Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

16 Aralık '13

 
Kategori
Siyaset
 

Hakan Şükür, AKP’den istifa etti; Lig TV yorumculuğu tehlikede olmasın?

 Hakan Şükür, AKP’den istifa etti; Lig TV yorumculuğu tehlikede olmasın?
 

cumhuriyet.com.tr


Hakan Şükür AKP’den istifa etti; çünkü tercihini Fetulllah Hoca’dan yana kullandı...

Futbolculuğunda sahada görevini yapan bir Hakan Şükür vardı.

Gün geldi, o Hakan Şükür, Recep Tayyip Erdoğan’ın, kendi deyişiyle “Beyefendi”nin isteği üzerine milletvekili oldu. Ama Ankara’ya, Meclis’e bir türlü ısınamadı. Herkes Meclis’teyken o soluğu İstanbul’da aldı, Maraton’da maçları yorumladı.

Milletvekili, asıl görevini nasıl olur da ihmal eder, televizyonda maçları yorumlar?

Ben de Hakan Şükür’ü bu yüzden çok eleştirdim.

Başka milletvekilleri, Hakan Şükür’e “nazire” olsun diye, asıl mesleklerini “icra etmek” istediler, ama Meclis Başkanı’na takıldılar. Oysa ortada bir örnek vardı; aldıran yoktu Çünkü Hakan Şükür, “Beyefendi”den izin aldığını söyledi durdu.

Şimdi soru şu:

Hakan Şükür’e ayrıcalık tanıyarak Maraton’da yorumcu olmasına izin veren “Beyefendi”, bu izni iptal eder mi?

*****

Hakan Şükür, AKP’den niye istifa etti?

Yaptığı yazılı açıklamada bunun “niyesi”ni lafı dolandırmadan söylüyor.

Hakan Şükür, tercihini Fetulllah Hoca’dan yana kullandı. Son haftaların tartışması, “dershanelerin kapatılması” konusunda, tarafını belli etmişti.

Taraflar, Hükümet ile Cemaat/ Hizmet’ti.

Hükümet demek, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan; Cemaat/ Hizmet demek, Fetulllah Gülen’di.

Hakan Şükür, “dershanelere ihtiyaç duyulmayacak bir iyileştirme yapılmadan” kapatılmaya karşıydı. Doğrusu da buydu.

İşte Hakan Şükür’ün açıklamasından satırbaşları:

Politika benim hiçbir zaman birinci önceliğim olmadı.

Dersanelerle başlayan süreçte takınılan anlamsız tavırlar, pek çok vicdan ehlini rencide etti.

Sayın Başbakan’ın bu konudaki bütün ısrarlı anlatımlara, sitemlere ve taleplere kulaklarını tıkamasını anlayabilmiş değilim.

Dersahenelerin, KCK yapılanmasına benzetilmesi ve özür dilenmek bir yana bu açıklamalara Sayın Başbakan ve parti yönetimi tarafından bir tepki verilmemesi vicdanımı derinden yaralamıştır.

Ben yirmi seneden fazla bir süredir Hizmet Hareketi’ni ve Muhterem Hocaefendi’yi tanıyor ve seviyorum.

AK Parti kapanmasın diye dualar eden bu samimi insanların şimdi düşman muamelesine tabi tutulması en hafif tabirle vefasızlıktan başka bir şey değildir.

Dersaneleri kapatılan, mensupları devlet dairelerinden tasfiye edilen, parti yöneticilerimiz tarafından ahlaksızlık olarak nitelenen fişlemelere ve baskılara maruz kalanlar bu milletin evlatlarıdır.

Yirmi metrekarelik hasırla kaplı odasında on beş senedir gurbet hayatı yaşayan ve ziyarete gelen misafirlerin ağırlandığı vakıf binası bir kısım medya tarafından insafsızca 'malikâne' gibi sunulan Muhterem Hocaefendi mi rahatı bulmuştur?

Dost bildiğim pek çok çevrenin bu 'cemaati bitirme' korosuna  gönüllü ya da baskıyla katılmış olduklarını veya hiç ses çıkarmadıklarını görüyorum.

Hocaefendi’yi defalarca ziyaret eden, toplantılarına, olimpiyatlarına katılan, iyi günde hizmete övgüler yağdıran insanların bir anda susmaları oldukça şaşırtıcıdır.

*****

Hakan Şükür’ün söylediklerine takılıp katılmamak önemli değil. Burada önemli olan, Hakan Şükür’ün tavrıdır. Onun sözlerinden de anlaşıldığı üzere, geleceklerini düşünen kimileri, yön değiştirmişlerdir.

Hakan Şükür, hiçbir zaman milletvekilliğine ısınamadı.

Bundan sonra, bakalım, sadece yorumcu olarak mı kalacak?

Son söz:

İnanmadığın yerde kalmayacaksın!..

 

http://www.facebook.com/turgutcelik

https://twitter.com/#!/turgutcelik

turgutce@yandex.com

 
Toplam blog
: 2458
: 2418
Kayıt tarihi
: 10.11.08
 
 

24 Kasım 1944'te İspir'de doğdum. Ankara Kurtuluş Lisesi'ni, Dil ve Tarih - Coğrafya Fakültesi Tü..