Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

24 Ağustos '10

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

"Hoşgeldin Mustafa Kemal"in dostları ve 46 yıl sonra bir imza...

"Hoşgeldin Mustafa Kemal"in dostları ve 46 yıl sonra bir imza...
 

Hakan Cem, F.Salık, M.Sadık Kırımlı, O. Tümbaş, N.Uyar, A.Günbaş


Ahmet Günbaş ve Ataman Avdan İzmir Çiğli’de Egekent bloklarının bulunduğu yere “Şiir Tepe” adını koymuşlar. Üstelik Günbaş şiirini de yazmış bu tepenin. Ne güzel de yakışmış doğrusu. Ataman Avdan daha lise öğrencisiyken AY fanziniyle geleceğe güvenli, bilinçli, akıllı bir yol tutturmuştu. Sonra yüksek öğrenimi için İzmir dışına gitti, nicedir göremiyorum.

Sıcakların dolu dizgin baskına hazırlandığı bir yaz günü Ahmet Günbaş’ın çağrısıyla Şiir Tepe’ye doğru tırmandık! Mehmet Sadık Kırımlı’yla Bostanlı İskelesinde buluşup bindik bir ESHOT otobüsüne. Ahmet Günbaş, Fehmi Salık, Nail Uyar önceden yerlerini almışlardı. Çünkü onlar o bloklarda oturan yerlilerdi…

Daha sonra arabasıyla Çiğli İstasyonaltı Mahallesinden komşum şair Hakan Cem geldi. Fehmi Salık Hoş Geldin Mustafa Kemal, Lalo, Ahmet Günbaş Islık Borcu, Mehmet Sadık Kırımlı Aşk Kapısı, Nail Uyar Gonca Bir Güldü kitaplarıyla masaya hoş gelmişlerdi. Hakan Cem ve ben yeni kitabımız olmadığı için bir kenarda onları sevgiyle, izledik o gün!

İlkokulu bitirdiğim yıl henüz ortaokul yoktu Oğuzeli’nde. O yüzden ortaokul’a Ceyhan’da başladım, orada bitirdim. Lise’nin de ilk öğrencilerinden oldum. 1959’da Oğuzeli ortaokulu öğrenime açıldığında Fehmi Salık’ın buraya müdür olarak atandığını duymuştum. Tam o yıllarda yayınlamıştı Hoş geldin Mustafa Kemal adlı şiir kitabını.

Adım seninle tatlı

Varlığım gök gözlerinin eseri

İlân-ı aşk ediyorum sana Atatürk Seviyorum seni…

Dizelerini de unutmamıştım kitabının. Fehmi Salık öğretmenime 46 yıldır benimle birlikte taşınıp duran o el dizgisi, Gaziantep Sanat Matbaası’nda basılmış kitabı imzalatmak 2010 yılı yazında işte Ahmet Günbaş’la ataman Avdan’ın “şiir tepe”sinde imzalatmak kısmet oldu! Fehmi Salık o gün nasıl duygulandı, nasıl mutlu oldu, onu da ancak ben ve masamızı donatan arkadaşlarım görebildiler. ”Yıllar sonra kitabımı, sevgili kardeşim şair ve kitapsever Oğuz Tümbaş’ın elinde görmek, bir babanın ayrı düşmüş evladına kavuşmuş kadar mutlu kıldı beni.” Bu güzel duygularla 46 yıl sonra kitabını imzalayan Fehmi Salık’a da nice sağlıklı, verimli yıllar diliyorum. Salık öğretmen 72 yaşın direnci, gençliği, umudu, aydınlığı içinde yazmayı sürdürüyor. Daha yakın zamanlarda çıktı Lalo adlı romanı. Bir güneydoğu gerçeğini Diyarbakır dili, anlatımıyla özgün bir roman. Bir bakıma Fehmi Salık’ın geçmişine dönük, gözlemci anlatısı, öyküsü diyebiliriz Lalo için. Geçenlerde Cumhuriyet Gazetesi’nde küçük bir haber olarak Hacıbektaş Veli Dostluk ve Barış Ödülü kapsamında kısa “Yağmurlu Bir Günün Bir Dilimi” öyküsüyle.

Ahmet Günbaş sanki çocukluğunu özlemiş, ıslığını yeniden dudağına iliştirmiş gibi sesleniyordu bize:

Islık borcum birikmiş, gecikmişim

sardunya günlüğü bağışlasın artık

Biri şarkısını alıp çıksın balkona

kimselerden önce bir rüzgârcık

Sarısabır tenhalıkta bekliyorum

Nail Uyar gerçekçi, gözlemci anlatımıyla öykülerini topladığı yeni kitabı “Gonca Bir Güldü”yü masayı paylaşan dostlarına imzalarken, çocuklar gibi gönençliydi o gün.

Mehmet Sadık Kırımlı da Ağacına Küsen yaprak ve Aşk Kapısı'yla birlikte gelmişti. Ama o Ağacına Küsen Yaprak'tan dizler seçmiş, yakamıza: alıp yakamıza takıyoruz tenhalığı göğün dili bulutların pembe düşünü anlatırken çocuklara sözün buğusu çeliyor aklımızı usulca bir yağmur düşüyor yere "bu senin ağlayan yüzün olur" diyoruz çocukluğunu anımsıyoruz.

Hakan Cem acaba Susmanın Ötesi ’nden mi seslendi bize, yoksa Öpücük Damlası’ndan mı? Belki de viyolonselinden:

“Kavmin yaşlı öncüsü eliyle: ‘viyola’ dedi,
önündeki suya ve su yaşamı bahşedenlere kemanın
kıvrımlarından dalgalandı; bereket getirdi gönüller
bahçesinde tek bir dokunuşu ile elindeki yaya!
Eli keman tutanlar gözyaşlarını ezgilerin pınarına
taşıdılar ve kendilerini saygıya sundular, onları
kardeş bildiler.”

Şiir Tepe’de o gün çocuklar gibi şendik. Şiirin olduğu, şiirin konuşulduğu, şairlerin buluştuğu yerlerde elbette şenlik, coşku vardır. Nail Uyar şiirin kankardeşi öyküsüyle olsa da şiirimize alkış tuttu hep. Bir başka buluşmaya değin ayrılırken yüzümüz, gözümüz, üstümüz başımız şiir içindeydi...

 
Toplam blog
: 178
: 1483
Kayıt tarihi
: 01.06.08
 
 

1946 yılında Gaziantep’in Oğuzeli ilçesinde doğdum. İlkokulu aynı ilçede, ortaokulu Ceyhan’da, li..