“Halk” Ayaklanması

Şimdi bu Tunus’ta başlayan Mısır’ı da içine alarak Cezayir, Yemen ve İran’a doğru devam edecek olan olaylara bakınca bu olayların nasıl bir döngü izlediği ortaya çıkmaktadır.
Tabi bu arada olaylara hala bunun sıradan ya da kendiliğinden ortaya çıkan bir halk hareketi olduğu damgasını vurmaya çalışan yazar, çizer takımına gelince onlara da çok açıkça soruyorum?
Yaptığız iş apaçık emperyalizmin olaylardaki rolünü gizlemektedir.
Ya da siz öyle düşünmeseniz de ona hizmet etmektedir.
Bu arada herkesin biraz düşünmesi gerekiyor…
Halkın her ayağa kalkması doğru bir şey midir?
Hala ortaçağ kurumlarının etkisi altından kurtulamamış daha açık bir deyişle birey olamamış insanların…
Özellikle de emperyalizmin desteğiyle başlattıkları eylemleri halk devrimi falan gibi adlarla nitelemek ne derede doğru olabilir birazcık üzerinde düşündünüz mü?
Eğer sizin dediğinizi kabul edersek geçmişte Kurtuluş Savaşı sırasında ve Cumhuriyet kurulduktan sonra ortaya çıkan tüm gerici kalkışmaları da böyle kabul etmek gerekir ki…
Bunun akılla, mantıkla değerlendirilecek hiçbir yönü olamaz.
Hem bir hareketi nitelendirirken ona asıl rengini veren renk göz önüne alınır…
Yani bir başka deyişle de ormana bakılır, tek tek ağaçların cinsine değil.
Bu durumda da hareketleri değerlendirirken asıl yönlendiren göz önüne alınmalıdır
Yoksa
Her türlü eylemin içinde masum, aldatılmış insanlar olabilir, ama bu durum onlara harekete rengi belirleme hak ve yetkisini asla vermez.
Hani domino teorisi falan deniyor ya, hatta zaman zaman bu konuyla ilgili gösterileri televizyonlarda da izliyoruz.
Bu izlediğimiz gösterilerin hemen hepsinde görürsünüz ki tüm taşlar yıkıldığında altından bir resim çıkar.
İşte o resmi çizen, aslında taşları dizendir ve bu oyunda hiçbir şey rastlantıya bırakılmaz.
Yani dominonun altına hangi resim çizilmişse, domino o resme göre yıkılır, tesadüfen değil…
Zaman zaman bazıları Mübarek’ de ABD’nin adamıydı falan gibi sözler ediyorlar ya…
Bu tamamen olayları anlamamaktan kaynaklanıyor…
Saddam Hüseyin’de ABD’nin adamı değil miydi?
Ama iş o değil…
Saddam iktidara geldiğinde yabancı petrol şirketlerini millileştirdi ve işgal edildiğinde devletin 200 civarında ekonomiyi elinde tutan şirketi vardı.
Sonra sözüm ona bir ayaklanma, arkasından işgal…
Ardından ne oldu biliyor musunuz?
Önce petrol şirketi yok edildi ve o 200 şirket zarar ettikleri gerekçesiyle yabancılara satıldı. Ve tüm bunlar demokrasi getiriyoruz söylemleriyle yapıldı.
Onun için bundan sonra neler olur ben size bugünden söyleyim…
Bu iş şimdilik İran’a kadar gidecek. Eğer yönetimler el değiştirirse ki amaç bu, direnecek hemen herkes tutuklanacak, belki de kaybedilecek, bunu paranın değerinin düşürülmesi izleyecek…
Sonrasında o ülkenin nesi var nesi yoksa hepsi yağmalanacak…
İşte onun için baştan söylüyorum…
O dominonun altına çizilen resim aslında BOP haritasıdır
Ve bu haritada biz de bulunuyoruz…

17–02–2011
Nusret KEBAPÇI