Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

31 Aralık '08

 
Kategori
Sinema
 

"Issız Adam" belleğime yerleşmedi

"Issız Adam" belleğime yerleşmedi
 

Sinemaya gitmek fikri canımı sıksa da eşim yaptı teklifi, düştük yollara.
Soluğumuzu aldık sinemanın o güzelim koltuklarında.
Ve kocaman tarafından bir de patlamış mısır.
Yanında su…..

Gürültüsü! dinmeyen “Issız Adam” filmi.

Ne yalan söyleyeyim, beğenmedim.
Anlatılanların zihnim de yarattığı gerçek ile izledikten sonra karşılaştığım somut gerçek arasında taban tabana bir zıtlık vardı.
“Yok canım” diyordum.
“Bu olamazdı.”
“Bu film miydi üzerinde onca olumlu görüş bildirilen film?”.
Aynen böyle düşündüm.
Yok efendim, ben beğenmedim bu filmi ve benim için yine bir hayal kırıklığı tadında salonu terk etmek kaldı.
Eşim de aynı şeyi düşünüyordu.
Düşüncelerim de yalnız değildim.

Film de zihnim de kalan vurucu bir sahne hatırlamıyorum.
“Hangi sahnesi vardı acaba beni etkileyen?” diye şimdi yine düşünüyorum ve aklımda kalan tek bir sahne yok.

İşte ben filme bu gözle bakıyorum.
Vurucu sahneler olmalı bir film de.
İzleyicinin belleğine kazınmalı.
Vurucu diyaloglar olmalı.
İzleyicinin ruhunu yakalayan.
Allah aşkına izlediğimiz televizyon dizilerinden farklı ne vardı?
Diyaloglar mı farklıydı?
Aşk üzerine ortaya çıkan bağlılıkta mı bir farklılık vardı?
Tek farklı olan “soft erotik” sahnelerdi.
Ve bir film di, dizi tadında değildi.

Hani kimi noktalar üzerine bir şeyler yazmak istiyorum ama doğrusunu isterseniz film de beni etkileyen hemen hemen hiçbir şeye rastlamadım.
Sıradandı.
Basitti.
Oyunculuklar yine zayıftı.
Ve bildik şekil de kadın ve erkeğin tanışması, erkeğin kadını elde edebilmek adına attığı taklalar, önceki ilişkilerin de canı yanan kadının klasik erkek tanımlaması ve buna rağmen yine bir erkeğin tabiri caizse ağına düşmesi.
Sonuç! yine hüsrana uğrayan bir kadın.
Ve ağına aldığı kadına kısa bir süre sonra yüzünü dönen erkek.
Ve bir süre sonra erkekte beliren pişmanlık duyguları.
Eski şarkılar ve plaklar ise filme biraz olsun tuz katmak olmuş.
1970’li yılların şarkıları ile soslanmış.

Ama biz, bu ve benzer filmleri az mı izlemiştik?
Yok.
Her zaman izlediklerimizin tekrarıydı.

Neyse efendim!
Ben daha çok film yapılmasından yanayım.
Yapılsın filmler.
Hem de bol miktar da.
Bu alan da gelişiyoruz.
Zamanla çok çok iyi noktalara gelecektir Türk sineması.
Buna inanıyorum.

 
Toplam blog
: 1509
: 1145
Kayıt tarihi
: 07.08.07
 
 

Yazarım... Okurum... Öğrencilik yıllarımda çok yazdım... Kompozisyon derslerinde yazdım... Duvar ..