Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

27 Haziran '11

 
Kategori
Kişisel Gelişim
 

"Haklı" Öfke !

"Haklı" Öfke !
 

öfke


"ÖFKE BEDENE GİRDİĞİNDE GÖZLERİMİZ, BEDENDEN ÇIKTIĞINDA YÜZÜMÜZ KIZARIR!" MEVLANA 

Öfkelenen insanların ortak özellikleri, "haklı" olmalarıdır! Öfkelenmekten vazgeçmekle, haklılıktan vazgeçmek aynı gibi gözükür! Bu nedenle, öfke bağımlıları için "öfkelenme" kötü, ama kaçınılmaz, zorunlu ve gösterilebilecek en insanı tepkidir. Hatta bunun aksi, "vurdumduymazlık", "arsızlık" gibi algılanır. Şimdi durup bir bakalım. Gerçekten durum böyle midir? "Haklı" bir durumda gösterilebilecek "en son” insani, duyarlı tepki öfkelenmek midir? Öte yandan öfkelenmenin bir çaresizlik sonucu, bütün çözüm yollarının bittiği bir noktada ortaya çıktığı da, öfke-koliklerin genel olarak kabul ettikleri bir varsayımdır. " Bardağı taşıran son damla" ifadesi, bu durumu ne güzel ifade ediyor! Yeterince sabır gösterilmiş, yapılabilecek bütün mantıklı, sağduyulu şeyler denenmiş(!) ve artık istenmese de, güzel olmasa da, başka bir yol kalmamıştır(!) Bu nedenle, bir öfke bağımlısına, öfkelenmekten zevk aldığını söylemek tabii ki onun öfkelenmesine neden olur; ama durum budur ve eğer öfkelenmeyi neden sevdiğimizi anlarsak bu konuda bir şeyler yapmak isteyeceğizdir. Yoksa kimse bizi öfkelenmekten alıkoyamaz! Öncelikle, öfkelenmeyi neden seviyoruz? Sakin olun! Eğer öfkelenme anlarımızı şöyle bir aklımızdan geçirirsek çoğunda içten içe bir böbürlenme olduğunu farkederiz! Peki, kabul etmesi biraz zor da olsa, öfkelenmeyi neden severiz? 

ÖFKE BİR ADRENALİN BAĞIMLILIĞIDIR! Öfkelenme anında vücudumuzda adrenalin hormonu salgılanır. Bu da kendimizi güçlü hissetmemize neden olur. Güç bizim en çok sevdiğimiz duygulardan biridir. Ancak öfke aracılığıyla kazanılan bu güç hissi, sağlık açısından oldukça pahalıdır ve ayrıca akıldan yoksundur! Eğer güç akılla birleştirilmezse oldukça yıkıcı olabilir ki, öfke anındaki tehlike de budur. Çünkü öfke anında beynimiz için ayrılan enerji miktarı azaltılarak, kollar ve ayaklara yüklenir (bu ilkel bir savunma mekanizması olmasına karşın, 21. yy. insanında da taş devrindeki insanda olduğu kadar faaldir!) Bunun sonucu da zeka seviyemizde ciddi bir düşüş olur. Bir başka deyişle akıl ve öfke bir arada bulunamaz! 

NE YAPMALIYIZ? Öfkelenmeyi sevdiğimizi fark ederek işe başlayabiliriz. Kendinizi hiç, ”öfkeli bir anınızı“ anlatırken hatırlıyor musunuz? Şimdi kendinizi dışarıdan izleyin, bu öfkesini anlatana bakın bir dışarıdan. Ne hissediyor sizce bu anlatan? Dahası, asıl amacı ne? Güçlü olma, kendini güçlü gösterme ihtiyacı mı var? Eğer durum böyleyse, kendini güçlü bir şekilde ortaya koymanın daha akıllıca yolları olduğunu görmek için zeki olmaya bile gerek yok, değil mi? Önce bu farkındalık düzeyine gelinmeli. Bu, bir kişilik değişimi için atılan bir adım sonuç olarak, dikkatli olmamızda fayda var. Çünkü öfkenin de ortaya çıkması gereken durumlar vardır. Onları yok etmemize gerek yok. Biz bir bağımlılıktan, öfke bağımlılığından kurtulmaya çalışıyoruz, öfkeyi yok etmeye ortadan kaldırmaya değil. Amaç, “yağmur yağıyor” şarkısı söyleyen mutlu yaratıklar üretmek değil; fakat yerinde, gerektiği gibi davranmasını bilen ve bu davranışlarıyla, bir uyum ortaya koyan bireyler olmak. Bu bakış açısının akılda bir süre tutularak, hafızamıza güçlü bir şekilde yerleşmesini sağlayabiliriz. Öfke anında aklımıza erişmemiz neredeyse imkansızdır. Bu nedenle öfke anında işimize yarayacak otomatik bir tepki geliştirmek daha akıllıca. Bunun için sakin zamanlarımızda provalar yaparak, yerine o an için daha akıllıca duruma cevap verme şekillerini düşünüp koyabiliriz. Bu alıştırmaların, sizin kişiliğinizi değiştirecek önemde olduklarını aklınızda tutarsanız , uygulamak için ayırdığınız zamanı en iyi şekilde değerlendirmek istersiniz. Bunun için kitap okumaktan daha zoru ve yararlısı doğrudan kendinizi gözlemektir. Ama yine de yok birkaç kitap okuyayım önce diyorsanız, size NLP Model’in kurucusu Richard Bandler’in “Değişmek için Beyninizi Kullanın” adlı kitabını önerebilirim. Üzerinizde denemedikçe yüz tane kitap da okusanız, kişiliğinizde bir değişme beklemeyin! Değiştirmek istiyorsanız, değişmek istiyorsanız, bunun yolu, kendinizi bizzat incelemekle başlar ve gider. Öfke anından hemen önceki durumları nasıl idare edeceğinizi öğrenmişseniz, dersinize çalışmışsınızdır ! Sakin bir gün olsun dileyen herkese! izzetbalci@ziprotek.com 

 
Toplam blog
: 75
: 1163
Kayıt tarihi
: 06.06.11
 
 

Zihinsel Programlama Teknikleri(NLP, Hipnoz, Meditasyon..vs.) alanında, uzun yıllardır araştırma ..