Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

20 Ocak '11

 
Kategori
Haber
 

"İleri demokrasiye değil, İslâmi Demokrasiye gidiliyor!"

"İleri demokrasiye değil, İslâmi Demokrasiye gidiliyor!"
 

Orada bulunanların coşkusu yüksekti. "Böylesi büyük bir duygu seli panel, görülmedi" dendi.


ADD. K.Yaka Şubesinin belediye salonlarında “Gençlik Kolu”nun hazırladığı, “Gençliğin, siyasetin ve medya’nın” konuşulduğu panelde söz alan konuşmacılar, Hükümeti kıyasıya eleştirerek “Başbakan ileri demokrasi değil, İslâmi demokrasiye gidiyor” denildi.

CHP İzmir Milletvekili Canan Arıtman, İzmir Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Atilla Sertel ve ADD. K.Yaka Şubesi Gençlik Kolu Üyesi Ahmet Can Kıpçak’ın konuşmacı olarak ilgi ile izlenen konuşmalarında, güncel olaylar ortaya kondu.

Açılış konuşmasında özetle şöyle denildi: “ Yargı, yürütmenin baskısı altında siyasallaşmş durumda. Gençlik üzerinde büyük bir baskı var. Üniversitedeki rektörlerin önemli bir kısmı, iktidara boyun eğiyor. Üniversiteyi, sermayeye teslim etme telaşındalar.

Toplumun özgür olmadığı bir Türkiye’de, medya da özgür değildir. İktidarın sözcüsü durumundadır. Yandaşlığı kabul etmeyen değerli vatansever gazeteciler, bilim adamları, yazarlar, rektörler uzun süreden beri tutuklu olarak yargılanıyorlar. Bu gün bu ortamda yurtseverlik, Atatürk’çülük, suçlu olma nedeni haline geldi.

Bu olağanüstü durumdan kurtulmanın yolu, ADD, Demokratik kitle örgütleri, yurtsever insanların, birbirlerini yıpratmayı bırakıp, vatanı, milleti için birlikte hareket etmesi. Ortak bir paydada buluşması. Yoksa yarın, çok geç olacaktır” denildi.

Canan Arıtman da özetle: “Bu gün, büyük oyunların arifesindeyiz. Gençlik üzerine çok büyük baskılar var. Yandaşlığı kabul etmeyen gazetecilerin yazıları yayın bulamamaktadır. Katiller yurt dışına kaçıyor. Sevgili Balbay’ın dediği gibi “ Hizbullahçılar değil, hukuk firar etmiş durumda. AKP, son salıvermeleri, sistemli bir şekilde yapmıştır. Çayın taşı ile, çayın kuşunu vurmuştur.

Medyası satın alınmış, yargısı ele geçirilmiş, aydın kalemi kırılmış, ordusu demoralize edilmiş, Devletin bütün daireleri tarikatçılara teslim edilmiş, makarnalar, un çuvalları ile tatmin edilmek istenen bir toplum yaratılmak isteniyor.

Silivri’de yurtseverler, içeride tutulmakla, vicdanlar karartılmıştır. Hizbullahçılar, meydanlarda 30-40 bin kişi topluyorlar nasıl olsa. Başbakan bu durumdan memnun. Avukatları ne diyor? “imzaya gelme mecburiyetleri yok. Kaçma hakları var” diyor.

Hizbullahçılar içerideyken, internet bağlantılı bilgisayarlara sahiptiler. PKK’ya çağrıda bulunuyorlar “Gel, ortak Kürt Devleti kuralım” diye. Hizbullahçılara internet sağlanırken, gazetecilere bir daktilo bile verilmiyor. Yazılarını elle yazıyorlar.

Yabancı gözlemciler “Başbakan, ileri demokrasi değil, İslâmi Demokrasiye gidiyor” diyor!

Önümüzdeki seçim, Silivri toplama kamplarından kurtarma hamlesi olacaktır.

Tunusta işsizlik had safhada. Yasemin satmak isteyene polis mani olunca, kadın, kendini sokakta yaktı. Yazar Yılmaz Özdil, “Algılama testi yapıldı. Buna göre İskandinav ülkeleri en yüksek çıktı. En alt sırada Tunus var. Bir üstünde de Türkiye.” Demek ki Tunus algıladı, biz algılayamadık” şekkinde yazmış.” Bu yazı çok hoşuma gitti.

Ahmet Can Kapçak ise konuşmasında Türk Genci olmanın özelliklerini sayarak “ Türk Genci olmak kolay değildir. Türk Genci olmak gerektiğinde Jön Türk olmak, Viyana kapılarına dayanmak, vatan işgal edilirse emperyalistlere karşı savaşa katılarak ülkeyi kurtarmaktır. Türk Genci 1980 sonrası egemen güçler tarafından en büyük hedef seçildi. Sınavlar girdabına hapsedildi. Adeta soru çözme makinesine döndürüldü.Türk Genci kültürel geçmişinden koparılmaya çalışılıyor. Televizyonlardaki programlar, diziler kültürümüzü yok etmeye yönelik hazırlanıyor. Tüm baskılara rağmen Türk Genci üzerine düşen görevi yerine getirecektir.” Dedi.

Daha sonra İzmir Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Atilla Sertel, 10 otobüslük Silivri seyahatini anlattı ve Mustafa Balbay’la uzaktan topluluğun el salladığını, görüşme odasının çift camlı ve telefonlu olduğunu, kapılardan türlü kontrollerin yapıldığını, belli bir yere baktırılarak “ göz retine’lerinin kaydını aldıklarını, ceketimin koltuk altındaki içerideki kıvrımı bulup, açtıklarını. İçinden nazar boncuğu çıkınca “ bu nedir?” dediklerini, Ben de hanım, benden habersiz onu oraya dikmiştir. Adetidir. “ diye cevap verdiğini ifade etti.

Zaman zaman duygusal konuşmalar yaparak “Balbay’ı oradan çıkarmanın yolunu, biliriz. Onları, Milletvekili olarak dışarı çıkaracağız .” Bunu ancak İzmirliler yapar, dedi. Ve ayakta çok alkış aldı. Salonda ağlayanlar görüldü.

Başkan Sertel “Hakimlere, gözlerinin içine baka baka, gazeteciler için özgürlük istediklerini ifade ile, onlara kefiliz dedim” şeklinde konuştu

Panel bittikten sonra, oradakiler öbek öbek toplanarak, bilhassa kadınların gözyaşlarının dinmediği görüldü. Ve heyacanın doruklara ulaşıldığı gözlemlendi. Kokteyl salonunda bilhassa kadınların, Atilla Sertel’e sarılarak ağladıkları da görüldü.

 
Toplam blog
: 1616
: 918
Kayıt tarihi
: 13.08.06
 
 

Hayatın dikenli yollarından geçmenin  sırrı, aralarından çabuk geçmektir. Ümit, naylon çorap giyd..