompleks yatırımlar yapılmalı. Yerli araba yapma hayali gerçekleşemedi. Oysaki elektrikli araba konusunda bu yakalanabilir.

Genç nüfus sayı olarak teşvik ediliyor ama bu nüfusa uyan sosyal altyapılar, iş imkanları, entellektüel ve sanatsal faaliyetlere de büyük destekler verilmesi lazım. Ülkede bilim-teknoloji kapasitesinin artırılması için uygun ortamlar hazırlanması lazım. Hukuk alanında dünyada epey gerilerinde kaldık. Yabancı yatırımcılar belki de bu nedenle biraz da ülkeye tereddütlü yaklaşıyorlar. Ülkenin yabancı sermayeyi çekebilmesi lazım. Dünyada belki ciro olarak ilk yirmideyiz ama gelişmişlik bakımından durumumuz çok da iyi değil. Dünya ortalamasında seyrediyoruz.

Kabul etmek gerekir ki yenilikçiliği yavaş yavaş öğrenmeye başladık, bunu daha da sürdürmek ve her alanda ilerici atılımları yapmak lazım. Dünya çok hızlı değişiyor. Akıllı organizasyonları yapabilmek ve ülke için büyük değerler üretmek lazım.