“Hepiniz İlhan Selçuk”sunuz, öyle mi? Peki o zaman cevap verin!

Demek hepiniz İlhan Selçuk’sunuz? Peki o zaman birkaç sorum olacak.

Bilindiği üzere, dün sabah saatlerinde Cumhuriyet gazetesinin imtiyaz sahibi ve başyazarı ülkeyi sarsan bir operasyon kapsamında gözaltına alındı. Gözaltına alınma yöntemi tartışılabilir. Bence de yeri yurdu belli, o yaştaki bir insan daha uygun bir şekilde sorgulanmaya çağrılabilirdi. Zaten bizde bu gözaltına alınma biçimleri bir çeşit peşinen infaz edilen ceza gibidir. DEP’li milletvekillerinin kameralar karşısında TBMM’den derdest edilip kafasından bastırılarak polis otosuna sokulduğunu hatırlayanlarınız vardır. Ayrıca daha iki gün önce İzzet Baysal Üniversitesi’nde Irak işgalini protesto eden öğrencilerin jandarma tarafından dipçiklene dipçiklene gözaltına alındığı anın fotoğraflarını görmüşsünüzdür.

Selçuk’un gözaltına alınma yöntemi yanlış olabilir. Peki bu “nezaketsizlik”diye tanımlayabileceğimiz uygulamayı bir tarafa bırakacak olursak, o gözaltı sonrası bazı kesimlerin bu olaya tepkisini nasıl yorumlamalı?

Sonuçta ortada bu ülkenin bir savcısının yürüttüğü bir suç soruşturması var. Bazı kişiler bu soruşturma kapsamında gözaltına alınıyor, sorgulanıyor, tutuklanıyor. Soruşturma aşaması tamamlandığında savcı iddianamesini yazıp sanıkların neden cezalandırılması gerektiğini ortaya koyacak.

İlhan Selçuk, Doğu Perinçek, Kemal Alemdaroğlu ve öteki sanıklar bu kapsamda gözaltına alındılar. Haklarındaki suçlamaları, savcının elindeki kanıtları bilmiyoruz. Ortada henüz bir iddianame yok.

Şimdi “Hepimiz İlhan Selçuk’uz” diyenler acaba neye karşı çıkıyorlar?

Bu ülkede bazı kişilerin gözaltına alınamama imtiyazı mı var?

Savcının elindeki kanıtları ve o kişilere hangi konularda hangi soruları yönelteceğini biliyor musunuz?

Bu kişilerin bütün hayatları boyunca her an yanlarında mıydınız?

Yanlarında değilseniz suçsuz olduklarından nasıl bu kadar emin olabiliyorsunuz? (Görüşlerine katılmasam bile bu yaştaki bir insanın adının suçla ilgili olarak anılmasını ben de istemem ama insanlık hali, bir de tersini düşünelim.)

Bence çok büyük ihtimalle İlhan Selçuk birkaç saat içinde ya takipsizlik kararı ya da tutuksuz yargılanma kararıyla serbest bırakılacaktır ama hadi gelin öyle olmadığını düşünelim. Bu kişilerin ağır cezalar gerektirecek iddialarla tutuklandığını, aleyhlerinde de çok ciddi kanıtlar bulunduğunu varsayalım. O zaman da “hepimiz İlhan Selçuk’uz” diyebilecek misiniz?

Eğer öyle derseniz bunu “bazı kişiler ne suç işlerse işlesin yargılanmamalı” diye mi savunacaksınız?

Yoksa şimdi söylediklerinizi yutacak mısınız?

Ya da birlikte hapis yatmak üzere sıraya mı gireceksiniz?

Evet, sadece soruyorum. Ne yapacaksınız o zaman?