Her ruh doğum ile birlikte her şeyden arınmış tertemiz, pak olarak sıfırdan başlar. İnsan geliştikçe ruh gelişir, insan büyüdükçe ruh büyür, ruhsal şuura, ruhsal etkinliğin ortak bilincine ulaşır. Ondan sonra sevaplarla, günahlarla tanışır.

İnsanlar, farklı tekâmül eden ruhlara sahiptir. İnsanların zihinleri, fikirleri, yargıları, görüşleri, düşünceleri, değerlendirmeleri, bakış açıları, sevgi ve saygıları olgunlaşma, gelişme ve kemal bulma gibi bir dizi değişim sürecini yaşar.  

Allah’ın emirleri ( Ayetleri ) tektir, eşi, benzeri, yoktur. Değiştirilemez, değişik manalarda yorumlanamaz.

Kadrolaşmayı ayetleri çarpıtarak meşrulaştırma çalışmasına tepki gösteren Kırklareli Müftü Yardımcısı Adnan Zeki Bıyık hakkında soruşturma açılması için İl müftüsüne baskı yapıldığı ortaya çıktı.

Ah Adnan Zeki kardeşim ah, dert bir değil, Bin bir değil, Yüz bin oldu. Belli ki sizinde bu biçare gibi yüreğiniz ve sinir uçlarınız yanıyor, yaralarınız göz, göz olmuş, Ağu figanınız onun için yükseliyor.

Keşke sizde sinir uçları tamamen sönenler ( ölenler ) gibi her şeyi hoş görenlerden olup suspus olsaydınız. “ Uydur Ellezine minel beceri becerenlerin “ hedefi haline gelmeseydiniz.

Şimdi sizin için gözlerin görmediği, sesin çıkmadığı, boranlı, dumanlı uçsuz, bucaksız bir yer arıyorlar. En kısa zamanda böyle bir yer bulurlar ve sizi haberdar ederler.  

Daha dün sorgulanmaları gerekenlere “ Hayır sorgulanmazlar “ dediler. Biz onları tanıyoruz, biz onları biliyoruz onlar bizim nazarımızda Ak ile paktır “ Arşı tanıyanlar, Arşın Melekler Topluluğu ( Üst bilim ) bizden daha iyi mi bilecek dediler.

Hal bu ki sorgulanmak düşünmenin, temizlenmenin, günahlardan arınmanın, tövbe etmenin ilk giriş kapısıdır. Lakin onlar düşünmeye, temizlenmeye, tövbe etmeye fırsat vermediler.

Kıymetli Adnan Zeki kardeşim, sessizlerin tümü biliyor ki siz haklısınız, siz doğrusunuz ancak bu devirde hak kayıp, doğru eğik.

Müftü Yardımcısı Bıyık, paylaştığı bir mesajında, “Kuran’a, Peygamberimize hakaret edenlere hiçbir yaptırım yok iken, Kuran’ı ve Efendimizi savunan şahsa soruşturma açılması için baskı yapan zihniyet! İfadesiyle baskıyı dile getirdi.

Kendisini “ Ne partici ne cemaatçi ne tarikatçı, Kuran’a ve Peygamberimize gönülden bağlı sıradan bir mümin müftü”  olarak tanımlayan Bıyık, torpili meşrulaştırma çabasını kınamış ve “Müslüman halkın kitabını şahsi çıkarlara alet etmeye kimsenin hakkı yok” demişti.

Bıyık, “Kuran-ı Kerim’i çarpıtmayın, Hz. Peygamber’e saygılı konuşun, dediğim için bana soruşturma açılıyorsa bu ülkede İslamiyet bitmiş demektir arkadaşlar. Yazıklar olsun.” siteminde bulundu.

Müftü Efendi, sizde biliyorsunuz yeryüzünde yapılan tüm haksızlıkları, zulümleri, “ Arşı tanıyanlar” veya diğer adıyla “ Yüksek Melekler Topluluğu “ Üst bilinç tarafından görülür, bilinir ve gereği yapılır. Bunlar sevaplar ve günahlar diye ikiye ayrılır.

Hani bazı lekeler vardır leke çıkarıcı kullanırsınız çıkmaz, yıkarsınız, temizlersiniz, silersiniz, durularsınız, kuruması için Güneşe verirsiniz, bir müddet sonra lekenin geçmediğini ve daimi sabit iz bıraktığını görürsünüz. Bazı günahlarda bu çıkmayan ve geçmeyen lekeler gibidir.

Kalbin içindeki lekelerin temizlenmesi için Riyazet, ( Nefsin arzularını yapmamak) Mücahide ( Nefsin istemediği şeyleri yapmak ) gerek.

İşte böyle Adnan Zeki Bıyık kardeşim. Bu devirde doğrusunu söyleyince, doğrusunu yapınca da dikkatli olmak lazım. 

Kıymetli okurlarımıza saygılar sunuyorum.

Mehmet BURAKGAZİ / MERSİN