Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

27 Ekim '09

 
Kategori
Etkinlikler / Festivaller
 

“Hayallere Sığmayan Minyatür Odalar” Ankara’da

“Hayallere Sığmayan Minyatür Odalar” Ankara’da
 

Görsel:www.rmk-museum.org.tr/sergi-2008/odalar.html


ABD'li sanatçı Henry Kupjack’ın ünlü “Hayallere Sığmayan Minyatür Odaları” İstanbul’dan sonra şimdide (22 Ekim 2009 – 14 Şubat 2010 tarihleri arasında) Ankara’da, Çengelhan Rahmi M. Koç Müzesinde.

Bende de izleyen hemen herkes gibi çocukluğumdan kalma çok hoş ve özel çağrışımlar uyandıran bir sergi bu.

Bu özel çağrışımlar zinciri içinde, dışarıdan gelen parolalı bir ıslığı duyar duymaz adeta uçarcasına mahalleye indiğimiz, kısa pantolonlu ve oyun yorgunu küçük bedenlerimizle eve dönmeyi geç saatlere dek hep ertelediğimiz o çocukluğumun anılarda kalan oyunları, oyuncakları ve hayalleri tümüyle bir başkaydı. Saf yaşam algılamalarımızın, hayallerimizin ve gelecek düşlerimizin her birini o el işi, yerli malı oyuncaklarımıza düşürür, geleneksele güvenen, özenli ama fazla sorgulamayan bir akılla oynar dururduk onlarla… O, bugünlere göre daha siyah-beyaz, yerli malı ve sanki daha geniş olan zamanlarda...

Tel direksiyonlu ahşap arabalarımız, topaçlarımız ve özgün adı “kaleideskop” olan çiçek dürbünlerimiz vardı. Beni özellikle en çok etkileyen, renkli bir hayal alemine daldıransa çiçek dürbünümdü. Kesik cam kenarlarının türkuaz mavisi bir yandan, içindeki cam ve çiçek parçacıklarının çoklu, simetrik renk cümbüşü diğer yandan ayrı bir görsel tatla büyülerdi beni…

Minyatür ev eşyaları ile oynamayı çok seven kız kardeşim ise, gece ışıkları yanan evlerin içini merak eder, ben de, gün ışığı bittiği için işe yaramaz hale gelen çiçek dürbünümün bu atıl zamanlarında ona eşlik ederdim. İşte Henry Kupjack’ın ünlü “Hayallere Sığmayan Minyatür Odaları” bu geçmiş, özlemli (nostaljik) duygularım nedeniyle ilk gördüğüm andan itibaren bende hoş duygular ve görme isteği uyandırmıştı. Kısmet oldu, gittim ve gördüm. Zaten Kupjack'ın kendisi de bu odalarda her kişinin yaşamından, deneyimlerinden, tarihinden, kültüründen izler bulmasının olanaklı olduğunu ve çocukluk hayal gücünün bu eserleri oluşturmasında büyük etkisi olduğunu belirtmekte. Ayrıca: “…minyatürler, aynı çocukken oynadığınız oyuncaklar gibi, kendi dünyanızı yaratabilmek için eksik parçaları doldurduğunuz oyunlar gibi…” demekte.

Hemen hepsi batı dünyasına ait olsalar da, dünya tarihinde ve popüler yaşamda iz bırakmış bazı dönemlere ait bu minyatür mekân düzenlemeleri, insanda adeta bir televizyon ekranından içeri bakıyormuş hissi uyandırıyor. Her biri olabilecek en küçük ölçekte olmalarına karşın verilen detaylarla o denli gerçekçi ki, bakıldığında tıpkı o mekânların içindeymiş duygusu yaratmakta. Bu olağanüstü bir emek, detaycılık ve ustalık gerektiren eserlerini gördükten sonra, yaratıcısı Henry Kupjack’ı sadece bir minyatür sanatçısı olarak tanımlamanın çok yetersiz kaldığını da anlıyorsunuz. Keza, minyatür sanatçıları genellikle mobilya yapımı, madeni kalıp yaratımı gibi, belirli bir alanda uzmanlaşırlarken, o hepsini birden kendisi yapmakta. Sanatçının bu makro mekânı mikro olarak yeniden yaratma sürecinde, mimari tarihselliği, bir cerrah ustalığı ve bir dekor tasarımcısının yaratıcı yetenekleri ile bir arada kullandığına tanık oluyorsunuz.

Bir ek bilgi daha vermek gerekirse, serginin alt katında yer aldığı Çengelhan Rahmi M. Koç Müzesi, Ankara’nın ilk sanayi müzesi olup müzenin yer al aldığı han, 1522–1523 yıllarında yaptırılmış tarihi bir yapı. Başkentin hanlar bölgesinde özgünlüğünü günümüze kadar koruyabilen ender yapılardan biri. 2003–2005 yılları arasında gerçekleştirilen yenileme çalışmalarıyla han, aslına uygun olarak yeniden yapılandırılmıştır. Müze toplam 32 odada, denizcilikten karayolu taşımacılığına, havacılıktan, tıbba kadar pek çok sanayi kolunun geçmişini gözler önüne seren 1200’den fazla obje ile ziyaretçilerini karşılamaktadır.

Bu haftanın ikinci yarısı Cumhuriyet bayramı ve domuz gribi tatili ile oluşacak olan geniş zaman diliminde hem bu serginin hem de müzenin Ankara’lılar için güzel bir dinlence faaliyeti olacağı kanısındayım. Ya da gelecek günlerde... İlk fırsatta!

Söz konusu eserlere ait bir ön bilgi için aşağıdaki linke bakılabilir.

http://www.rmk-museum.org.tr/sergi-2008/odalar.html

İ.Ersin KABAOĞLU,

27 Ekim 2009, Ankara

 
Toplam blog
: 366
: 2333
Kayıt tarihi
: 05.10.07
 
 

Samsun/Ladik doğumluyum. Çocukluğum ve ilk gençlik yıllarım babamın görevi gereği ülkemizin Orta ..