Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

07 Mart '13

 
Kategori
Güncel
 

"Hiç yaşamamış gibi öldürülen kadınlarımız"

"Hiç yaşamamış gibi  öldürülen kadınlarımız"
 

Nazım Hikmet ..."kadınlarımız" isimli şiirinde“… Anamız, avradımız, yârimiz. Ve sanki hiç yaşamamış gibi ölen… Ve soframızdaki yeri öküzümüzden sonra gelen ...Ve ekinde, tütünde, odunda ve kara sabana koşulan kadınlarımız”... dizeleri ile özellikle, çileli cefakar vefakar Anadolu kadınını anlatmaktadır.

O, Atamızın ; "Dünyada hiçbir milletin kadını, ben Anadolu kadınından fazla çalıştım, milletimi kurtuluşa ve zafere götürmekte, Anadolu kadını kadar emek verdim diyemez. Erkeklerden kurduğumuz ordumuzun hayat kaynaklarını kadınlarımız işletmiştir. Çift süren, tarlayı eken, kağnısı ve kucağındaki yavrusu ile yağmur demeyip, kış demeyip cephenin ihtiyaçlarını hep onlar, hep o yüce, o fedakar, o ilahi Anadolu kadını olmuştur. Bundan ötürü hepimiz bu büyük ruhlu ve büyük duygulu kadınlarımızı, şükranla ve minnetle sonsuza kadar aziz ve kutsal bilelim."övgüsüne mashar olmuş  gizli kahramandır.

 O, ne yeri  öküzden sonra gelebilecek kadar değersiz, ne de zulme uğramayı, horlanmayı hak edecek kadar zavallı bir yaratılışa sahip.
O, insan olmanın en temel unsuru, hayatın can damarıdır …En güzel şekilde yaratılmıştır. İnsanlığın devamı için olmazsa olmazlardandır. En büyük dertlerin dertlisi, çilelerin çilelisi, en büyük mutlulukların ardında ki sırdır. O anadır, eştir, yardir. Lakin var oluşundan bu yana, hak ettiği yere hiç bir zaman konamayan, hep zarar gören ama kimseye zarar veremeyen kişidir. Çilekeştir. Zillete düşendir. Bir kenara itilen, canı çıkana kadar dövülendir. Her kabağın başına patladığı yazgısı kara talihsizlerin talihsizidir. Allah´ın kadını bir emanet olarak verdiğini unutan adamlara adam olmadıklarını anlatan sessiz aktörlerdir.  "Sanki hiç yaşamamış gibi ölen, öldürülen kadınlar".

Ülkemizdeki kadınlar da, Tıpkı şiirdeki gibi hiç yaşamamış gibi ölüyor ve öldürülüyor. Kimi sokak ortasında, kimi çocuklarının gözleri önünde, kurşunlar boşaltıyor bedenine, kimi bıçaklanıyor, kimi de ıssız bir köşede işkence edilerek öldürülüyor… 

Baba, erkek kardeş, eş, sevgili, eski eş hatta eski sevgili… Kimi töreyi gerekçe gösteriyor, kimi kıskançlığı, parasızlığı, kimi stresi, kimi de namusu. Kimi ayrılmak istemiyor, kimi boşanmak. Erkekler, yıllar önce boşanmış veya ayrılmış olmasına rağmen bunu kabullenemiyor ve kanlı elleriyle kadınların hayatına son kez dokunuyor. 
Önceki gün tv de haber sunucusu 8 Mart'ta 8 kadın öldürüldü diye haber verdi. Her defasında son olmasını dilediğim kadın cinayetleri her geçen gün artıyor. Gün geçmiyor ki, öldürülen şiddete maruz kalan kadın haberleri medyada öncelikli yerini almasın... Tıpkı çocukların oyun oynarken birbirlerine nispet yaptıkları gibi, sanki erkekler cinayet işlemede, şiddette birbirlerine nispet yapıyorlar... Kadın cinayetlerinin ardı arkası kesilmiyor... 

Sebep ister psikolojik, ister sosyolojik ve isterse toplumsal olsun, toplumun bu yarayan kanası biran önce çözüme kavuşturulmalı. 

Bu vesile ile kadınlara uygulanan şiddetin ve kadın ölümlerin son bulduğu, kadına anaya, eşe hak ettiği saygınlığın, değerin kazandırılması  dileğimle..

Dünya kadınlar gününüz kutlu olsun.

 
Toplam blog
: 149
: 4363
Kayıt tarihi
: 08.06.12
 
 

Anadolu Üniversitesi İktisat  mezunuyum. Emekli muhasebeciyim. Felsefe, İlahiyat, Sosyoloji ve Ps..