Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 
 

ALİ GALİP AKYILDIRIM

http://blog.milliyet.com.tr/aligalip

29 Ocak '15

 
Kategori
Deneme
 

“Hatıralar kuşlar gibi dal ister, konacak…”

“Hatıralar kuşlar gibi dal ister, konacak…”
 

Memleketim dediğimiz yerlere bedenlerimiz çakılıp kalmasa da, ruhlarımız o yerlere aittir. Bu nedenle ebediyen kopup gidemeyiz ait olduğumuz yerlerden.


 “Hatıralar kuşlar gibi dal ister, konacak …”

 Giderken çocukluğunu ve gençliğini bıraktığın yerlerin adıysa sıla, elbette ki özleminde seninle beraber büyüyecektir ayrılıklarda.

Ayrılıklar özlemi yaratır.

O özlemin içinde sevdiklerin var, geçmişin var. O özlemle taşını, toprağını, havasını suyunu en önemlisi dostlarını ve geçmişini arar durursun başka adreslerde, başka yüzlerde.

  Bir gün bir sebeple dönüp geldiğinde, memleketim dediğin topraklarda; ilk aranan geçmişin kendisidir.

Küller arasında bir hatıra aramak gibi dostlar aranır, anılar aranır.

 Hiçbir şey bıraktığın gibi değildir

Bir zamanlar yürüdüğün yollar değişmiştir, binalar değişmiştir, yüzler değişmiştir.

Ama küller arasından kurtardığın arada bir merhaba dediğin dostların değişmediği bir gerçektir. O dostların gönlünde her zaman yerinin olduğunu sana yıllar sonrada hissettirirler. O an, her şey bıraktığın gibi gelir sana. Öyle hisseder o anları yeniden yaşarsın.

 Memleketinden uzaklarda memleketini özlediğinde bakarsın sağına soluna. Uykudan uyanmış gibi olursun bir an. Gerçeğe dönersin gördüklerinde. Çünkü memleket özlemi sarmıştır her yanını. Özlersin sokaklarını, insanını, yağmurunu, güneşini. 

Uzaklardasın ama yüreğin memlekette.

Uzakta da olsan,  herkes aslını arar duygularında düşüncelerinde.

Kuşlar bile denizleri, dağları, ormanları aşıp doğdukları yurtlarına dönerler, balıklar bile yaşama başladıkları yerde ölebilmek için nehirlerin akıntılarına ters yüzerler.  Kaplumbağalar yumurtalarını doğdukları topraklara gömerler.  Ağaçlar, çiçekler, bitkiler topraktan çıkar, toprağa dönerler. Her canlıda geri dönme isteği vardır. Aslında biz insanlarda böyleyiz. Memleketim dediğimiz yerlere bedenlerimiz çakılıp kalmasa da,  ruhlarımız o yerlere aittir.  Bu nedenle ebediyen kopup gidemeyiz ait olduğumuz yerlerden. 

Bundan dolayıdır ki, memleketinden uzakta ki herkesin her “memleketim” deyişinde boğazına bir şeyler düğümlenir.

Büyük bir özlem sarar ruhunu, bedenini.

Yaşadığımız kentlere yabancılaşırız bir memleket türküsü duyduğumuzda.

Gözlerimizden akan yaşa engel olamayız, kimseye de anlatamayız o an yaşadığımız bu büyük özlemi.

 

Memleket özlemi; içinde sevgi ve alışkanlık barındıran karışık bir duygudur. Aslında kimi şeyleri ya sevdiğimizden ya da ona alıştığımızdan özleriz.   Ayrılıklar hem özlemleri artırır hem de özlem duyduğumuz sevgiyi çoğaltır, büyütür. Hayatımızda bir anlamı olan şeylerden uzak kalınca ve ya kaybedince, ya da biz ondan ayrı düşünce özlemek başlar.

 

Özlemek, alıştığımız ya da sevdiğimiz şeye hasret duymaktır, ona yeniden kavuşma isteği, onu yeniden yaşama arzusudur. Memleket hasreti de böyle bir özlemdir, ondan ayrı kalınca, ondan uzak düşünce, havasını, suyunu, insanını, kokusunu, yağmurunu, güneşini, tozunu, toprağını bile özlemeye başlarsınız. Bunları alışkanlıktan mı yoksa sevgiden mi özleriz bilmiyorum.  Bilinen bir şey varsa, o da geride bıraktıklarımızı hep anımsayarak özlediğimizdir. 

Brezilyalı roman yazarı Jorge Amado “Çocukluğu insanın anayurdudur.”  Demiş. Bundan dolayı da nereye gidersek gidelim, sıladan uzak kaldığımız sürece, içimiz de her zaman bir özlem kalacaktır.

Yazımın başlığını Oktay Rıfat'ın şiirinden aldım. Kendisini tekrar saygı ile anmak için yazımı yine onun dizeleri ile bitirmek istiyorum.

“Hep yaşadığımı hatırlatıyorum kendime

Diyorum ki işin acele

Bir gün ne el kalacak tutmak için

Ne yürümek için bacak

Ne bulutların seyri ne de bir hatıra dünyamızdan

Çünkü hatıralar kuşlar gibi

Dal ister konacak …”

Vaktimiz varken o dalı uzatalım!

 

Yeni bir yazıda buluşmak dileği ile…

 
Toplam blog
: 264
: 396
Kayıt tarihi
: 28.07.14
 
 

1959'da doğdu. Sınıf Öğretmenliği okudu.1979'da Öğretmenlik görevine başladı. Hayatın; okumak, ya..