"Hızlandırılmış tatil" den yana mısınız? O halde ne duruyorsunuz?

Şunun şurasında Ramazan girdi gireli, işler “şıp” diye kesildi Cunda Adasında. Anlaşılıyor ki, herkes, cukkalarını  bayrama ayırmış.

Simavi derdi ki: “Tatildeki her insanın fotoğrafını çekin. Tatil anlarını insanlar görmek ister daima” dediği için, yayılırdık tatil yörelerine, bol bol resimlerdik tatilcileri. Üstadımızın güzel gazetecilik doktrinleri vardı.

Deliye her gün bayram. Onun için eline çantasını alan vın turizmle istediği yerde tatil yaparak, elini çabuk tutanlar da var. Konuştuk onlarla. “ Turizm nasıl gidiyor? Memnun musunuz? Turizmle aranız nasıl” diye Her kafadan apayrı bir ses. Giysileri gibi rengarenk: İşte onlar:

Ceren Ergen ve Deniz Minya: Biz zaten Ayvalıklıyız. Cunda’ya her gelişimizde heyecanlanıyoruz. “Elinde mayosu, deniz banyosu’ nu” uyguluyoruz. Nerde deniz varsa biz oradayız. Bu sene Cunda’da yine hayat var.  Ege kavrulurken, akşam ve sabah üstümüze şal alıyoruz.

Piraye Oflazer (Dr) Bu ArtHera’ya her yıl gelir bir şeyler alırım. Alırken de heyecanlanırım. Beni, turizmden çok bu alışverişler etkiliyor. Cunda, her zamanki  sadeliği ile karşımızda.

Melisa Sidney (Turist) Boşu boşuna dünyayı dolaşmışız. Bu yakıcı sıcaklarda, burada serinliği bulabiliyoruz. Yayla gibi yer. Şimdilik iyi gidiyor.

RA Gümüş- Her yer kuru kalabalık.  Bayrama iş yapılabilir ancak. Turist kafi değil burada.

Mustafa Eden: (Giritli Restaurant İşletmecisi)  Ramazan münasebetiyle herkes evlerinde. Tatile çıkamadı. Ama işlerimiz şimdi iyi, çok şükür.

Ferda Altaç: (Eski turizmci) Yunanistan’dan Halkidiki’den geliyorum. Orada, bilinenin aksine Yunan halkı, fazlası ile misafirperver. Sempatik ve cana yakın. Adeta ünlü biri gibi davranıp bizi şımarttılar. Cunda Adasına arkadaşımla anılarla döndük. Döndüğümüzde yaptığımız iş, iki ülkeyi karşılaştırıp eksikleri belirlemek bir tavır içine girdik ister istemez. Sualler  yumağı oluşuyor kafalarımızda. Bu misafirperverlik Türkiye’de nasıl. Gelen turistlere ilgi gösteriliyor mu? Burada sadece hükümeti sorumlu tutmamayız. Ayrıca vatandaşların da aydınlatılması gerekiyor. Ama, Türkiye bir turizm cenneti

Özdemir Sanem: ( Öğrenci) Turizmi vaktiyle doğuya kaydırmadığımız için şimdi sancılarını çekiyoruz.

Sevil Yılmaz-Şeyma Özkara-Seda Yılmaz: Cunda’nın yerlisi, olduk. 30 yıldır gelir gideriz. Son yıllarda iktisadi durumlar, turizmin hızını kesti.

Ayşegül-Gupse-Tamara: Siyasi durumlar, tatillerin önüne geçti. Ne olacaksa bir an  evvel olsunlar deniyor. Kazın ayağı öyle değil.

Seyma Özkara (Öğrenci) Bu yaz hiç bitmesin. Türkiye’nin her tarafı turizm  cenneti zaten

Siz siz olun, tatilinizi hızlandırın. Ay şu kadar kaldı, ay günüm doluyor, ay yine mi o suratsız şehre geri döneceğim laflarının, “kıymığını” bile hatıra getirmeden, tatilinizi “hızlandırın”

Gazinoları dolaşın, kafanıza hangisi eserse. Her birinden birer kaşık bal alın. Bir başka yerde, “Amour, amour” diye serenadı dinledikten donra, başka yerde de “Yedeler beni aldı” şarkısı ile cila yapın. Olur mu? Olur. Zaten, bütün zıtlıkları bir arada yaşayacaksınız ki, tatil tatile benzesin.

Gittiğiniz yerlerde, eğlenceye hızlı dalın, tereddüt etmeden. Atılmamış göbekleri atın. Bakın  o zaman;  “vaktiyle bu göbekler atsaydım,  somurtkanlığım kalmazdı” diye geçireceksiniz. “Göbeğin ne işi mi var? “ A aaa, biz göbek bağı ile kendimize bağlı değil miyiz? O nerde, biz orada, di mi?

Önünüze ayran koydular mı, bir dikişte dikip bitirin. Kendiniz de şaşırtın. Hemen içinizden geçirerek, “ben eskiden böyle değildim” diyerek memnun memnun , çok bilmişcesine derin bir “Hıımmm!” çekersiniz garik.

Sevdiğinize “aşkın tarifini de yapın” ki, sizdeki gelişmeyi o da görsün, memnun olsun. Eh, o zaman siz de bir puan alırsınız bu tarifle: “ Eğer aşkın bir sabun ise, köpürt beni Pakize” deyiverin. Dikkat edin, sevdiğinizin adı Pakize olmasın Ha!

Hızlı tatil denince aklımıza bunlar geldi. Siz siz olun, hızlı mızlı tatiller sayıklamayın. Santim santim güzelliklerin tadını çıkarın.

Ört ki, ölem !