Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

08 Kasım '11

 
Kategori
Güncel
 

'İleri Demokrasi' ve artan işkence...

'İleri Demokrasi' ve artan işkence...
 

Yıl 2010… Aylardan Eylül… Günlerden Pazar…(12 Eylül)

Tam da 1980 yılında yapılan darbenin yıl dönümü…

Darbenin getirdiği kaotik ortamdan palazlananlar, ülkeye kendi dikte ettikleri rejimi getirmek için canla başla çalışıyorlar. Yapılacak olan mini anayasa değişikliği ile ülkeye ‘ileri demokrasi’nin geleceğini savunuyorlar…

Vaat edilen ‘ileri demokrasi’de neler yok ki!

Adil bir düzen, hakça paylaşım, demokrasi ve insan haklarına saygılı bir yönetim ve uygulamalar, çocuklara ve kadınlara yönelik şiddete karşı pozitif ayrımcılık, darbecilerin yargılanması, yargının önündeki engellerin kaldırılıp, yargıya yeni bir düzen ve hız kazandıracak adımlar…

Daha neler neler…

Bildiğiniz gibi mini anayasa değişikliği yüzde 58 EVET, yüzde 42 HAYIR oyu ile kabul edildi. Oysa anayasalar toplumsal mutabakat ile değiştirilir ve yapılan değişikliklerin toplumun çok büyük kesimi tarafından kabul edilmesi gerekir. Anayasa’da değiştirilen maddeler, bu toplumun yüzde 92 lik bir kesimi tarafından kabul edilmişti. 2010 referandumu ile değişiklikler, kıl payı bir farkla yapıldı...

Yapılan referandumla, anayasanın değiştirilen maddelerinden sadece ikisi uygulamaya konuldu! Bunlardan birisi HSYK’nın üye yapısı ve seçimle(!) gelen HSYK üyelerinin göreve başlaması, diğeri de Anayasa Mahkemesinin üye yapısı ve yeniden yapılandırılmasına ilişkin düzenlemeler.

Darbecilerin yargılanması, kadın ve çocuklara tanınacak pozitif ayrımcılık, işkence ve kötü muameleye ‘sıfır tolerans’, daha fazla özgürlük, daha fazla demokrasi gibi duyulduğunda kulağa hoş gelen sözcüklerin hepsi havada kaldı.

Darbeciler yargılanacak denildi. Maalesef darbeyi yaparak bu ülkeye 10 yıl damgasını vuranların sadece ifadesi alındı. Sonrası? Fos! Sanal darbe girişiminde bulunanların altına zırhlı araba çekilip, boyunlarına asılan Devlet Övünç Madalyası ile rahat bir emeklilik sürmeleri için gereken yapıldı.

Çocuklara ve kadınlara pozitif ayrımcılık yapılacak denildi. Sadece yandaşlara pozitif ayrımcılık yapıldığı görüldü. O tarihten sonra, daha çocuk ve kadın şiddete maruz kalıp, daha fazla kadın erkekler tarafından öldürüldü! Bırakın ayrımcılığı, 12 yaşındaki çocukla cinsel ilişkiye girenlere verilen cezalarda, kendi isteği ile ilişkiye girdiği gerekçesiyle ceza indirimine gidilmeye başlanıldı!

Sokaklarda özgürlük, demokrasi ve parasız eğitim isteyen gençlere, acımasızca saldırılıp, önce gözaltına alındılar, sonra cezaevlerine gönderildiler. Öbür yandan da her türlü bölücülüğü yapan, yakıp yıkanlara pozitif ayrımcılık(!) yapılarak, hoş görü ile yaklaşıldı!

İşkence ve kötü muameleye ‘sıfır tolerans’ diye yola çıkanlar, tıpkı; komşularla ‘sıfır tolerans’ politikası gibi sınıfta kaldılar. Güvenlik güçlerinin kötü muameleleri, halka tepeden bakmaları, sokak ortasında insanları darp etmeleri, hakaret ve küfür savurmaları artarak devam etti.

‘İşkenceye sıfır tolerans’ söylemini, resmi veriler bitirdi!

Halkın televizyon kanallarından canlı izlediği işkence, darp ve hakaret görüntüleri böylece sokağa taşınmış oldu. Ülkenin değişik yerlerindeki öğrenci, işçi eylemlerine, küçük çaplı basın açıklamalarına güvenlik güçleri çok sert tepki göstermeye başladı.

Bunun sonucunda; 2011 yılının ilk 10 ayında TİHV’ye (Türkiye İnsan Hakları Vakfı) 460 kişi işkence gördüğü ve kötü muameleye maruz kaldığı için başvurarak, yardım istedi.

Bu rakamları gördükten sonra, fazla söylenecek söz kalmıyor.

Ne diyelim?

‘İleri Demokrasi’ ülkemize hayırlı uğurlu olsun…

 
Toplam blog
: 3842
: 3093
Kayıt tarihi
: 23.03.08
 
 

Antalya'da 1956 yılında doğdum. Emekliyim, Üniversite mezunuyum. Evliyim, bir oğlum var Mimar. Gü..